Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Arapsaçı

Yazının Giriş Tarihi: 29.07.2016 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.07.2016 00:06
15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ardından her geçen gün olay biraz daha aydınlanacağına iyice arapsaçına döndü. Komutanların, darbeci oldukları iddiasıyla yakalananların ifadeleri ortaya çıktıkça bir birini tutmayan çelişkili anlatımlar dikkat çekti. Bunların detaylarını bu köşeye sığdırma şansımız yok ancak araştıran herkes bu çelişkili ifadelere ulaşabilir.

 

Olağanüstü YAŞ

Dün 5 saatte tamamlanan Yüksek Askeri Şura'da alınan kararlar açıklanınca elbette işin rengi daha iyi ortaya çıkacak. Yazıyı kaleme aldığım saatlerde toplantı bitmiş ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulan kararlar henüz açıklanmamıştı.

Bir önceki yazımda YAŞ toplantısından beklentilerimi açıklamıştım. Eğer devletin farklı bir kurgusu yoksa, yapılan açıklamalara göre belki de komuta kademesinin tümünün değişmesi gerekiyor. Şüpheyle devlet idaresi olamaz. Eğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, hazırladıkları yeni bir strateji için o açıklamaları yaptıysalar ayrı ama eğer gerçekten durum böyleyse ne komuta kademesinin ne de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın o koltukta kalması mümkün değil.

Hafta içinde Ankara kulislerinden gelen ipuçları ise daha çok devlet aklının özellikle bu yönde hareket ettiği şeklindeydi. Dolayısıyla YAŞ kararları açıklandığında neyin ne olduğu, nasıl olduğu hakkında daha fazla fikrimiz olacak.

 

Darbenin sivil ayağı

Bu darbenin şu ana kadar ne bir numarası ne de sivil ayağı hiç ortaya çıkmadı. Bu noktada Star Gazetesi yazarı Ersoy Dede çok ilginç bir iddia ortaya attı. 27 Temmuz günü 'O kahraman kim olacaktı?' başlıklı yazısında yazdıkları yenilir yutulur gibi değil ama normal günler yaşamadığımız şu zamanda göz ardı da edilemez.

Ersoy Dede'ye göre bu işte zaten başarılı olunması hedeflenmiyordu. Tam bir kaos ortamı oluşturulduktan sonra (yapılan akıl almaz bombalamalar bu tezi destekliyor) şu an aktif olmayan bir siyasetçinin tankların önüne geçip, darbeyi geri püskürtmesi ve kahraman olarak ülkenin başına geçmesi planlanıyordu.

Tabi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapılan suikast başarılı olduktan hemen sonra. Dede, çok şükür bu suikast girişimi atlatılınca bu işte bitti diyor özetle. İnsan hak vermeden de geçemiyor bu iddiaya.

Eğer böyle bir şey varsa, AK Parti'de çok önemli görevlerde bulunmuş bazı isimlerin yarın darbeci olarak yargılandığına şahit olabiliriz.

 

Bursa'daki operasyon ve eski defterler

Dün Bursa'da da hızlı bir FETÖ operasyonu yapıldı. Eski Vali Şahabettin Harput ve Eski Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya ile çok sayıda işadamı gözaltına alındı. İsimlere tek tek girmeye gerek yok ancak çok önemli işadamları şu an sorguda.

Bazı isimleri zaten biliyorduk ama listede FETÖ'den korktuğu için (adeta haraç gibi) bağış yapan ve yerlerini kullandıran işadamları da var. Bu yüzden alınanların sorguda verdikleri bilgilerin ardından serbest bırakılacağını düşünüyorum.

Bursa'daki operasyonun ardından en büyük beklentim ise yeni bilgiler ışığında eski defterlerin yeniden açılması. Hikmet Şahin döneminden kalma çok kalın bir dosya vardı Bursa Adliyesi'nde. İçerisinde Bursa'da en büyükler olarak bilinen çok sayıda işadamı ve bazı danışmanlar vardı. TRT'de görevliyken, dönemin savcısından hazırladığı iddianamede bu isimler için 7 yıldan başlayan hapis cezaları istediğini öğrenmiştim. Öğrenebildiğim kadarıyla o savcı da FETÖ üyesiydi. Daha sonra ise yargılamalardan önemli bir sonuç çıkmadı. Duyduğumuz iddialar ise, FETÖ'nün eline geçen bu fırsatı çok iyi kullanarak bu isimlerden çok büyük meblağlarda himmet aldığı yönündeydi. Bu isimler FETÖ'ye haraç ödeyerek kazandıkları haksız milyonlarca liranın üstüne yatmışlardı.

Umarım bu yeni soruşturma sayesinde o dosyalar tozlu raflardan indirilir, herkes hak ettiği cezayı alır ve devletin parasının hesabı son kuruşuna kadar sorulur. Eğer ihtiyaç varsa savcılarımıza bu konuda bildiklerimi de anlatabilirim.

Görünen o ki, Bursa'daki paralel hakimiyeti de uzun gecikmelere rağmen devletin kararlı adımlarıyla nihayet son bulacak.
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.