Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Eğitimde fırsat eşitliği

Yazının Giriş Tarihi: 02.11.2025 21:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.11.2025 21:21

Eğitim, bireylerin ve toplumların gelişiminde temel bir unsurdur. Ancak, her bireyin eşit eğitim fırsatlarına erişimi olmadığı sürece, toplumsal eşitsizliklerin devam etmesi kaçınılmazdır. Fırsat eşitliği, her çocuğun, her gencin, yetenekleri ve potansiyeli doğrultusunda eğitim alabilmesini sağlamak demektir. Bu, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel engellerin de aşılması anlamına gelir. Eğitimdeki fırsat eşitliği, bireylerin kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerine ve toplumun daha adil ve eşitlikçi bir yapıya ulaşmasına katkıda bulunur.

Sabah aynı saatte uyanan iki öğrenciyi düşünün. Biri büyük şehirde, donanımlı bir okulda gününe başlıyor; sınıfında akıllı tahta var, öğretmen sayısı yeterli, okulun kütüphanesi güncel kaynaklarla dolu. Diğeri ise küçük bir kasabada ya da köyde, ısınma sorunu olan bir okulda okuyor; sınıf kalabalık, internet bağlantısı zayıf, yeterli öğrenme materyallerine sahip değil, öğretmen ise sık sık değişiyor. Ve bu iki öğrenci aynı sınavlara giriyor, aynı sorularla muhatap oluyor sizce burada eğitimin temel ilkelerinden biri olan firsat ve imkân eşitliği var mıdır?

Ekonomik eşitsizlikler de tabloyu daha da ağırlaştırıyor. Kimileri özel derslerle, sosyal etkinliklerle, dil kurslarıyla kendini geliştirebilirken; kimileri sınavlara bile doğru düzgün hazırlanacak imkâna sahip değil. Ailelerin eğitim seviyeleri, öğrencilerin önüne görünmez bir duvar gibi dikiliyor. Böyle bir ortamda “herkese eşit fırsat” demek pek doğru olmuyor.

Peki ne yapılabilir?

Öncelikle kaynak dağılımı yeniden ele alınmalı. En çok ihtiyacı olan okullar en fazla desteği almalı. Köy okulları, dezavantajlı bölgeler ve yetersiz altyapıya sahip kurumlar öncelikli olmalı. Teknolojiye erişim lüks değil, temel bir hak olarak görülmeli. Ücretsiz destek programları, eğitimdeki boşluğu kapatmak için önemli bir adım olabilir. Ve elbette, ailelerin sosyoekonomik durumundan bağımsız şekilde her çocuğun öğretmene ulaşması sağlanmalı.

Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, yalnızca toplumsal adaletin bir gereği değil, aynı zamanda bir ülkenin kalkınma potansiyelini de en üst düzeye çıkarır. Bu hedefe ulaşmak, kaynakların dengeli dağıtımı, eğitim materyallerine evrensel erişim ve dezavantajlı gruplara yönelik pozitif ayrımcılık gibi çok boyutlu ve kararlı politikaların birleşimiyle mümkündür. Unutmamalıyız ki, her çocuğun potansiyelini gerçekleştirebildiği bir eğitim sistemi, geleceğe yapılan en değerli yatırımdır ve bu ortak sorumluluk hepimizin kararlılığını gerektirir.

Sevgiyle kalın!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.