Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Uludağ’a dokunma!

Yazının Giriş Tarihi: 21.09.2024 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.09.2024 17:20

Kentin sadece salonlarının değil, meydanlarının, mahallelerinin, sokaklarının ve dere kenarlarının da sanatın ışığı ile aydınlanması hedefiyle harekete geçen Büyükşehir Belediyesi, Bursa Sinema Günleri ile Bursa gecelerine renk katmaya başladı.

Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından tıpkı Çukurova’da olduğu gibi ‘yazlık sinema’ konseptiyle hayata geçirilen etkinliğin ilk gününde ‘Bursa Muhalif Gazetesi imzalı (T)ALAN belgeselini izledik.

Gökdere Vadisi Setbaşı Şehir Kütüphanesi Üftade Konferans Salonu girişinde düzenlenen açık hava etkinliğinde ‘Bursa’yı bekleyen büyük tehlikeye’ dikkati çeken belgeselde, ‘Alan Başkanlığı’ ile birlikte bir son yaşayacağımız gerçeği tüm çıplaklığıyla anlatıldı.

KEŞİŞ DAĞI

Tarihte ‘Tanrılar Dağı-Olympos’ ya da ‘Keşiş Dağı olarak da bilinen, Türkiye’nin en yeşil dağı olan Uludağ, eğer önlem alamazsak ‘biz Türkler eliyle’ yok olmaya doğru yolculuğa çıkacak.

Bu öyle bugünden yarına olacak bir şey değil elbette. ‘Alan Başkanlığı’ kontrolsüz güç kullanmaya başlar; yeni oteller, kafeteryalar, kızak alanları, bungalovlar, havuzlar, dört çekerli araçlar için yollar, piknik alanları, dağ evleri, alışveriş merkezleri ve ‘para getirecek her türden yapılar’ inşa etmeye soyunursa; çok değil 50 yıl sonra kelleşmiş, verimsiz ve kirlenmiş hatta sıradanlaşmış bir Uludağ ile karşı karşıya kalabiliriz. 100 yıl sonra ise kurak, verimsiz, insana huzur vermeyen bir yere dönüşeceğini bugünden söyleyebilirim. Türkler’in göç etmek zorunda kaldığı Orta Asya’da örnekleri var; Taklamakan Çölü ve Aral Gölü’nü unutmamalıyız.

Bursa’nın rezerv su alanları İznik Gölü ile Apolyont Gölü de şimdilik idare ediyor. Çevrelerine kurulmaya çalışılan sanayi tesisleri, insan sayısının hızla artması, arıtmasız verilen kirlenmiş sular ve küresel ısınma göl ve akarsularımızı tehdit ediyor. Sadece bu nedenle bile Uludağ’daki su kaynaklarının korunması gerekiyor.

SİVİL TOPLUM AYAKTA

Etkinliğe CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy (konuşmacı), Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Kültür Şube Müdürü Nazan Akdoğan, Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Sezer, ADD Bursa Şubesi Başkan Yardımcısı Ali Küçüksarı, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Bursa Muhalif Gazetesi Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Kaplanoğlu, Araştırmacı-Yazar Raif Kaplanoğlu, Bursa Muhalif Tüzel Kişi Temsilcisi Hatice Nur Derya, Yazıişleri Müdürü Eren Öner, Haber Müdürü Uğur Ökdemir, Muhabir Hakkı Tali, ÇGD Bursa Şubesi eski başkanları Aykut-Rabia Deniz Güngör (belgeselin görsellerinde emekleri var), gazeteci-yazarlar; Zafer Opsar, Kemal Cankaya, Çağla Şahin, Bursalılar ve davetliler katıldı. 100 kişiydik, her yere yettik.

NOBRANLIK

400 maden sahası deşiyor, 24 su firması kaynakları içiyor ve Uludağ, orasından burasından çekiştiriliyorsa ölür!

Dünyanın en büyük dağ oteli Bursa’da (!) Haddinden büyük işletmeler, hoyratlıklar, nobranlıklar, kanalizasyon sistemi kurulmadan inşa edilen konaklama otelleri, özensiz piknikler, bastığı yerdeki endemik bitki hakkında hiç bir şey bilmeyen birileri ve ‘hiç tanımadıkları Uludağ’ için yasal düzenleme yapan AK partililer.

SÖYLEŞTİK

Bursa’nın hayat kaynağı olan Uludağ’ın “zaman”, “yaşam” ve “talan” üçgenindeki tarihsel serüvenini anlatan, Uludağ’ı korumak için verilen mücadeleyi mücadelenin aktörlerine anlattıran belgesel sonrası “Uludağ varsa Bursa var, Uludağ yoksa Bursa yokteması ile gerçekleşen söyleşide ise; Bursa Barosu Çevre Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Eralp Atabek, DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Sedat Güler, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ve Türkiye Ormancılar Derneği Bursa Temsilcisi Cemal Türeyen tarafından Uludağ’ın mevcut durumu, önemi, neden ve nasıl korunması gerektiği ile ilgili önemli bilgiler paylaşıldı.
DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Sedat Güler’in eski vali rahmetli Zekai Gümüşdiş’in ‘Melekler sepetle güzellik dağıtmış Uludağ’a’ sözlerini hatırlatması yerindeydi. Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy’un “Sanayici 200 metreden su çıkarıyor artık. Mecburen Badırga’ya gittiler. Hava sıcaklığımız ise 0.8 derece arttı, buharlaşmayla su kaybediyoruz” hatırlatması; Av. Eralp Atabek’in “Nestle suyumuzu dünyaya satıyor, biz kuyu suyu içiyoruz. Bern Sözleşmesine göre dağ yapılaşmaya açılamaz” yönündeki uyarısı; TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’in “Davalar açıldı ama bu davalar 5 yıl sürerse dağda yapılaşmanın önüne geçemeyiz. Para, bilimi yok saydı” serzenişi; Ormancılar Derneği Bursa Temsilcisi Cemal Türeyen’in “Uludağ rant kapısı olamaz, 2100 hektarda istediklerini yapamazlar. Habitat daralacak” sözleri tarihe not olarak kaydedildi.

Türeyen son olarak; “Uludağ kentin kalbidir, durursa Bursa ölür” sözüyle hepimizi kendimize getirdi.

Beyler; artık kendinize gelin. Elinizi dağımızdan çekin!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.