Değerli okur; iki gün önce size BAOB Türkan Saylan Konferans Salonu’nda gerçekleşen bir söyleşiden söz etmiştim. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa İl Başkanlığı da yapan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan’ın kolaylaştırıcı, ÇGD Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal ile katıksız Atatürkçü Lütfi Kırayoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte ‘aydınlara silah doğrultan’ karanlık güçlere projektör tutulduğunu, adalet ve demokrasi vurgusunun öne çıktığını anlatmıştım. Köşemde yer veremediğim başka ayrıntıları ancak bugün okuyacaksınız. Şaşırtıcı gerçekler var.
TÜRK KOMÜNİST
Söyleşide unutulmaması gereken aydınlarımızdan Dahiliye mütehassısı Muzaffer Aksoy hocamızdan iştiyakla söz edilmesi üzerine CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala kürsüden çok güzel şeyler söyledi.
Muzaffer Aksoy, ayakkabı üretiminde kullanılan (petrol kökenli) benzen maddesinin kansere yol açtığını saptar.
Kendisine gelen kanser hastaları arasında ayakkabı üretiminde çalışanların yoğunluğunu görünce, gidip yerinde inceleme yapar. Havadaki benzenin kansere yol açtığını kanıtlar ve bunu uluslararası hakemli bilimsel bir dergide yayınlar.
Yazı üzerine hocamızı ABD Hükümeti davet eder. Amerika’daki sendikaların konuyla ilgili dava açtığını öğrenir ve tanık sıfatıyla mahkemede delilleri gösterir. ABD Yüksek Mahkemesi benzen kullanımını yasaklar.Dünyadaki tüm ülkelerde kabul gören eşik değerler belirlenir. Olan bitenden haberi olmayan Türkiye de bu değerleri uygulamak zorunda kalır.
Umarım halen harfiyen uygulanıyordur!
Sen yaftalarsın ama kapitalistlerin lider ülkesi ABD işçilerin sağlığı için Türk komünist Muzaffer Aksoy’dan ders alır ve dünya standartı oluşturur.
Hayat sen nelere kadirsin. Yalnız ve fakir ülkem Türkiye’de ne beyinler harcandı, kimler yok edildi, ‘Sırat’tan geçen ayakkabı satıldı, yanmayan kefen pazarlandı! Jet skisi olan çılgın hocalar var artık!
O hocalardan bu hocalara (!) geçtik maşallah!
Bu arada halk sağlığı uzmanı da olan Kayıhan Pala’nın bir sözünü de buraya nakşedelim; “Benzen kullanımıyla ilgili karar, ancak 35 yıl sonra Türkiye’deki işyerlerinde uygulanmaya başlandı.”
Demek ki aramızda en azından 35 yıl var. Hep söylene geldiği gibi 100 yıl olsaydı kanserden kırılırdık!
PALA’YI BIKTIRMIŞLAR
Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, kürsüden TBMM’deki çalışmalarından da söz etti. Ama öyle bir söz etti ki; inanılmazdı. Bıktığını, çalışamadığını anladım.
Pala konuşmasının bir yerinde ‘sadece bir dönem milletvekilliği yapacağını’ belirtti. Durmadı, “Hatta yerel seçimden sonra yeterli imzayı bulabilirsem erken genel seçim isteyeceğim” de dedi.
Demek ki 1 Nisan şakası erken de yapılabiliyor.
40 yıl boyunca çalışmalarını takdir ettiğim hocamızı isyan ettiren gelişmeleri gerçekten merak ediyorum. Değerli doktorumuz Ceyhun İrgil de bir dönem milletvekilliği yaparak ayrıldığına göre; Ankara’nın sert havasının altında gelişen olaylara, davranış biçimlerine ve partilerin merkezlerine daha yakından bakmamız gerekiyor. Başkent’te neler olduğunu bilmeliyiz. Bursa’nın iki parlak beynini TBMM’de görmek, hazırladıkları yasa tekliflerinin Meclis’ten geçtiğine tanık olmak ve müreffeh bir Türkiye’de yaşamak isterim.
Demek ki durum, görünenin çok ötesinde özellikler taşıyor. Çok ama çok büyük gelişmelere gebeyiz sanırım.
Pala konuştukça aklıma başka şeyler geldi.
Öğrenir öğrenmez paylaşacağım.
NOT-1: Prof. Dr. Pala’ya “Covid-19 ile ilgili’ bir soru sordum. “Kovid-19 vakalarında Sağlık Bakanlığı 100 bin civarında bir ölüm olduğunu açıkladı. Bu sayının 300 bin olduğunu öğrendik” dedi. Gözlerim faltaşı gibi açıldı. Çünkü annemi kaybettim bu hastalıktan ve olan bitenleri anlamaya, anlatmaya çalışıyorum halen.
Aşıyla ilgili bir soru üzerine de çok dikkat çekici bir değerlendirmede bulundu Pala; “Araştırmalarda 1 milyonda sadece 3 kişinin aşı sonrası oluşan bazı sıkıntılar nedeniyle hayatını kaybettiği tespit edildi” dedi.
NOT-2:
Söyleşi bir süre sonra karşılıklı konuşmalara sahne oldu. Değerli büyüğümüz Sultan Yurdunal’ın kendi yazdığı ve toplumu mücadeleye çağıran ‘deklarasyonu’ alkış aldı.
“En tembel kesim biz Atatürkçüleriz. Bilgisayar başında bir şeyler yazarak muhalefet olmuyor” dedi ve başta söyleşiye katılanlar olmak üzere herkesi sahada aktif mücadeleye çağırdı. Yurdunal, maddi durumu iyi olanları da ülkenin her yanında okul ve yurtaçmaya davet etti.
Beyin takımları olmayan ülkelerde faşistler cirit atar, halk fakirleşir, uyuşturucu kullananlar artar, fuhuş kadınlardan erkeklere kayar!
Anadolu, gençlerin ‘Ya İstiklal ya ölüm’ dediği topraklardır. Çiçekleri sulayın, insanı yaşatın!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Can TOPAKTAŞ
Türk komünist ABD’yi dize getirdi!
Değerli okur; iki gün önce size BAOB Türkan Saylan Konferans Salonu’nda gerçekleşen bir söyleşiden söz etmiştim. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa İl Başkanlığı da yapan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan’ın kolaylaştırıcı, ÇGD Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal ile katıksız Atatürkçü Lütfi Kırayoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte ‘aydınlara silah doğrultan’ karanlık güçlere projektör tutulduğunu, adalet ve demokrasi vurgusunun öne çıktığını anlatmıştım. Köşemde yer veremediğim başka ayrıntıları ancak bugün okuyacaksınız. Şaşırtıcı gerçekler var.
TÜRK KOMÜNİST
Söyleşide unutulmaması gereken aydınlarımızdan Dahiliye mütehassısı Muzaffer Aksoy hocamızdan iştiyakla söz edilmesi üzerine CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala kürsüden çok güzel şeyler söyledi.
Muzaffer Aksoy, ayakkabı üretiminde kullanılan (petrol kökenli) benzen maddesinin kansere yol açtığını saptar.
Kendisine gelen kanser hastaları arasında ayakkabı üretiminde çalışanların yoğunluğunu görünce, gidip yerinde inceleme yapar. Havadaki benzenin kansere yol açtığını kanıtlar ve bunu uluslararası hakemli bilimsel bir dergide yayınlar.
Yazı üzerine hocamızı ABD Hükümeti davet eder. Amerika’daki sendikaların konuyla ilgili dava açtığını öğrenir ve tanık sıfatıyla mahkemede delilleri gösterir. ABD Yüksek Mahkemesi benzen kullanımını yasaklar. Dünyadaki tüm ülkelerde kabul gören eşik değerler belirlenir. Olan bitenden haberi olmayan Türkiye de bu değerleri uygulamak zorunda kalır.
Umarım halen harfiyen uygulanıyordur!
Sen yaftalarsın ama kapitalistlerin lider ülkesi ABD işçilerin sağlığı için Türk komünist Muzaffer Aksoy’dan ders alır ve dünya standartı oluşturur.
Hayat sen nelere kadirsin. Yalnız ve fakir ülkem Türkiye’de ne beyinler harcandı, kimler yok edildi, ‘Sırat’tan geçen ayakkabı satıldı, yanmayan kefen pazarlandı! Jet skisi olan çılgın hocalar var artık!
O hocalardan bu hocalara (!) geçtik maşallah!
Bu arada halk sağlığı uzmanı da olan Kayıhan Pala’nın bir sözünü de buraya nakşedelim; “Benzen kullanımıyla ilgili karar, ancak 35 yıl sonra Türkiye’deki işyerlerinde uygulanmaya başlandı.”
Demek ki aramızda en azından 35 yıl var. Hep söylene geldiği gibi 100 yıl olsaydı kanserden kırılırdık!
PALA’YI BIKTIRMIŞLAR
Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, kürsüden TBMM’deki çalışmalarından da söz etti. Ama öyle bir söz etti ki; inanılmazdı. Bıktığını, çalışamadığını anladım.
Pala konuşmasının bir yerinde ‘sadece bir dönem milletvekilliği yapacağını’ belirtti. Durmadı, “Hatta yerel seçimden sonra yeterli imzayı bulabilirsem erken genel seçim isteyeceğim” de dedi.
Demek ki 1 Nisan şakası erken de yapılabiliyor.
40 yıl boyunca çalışmalarını takdir ettiğim hocamızı isyan ettiren gelişmeleri gerçekten merak ediyorum. Değerli doktorumuz Ceyhun İrgil de bir dönem milletvekilliği yaparak ayrıldığına göre; Ankara’nın sert havasının altında gelişen olaylara, davranış biçimlerine ve partilerin merkezlerine daha yakından bakmamız gerekiyor. Başkent’te neler olduğunu bilmeliyiz. Bursa’nın iki parlak beynini TBMM’de görmek, hazırladıkları yasa tekliflerinin Meclis’ten geçtiğine tanık olmak ve müreffeh bir Türkiye’de yaşamak isterim.
Demek ki durum, görünenin çok ötesinde özellikler taşıyor. Çok ama çok büyük gelişmelere gebeyiz sanırım.
Pala konuştukça aklıma başka şeyler geldi.
Öğrenir öğrenmez paylaşacağım.
NOT-1: Prof. Dr. Pala’ya “Covid-19 ile ilgili’ bir soru sordum. “Kovid-19 vakalarında Sağlık Bakanlığı 100 bin civarında bir ölüm olduğunu açıkladı. Bu sayının 300 bin olduğunu öğrendik” dedi. Gözlerim faltaşı gibi açıldı. Çünkü annemi kaybettim bu hastalıktan ve olan bitenleri anlamaya, anlatmaya çalışıyorum halen.
Aşıyla ilgili bir soru üzerine de çok dikkat çekici bir değerlendirmede bulundu Pala; “Araştırmalarda 1 milyonda sadece 3 kişinin aşı sonrası oluşan bazı sıkıntılar nedeniyle hayatını kaybettiği tespit edildi” dedi.
NOT-2:
Söyleşi bir süre sonra karşılıklı konuşmalara sahne oldu. Değerli büyüğümüz Sultan Yurdunal’ın kendi yazdığı ve toplumu mücadeleye çağıran ‘deklarasyonu’ alkış aldı.
“En tembel kesim biz Atatürkçüleriz. Bilgisayar başında bir şeyler yazarak muhalefet olmuyor” dedi ve başta söyleşiye katılanlar olmak üzere herkesi sahada aktif mücadeleye çağırdı. Yurdunal, maddi durumu iyi olanları da ülkenin her yanında okul ve yurt açmaya davet etti.
Beyin takımları olmayan ülkelerde faşistler cirit atar, halk fakirleşir, uyuşturucu kullananlar artar, fuhuş kadınlardan erkeklere kayar!
Anadolu, gençlerin ‘Ya İstiklal ya ölüm’ dediği topraklardır. Çiçekleri sulayın, insanı yaşatın!