Cumhuriyetin 102. yılı geçiyor mimari yarışma halen açılmadı
Yazının Giriş Tarihi: 07.10.2025 17:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.10.2025 17:58
Türkiye’nin tanınmış kentleri arasında ‘ilk 3’te olan Bursa, 2 yıl 2 ay 2 gün boyunca Yunan askeri güçleri ile yardakçıları olan azınlıkların işgali altında kaldı. İşgalin acısını yüreklerinde hisseden Türk soylu milletvekillerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsüne ‘Puşide-i Siyah’ örttüğü günlerin ardından 11 Eylül 1922 günü kurtarılan Bursa’da halen o günleri yaşayan vatandaşlarımızın torunları var.
Kentte neler olduğunu, hangi şartlarda yaşam sürdürüldüğünü, kimlerin ihanet içinde olduğunu, Osmangazi ve Orhangazi’nin sandukalarına kimlerin tekme attığını, Ulu Camii’nin içinde hangi haltların yendiğini, ‘Dulhane’de Yunan askerlerinin neler yaptığını, Bursa Valisi’nin eşi ve kızının başına gelenler, 41 Müslüman kızın daha ilk gece kimler tarafından götürüldüğünü, alçakların ve namussuzların hangi çiftlikte eğlendiklerini, o çiftliğe kimlerin gelip gittiğini, Mustafakemalpaşa, Karacabey istikametinden geçerek Altıparmak’tan bugünkü Atatürk Caddesi’ne yürüyen Yunan askerlerine kimlerin ‘Zito Venizelos’ diye tezahürat yaptıklarını, caddelerde Yunan ve ABD bayrağı sallayanların kimler olduğunu öğrenin ve sakın unutmayın...
Yaşattıkları vahşeti size buradan anlatamam. Ancak ‘insanlık dışı’ demekle yetineyim.
***
Bunları neden anlattığıma gelince...
Bir halkın belleğindeki acıların, sevinçlerin, kaygıların ya da tümüyle duyguların dışavurumu; tarih boyunca ancak ve ancak sanatla olmuştur.Bir heykel, bir müzik eseri, bir abide, bir kitap ya da mimari bir yapıyla anlatılagelmiştir her şey... Milattan önce ya da sonra hayatımıza girmiş olsun; hayranlıkla incelediğimiz, kitabesi olan eserleri gördüğümüzde içimizde uyanan duyguyu bazen kelimelere dökemez, eserin ortaya çıktığı tarihteki estetik yaklaşımı yakalamaya çalışırız.
Selimiye, Süleymaniye, Ayasofya, Aspendos, Perge, Kız Kalesi, Kız Kulesi, Yıldız Sarayı, Diyarbakır Surları, Bursa Ulu Camii, Yeşil Türbe, Yıldırım Külliyesi, Şanlıurfa Balıklı Göl, Edirne’deki Sinagog, Sümela Manastırı, Kapadokya, Adana’daki köprü, İzmir Kemeraltı, saat kuleleri ve tarihi şahsiyetlerin büstleri hemen her insanda farklı duygu ve düşünce yaratabilir. 10 bin kişilik tiyatroların 3-4 bin yaşında olduğunu öğrenmek şaşırtabilir, eski uygarlıkların kütüphane kültürü sizi derinden etkileyebilir.
***
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ile geçmiş yıllarda konuşmuştuk. “Bursa’da mimari olarak dikkatimi çeken bir eser görmüyorum. Bunu özellikle Cumhuriyet sonrası yapılan binalar için söylüyorum. Valilik, belediyeler ve BTSO gibi kurum ve kuruluşlardan size bir teklif gelmedi mi?” diye sormuştum. Aldığım yanıt ‘maalesef’ olmuştu.
Cumhuriyetin 100. Yılı için herhangi bir kalıcı eser düşünülmediği gibi ‘Cumhuriyetin kurucu değerlerine saygısızca saldıranlar’ için her yolun açık olduğunu görüyorum. İsyancıların heykelleri bile yapılır oldu ne yazık ki...
15 Temmuz hain kalkışması sonrasında Bursa’da duvarlara resimler yapıldı, Fomara’daki meydanın adı değişti, hainlerle çatışarak ölenlerin ailelerine ve bir kaç saatte gazi olanlara maaş bağlandı, çocuklarına öncelikli olarak iş verildi... BTSO, şehitlerin adını büyük bir mermer blokta ölümsüzleştirdi... Tören bile yapıldı...
‘Mimarlık Haftası’ nedeniyle yoğun bir kutlama programı var kentte. Atatürk Anıtına çelenk bırakılarak saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan Mimarlık Haftası kapsamında, basın açıklaması, Docomomo_tr Sergi Açılışı ve Kokteyli, Bursa İpek Endüstriyel Mirası Gezisi, film gösterimi, ilköğretim öğrencilerinin ağırlanması ile Docomomo_tr paneli de planlandı.
***
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’in Bursa için nasıl çırpındığını, uyarılarını, yasal olmayan bir takım girişimlerin önünü nasıl kestiğini biliyoruz. Bu nedenle bazı çıkar grupları tarafından nasıl şeytanlaştırıldığının da farkındayız. Aldığı eğitimin hakkını veren, hemen her ortamda doğruları konuşan ve anlatan Şimşek; basın toplantısında “Mimarlık, yalnızca nitelikli yapı tasarlamave inşa etme sanatı değildir. Her bireyin temel hakkı olan nitelikli ve dayanıklı yaşam çevrelerininoluşturulmasına katkı sunmak, mimarın hem mesleki görevi hem de topluma karşı sorumluluğudur” diye konuşmuş geçtiğimiz günlerde.
Sonuna kadar hak veriyor ve destekliyorum.
***
Mimarların ve meslek kuruluşlarının mesleki ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeleri; kamuyararının, nitelikli mesleki hizmetlerin, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir geleceğin güvencesi. Öyleyse onlara daha nazik davranmayı öğrenmeliyiz. Benim buradan bir teklifim var;Valilik, Büyükşehir Belediyesi, BTSO, Ticaret Borsası ve sivil toplum kuruluşları ortak bir komisyon kurarak Cumhuriyetin 100. Yılı için kalıcı bir eser ortaya çıkmasını sağlasınlar. Bir ya da bir kaç mimari eseri gelecek yüzyıllara taşıyabilmeliyiz.
1- Bir yeraltı barajı ve üzerinde Bursa su tarihini anlatan kitapların da yer aldığı dev bir kütüphane olabilir.
2- Gelecekte de kullanılabilecek, yapay zekadan da yararlanarak ortaya çıkacak bir gençlik merkezi olabilir. Resim, müzik, heykel, robot teknolojisi, büyük veri merkezi olarak kullanılacak bir gençlik merkezi...
3- Ya da nüfus hızla yaşlandığı için geçmişte büyük işlere imza atan tüm öğretim üyeleri, sanayici ve girişimcilerin yaşamlarından kesitlerin yer aldığı bir merkez...
Mimarların kente imza atma zamanı geldi.
Sadece müteahhitlerle bir yere varamayız anlayın artık...
*** *** ***
*** *** ***
MEKLAS SATILDI
‘Haber Hürriyeti gazetesinden Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre; Türkiye’nin otomotiv yedek parça üretim üssünden bir şirket daha global bir dev tarafından satın alındı. 30 yıldır Bursa’da otomotiv yedek parça üreten ve üretiminin yüzde 70’ini ihraç eden Meklas Otomotiv’i, ABD’li Infinity Engineered Products satın aldı. Yatırım firması Turnspire Capital Partners bünyesindeki şirket, otomotiv yedek parçasında bir dünya devi.
Infinity, özellikle Goodyear markalı hava yaylarının küresel tedarikçisi olarak faaliyet gösteriyor. Kuzey Amerika pazarında olan bu şirket Meklas Otomotivi’n satın alınmasıyla birlikte Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesine açılmış olacak.
MEKLAS’IN DAĞITIM AĞI
Bursa’nın köklü şirketlerinden olan Meklas, müşterilerine daha hızlı servis hizmeti sağlamak amacıyla Amerika ve Avrupa’da 2 farklı noktada global dağıtım ağı kurmuştu.
1986 yılında Bursa’da hava süspansiyon körüğü üretimine başlayan Meklas; otomotiv, ağır vasıta ve treyler üreticileri için hava süspansiyon körükleri ve titreşim sönümleyicilerüretiyor. Şirket son dönemde farklı endüstrilerde, makine, raylı sistemler, hafif ticari araçlar, tarım makineleri ve inşaat sektöründe ürün geliştirerek faaliyet alanını genişletmişti.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Cumhuriyetin 102. yılı geçiyor mimari yarışma halen açılmadı
Türkiye’nin tanınmış kentleri arasında ‘ilk 3’te olan Bursa, 2 yıl 2 ay 2 gün boyunca Yunan askeri güçleri ile yardakçıları olan azınlıkların işgali altında kaldı. İşgalin acısını yüreklerinde hisseden Türk soylu milletvekillerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsüne ‘Puşide-i Siyah’ örttüğü günlerin ardından 11 Eylül 1922 günü kurtarılan Bursa’da halen o günleri yaşayan vatandaşlarımızın torunları var.
Kentte neler olduğunu, hangi şartlarda yaşam sürdürüldüğünü, kimlerin ihanet içinde olduğunu, Osmangazi ve Orhangazi’nin sandukalarına kimlerin tekme attığını, Ulu Camii’nin içinde hangi haltların yendiğini, ‘Dulhane’de Yunan askerlerinin neler yaptığını, Bursa Valisi’nin eşi ve kızının başına gelenler, 41 Müslüman kızın daha ilk gece kimler tarafından götürüldüğünü, alçakların ve namussuzların hangi çiftlikte eğlendiklerini, o çiftliğe kimlerin gelip gittiğini, Mustafakemalpaşa, Karacabey istikametinden geçerek Altıparmak’tan bugünkü Atatürk Caddesi’ne yürüyen Yunan askerlerine kimlerin ‘Zito Venizelos’ diye tezahürat yaptıklarını, caddelerde Yunan ve ABD bayrağı sallayanların kimler olduğunu öğrenin ve sakın unutmayın...
Yaşattıkları vahşeti size buradan anlatamam. Ancak ‘insanlık dışı’ demekle yetineyim.
***
Bunları neden anlattığıma gelince...
Bir halkın belleğindeki acıların, sevinçlerin, kaygıların ya da tümüyle duyguların dışavurumu; tarih boyunca ancak ve ancak sanatla olmuştur. Bir heykel, bir müzik eseri, bir abide, bir kitap ya da mimari bir yapıyla anlatılagelmiştir her şey... Milattan önce ya da sonra hayatımıza girmiş olsun; hayranlıkla incelediğimiz, kitabesi olan eserleri gördüğümüzde içimizde uyanan duyguyu bazen kelimelere dökemez, eserin ortaya çıktığı tarihteki estetik yaklaşımı yakalamaya çalışırız.
Selimiye, Süleymaniye, Ayasofya, Aspendos, Perge, Kız Kalesi, Kız Kulesi, Yıldız Sarayı, Diyarbakır Surları, Bursa Ulu Camii, Yeşil Türbe, Yıldırım Külliyesi, Şanlıurfa Balıklı Göl, Edirne’deki Sinagog, Sümela Manastırı, Kapadokya, Adana’daki köprü, İzmir Kemeraltı, saat kuleleri ve tarihi şahsiyetlerin büstleri hemen her insanda farklı duygu ve düşünce yaratabilir. 10 bin kişilik tiyatroların 3-4 bin yaşında olduğunu öğrenmek şaşırtabilir, eski uygarlıkların kütüphane kültürü sizi derinden etkileyebilir.
***
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ile geçmiş yıllarda konuşmuştuk. “Bursa’da mimari olarak dikkatimi çeken bir eser görmüyorum. Bunu özellikle Cumhuriyet sonrası yapılan binalar için söylüyorum. Valilik, belediyeler ve BTSO gibi kurum ve kuruluşlardan size bir teklif gelmedi mi?” diye sormuştum. Aldığım yanıt ‘maalesef’ olmuştu.
Cumhuriyetin 100. Yılı için herhangi bir kalıcı eser düşünülmediği gibi ‘Cumhuriyetin kurucu değerlerine saygısızca saldıranlar’ için her yolun açık olduğunu görüyorum. İsyancıların heykelleri bile yapılır oldu ne yazık ki...
15 Temmuz hain kalkışması sonrasında Bursa’da duvarlara resimler yapıldı, Fomara’daki meydanın adı değişti, hainlerle çatışarak ölenlerin ailelerine ve bir kaç saatte gazi olanlara maaş bağlandı, çocuklarına öncelikli olarak iş verildi... BTSO, şehitlerin adını büyük bir mermer blokta ölümsüzleştirdi... Tören bile yapıldı...
‘Mimarlık Haftası’ nedeniyle yoğun bir kutlama programı var kentte. Atatürk Anıtına çelenk bırakılarak saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan Mimarlık Haftası kapsamında, basın açıklaması, Docomomo_tr Sergi Açılışı ve Kokteyli, Bursa İpek Endüstriyel Mirası Gezisi, film gösterimi, ilköğretim öğrencilerinin ağırlanması ile Docomomo_tr paneli de planlandı.
***
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’in Bursa için nasıl çırpındığını, uyarılarını, yasal olmayan bir takım girişimlerin önünü nasıl kestiğini biliyoruz. Bu nedenle bazı çıkar grupları tarafından nasıl şeytanlaştırıldığının da farkındayız. Aldığı eğitimin hakkını veren, hemen her ortamda doğruları konuşan ve anlatan Şimşek; basın toplantısında “Mimarlık, yalnızca nitelikli yapı tasarlama ve inşa etme sanatı değildir. Her bireyin temel hakkı olan nitelikli ve dayanıklı yaşam çevrelerinin oluşturulmasına katkı sunmak, mimarın hem mesleki görevi hem de topluma karşı sorumluluğudur” diye konuşmuş geçtiğimiz günlerde.
Sonuna kadar hak veriyor ve destekliyorum.
***
Mimarların ve meslek kuruluşlarının mesleki ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeleri; kamu yararının, nitelikli mesleki hizmetlerin, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir geleceğin güvencesi. Öyleyse onlara daha nazik davranmayı öğrenmeliyiz. Benim buradan bir teklifim var; Valilik, Büyükşehir Belediyesi, BTSO, Ticaret Borsası ve sivil toplum kuruluşları ortak bir komisyon kurarak Cumhuriyetin 100. Yılı için kalıcı bir eser ortaya çıkmasını sağlasınlar. Bir ya da bir kaç mimari eseri gelecek yüzyıllara taşıyabilmeliyiz.
1- Bir yeraltı barajı ve üzerinde Bursa su tarihini anlatan kitapların da yer aldığı dev bir kütüphane olabilir.
2- Gelecekte de kullanılabilecek, yapay zekadan da yararlanarak ortaya çıkacak bir gençlik merkezi olabilir. Resim, müzik, heykel, robot teknolojisi, büyük veri merkezi olarak kullanılacak bir gençlik merkezi...
3- Ya da nüfus hızla yaşlandığı için geçmişte büyük işlere imza atan tüm öğretim üyeleri, sanayici ve girişimcilerin yaşamlarından kesitlerin yer aldığı bir merkez...
Mimarların kente imza atma zamanı geldi.
Sadece müteahhitlerle bir yere varamayız anlayın artık...
*** *** ***
*** *** ***
MEKLAS SATILDI
‘Haber Hürriyeti gazetesinden Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre; Türkiye’nin otomotiv yedek parça üretim üssünden bir şirket daha global bir dev tarafından satın alındı. 30 yıldır Bursa’da otomotiv yedek parça üreten ve üretiminin yüzde 70’ini ihraç eden Meklas Otomotiv’i, ABD’li Infinity Engineered Products satın aldı. Yatırım firması Turnspire Capital Partners bünyesindeki şirket, otomotiv yedek parçasında bir dünya devi.
Infinity, özellikle Goodyear markalı hava yaylarının küresel tedarikçisi olarak faaliyet gösteriyor. Kuzey Amerika pazarında olan bu şirket Meklas Otomotivi’n satın alınmasıyla birlikte Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesine açılmış olacak.
MEKLAS’IN DAĞITIM AĞI
Bursa’nın köklü şirketlerinden olan Meklas, müşterilerine daha hızlı servis hizmeti sağlamak amacıyla Amerika ve Avrupa’da 2 farklı noktada global dağıtım ağı kurmuştu.
1986 yılında Bursa’da hava süspansiyon körüğü üretimine başlayan Meklas; otomotiv, ağır vasıta ve treyler üreticileri için hava süspansiyon körükleri ve titreşim sönümleyiciler üretiyor. Şirket son dönemde farklı endüstrilerde, makine, raylı sistemler, hafif ticari araçlar, tarım makineleri ve inşaat sektöründe ürün geliştirerek faaliyet alanını genişletmişti.