16 devlet kurmuş (...ve yıkmış) Türk halkı, destansı bir mücadele sonunda kazandığı Kurtuluş Savaşı’nı, 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla taçlandırdı. Cumhuriyetimizin 102. yıldönümünü büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz.

15 Mayıs 1919’da, ekonomi muhabiri olarak görev yapan gazeteci Hasan Tahsin Recep’in (Osman Nevres) ilk kurşunu attığı İzmir, 9 Eylül 1922'de özgürlüğüne kavuştuğunda Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yol, sonuna kadar aralanmış oldu...

Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayaktadır.

Cumhuriyetimizin banisi, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz” sözleri doğrultusunda, 17 Şubat–4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de sanayi, ticaret, dış ticaret, tarım, finans, esnaf ve işçi kesimlerinin katılımıyla düzenlenen İzmir İktisat Kongresi, ülke ekonomisinin ve Cumhuriyetimizin hangi ilkeler üzerine inşa edileceğinin temel taşlarını belirledi. İlerleme o zaman başladı...

***

İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararların ışığında Türkiye, planlı kalkınma anlayışıyla bugün 1 trilyon 320 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaştı.

1923 yılında 51 milyon dolar olan ihracatımız, 2024 yılı sonunda 262 milyar dolara yükseldi. Bugün 33 milyon insanımız Türk ekonomisi için çalışıyor, üretiyor ve değer katıyor. ‘İşçi - köylü el ele /daha güzel günlere’ mottosu üzerinde anlaşarak yolumuza devam etmeli, insana dokunan buluşlar yapmalı, gençleri kaybetmemeliyiz.

***

Dünyadaki gelişmeleri yakından izleyerek inovasyon ve AR-GE’ye odaklanmalı; yapay zeka ve dijitalleşmeyi hayatımızın her alanına entegre etmeli; yatırımcının Türkiye’yi tercih etmesini sağlayacak güven ortamını daha da güçlendirmeliyiz.

Ancak bu şekilde üretimimizi ve ihracatımızı sürdürülebilir biçimde artırabiliriz.
25 milyona yaklaşan eğitim çağındaki genç nüfusuyla, jeopolitik konumuyla, sanayi ve ihracatındaki üretim çeşitliliğiyle, yetişmiş insan gücüyle Türkiye, dünyanın ilk 10 ekonomisi hedefine ulaşabilecek potansiyele sahip bir ülkedir.

Bu hedefe yürürken, bizlere bu cennet vatanı armağan eden Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, bu toprakları bize vatan yapan tüm kahramanlarımızı saygı, minnet ve şükranla anıyor; Cumhuriyet Bayramımızı yürekten kutluyorum.

***

Hemen her şeyi üreten, istihdam sağlayan, ihracat yapan, araştıran, icat çıkaran, kullandığı hammaddeyi yerel kaynaklardan edinen, çalışanın hakkını ‘teri soğumadan’ veren, çalışanını bir köle ya da robot gibi değil de bir insan gibi gören, dünyadaki eğilimleri yakından inceleyen, çağın gereklerini yerine getiren, çevresini koruyup kollayan, ‘karanlık fabrika, sıfır hata, yapay zeka, biyo-teknoloji, akıllı ilaç, yanmayan kumaş, bor bileşikleri ve nadir toprak elementleri’ gibi yeniliklerden haberdar, vatansever girişimcilerin çok daha öne çıktığı bir Türkiye hayal ediyorum.

Taklitçi, fasoncu, emir alan, çip bulamadığı için üretimini durduran, kolaycılığa kaçan, rakiplerinden bihaber, dünyaya küsmüş insanlardan sanayici olmaz.

‘Her fabrikanın bir kale’ olduğu gerçeğinden hareketle, konkordato ve iflas kararı alınan fabrika sahiplerinin ayakta kalması, iktidarın atacağı adımlara bağlı.

Emperyal güçlerin ‘Atatürk’ten vazgeçin’ naraları attığını duyuyor ve görüyoruz. Sevr Anlaşmasını yırtıp atan, Lozan’da yeni Türk Cumhuriyeti’nin tapusunu alan Gazi Mustafa Atatürk ve silah arkadaşları, bir ailenin yönettiği ve paramparça edilen Osmanlı’nın bıraktığı ‘geri kalmış ülkemiz için’ doğru kararlar aldılar ve uyguladılar. Anlatılan yalanları bir kenara iterek yarınlara ilerlemeliyiz.

Cumhuriyet ‘aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesiller ister. İşte onlar sizlersiniz.

Çalışın, üretin, eğitin, gelişin.

*** *** ***

*** *** ***

Nazan Akıncı, tecrübelerini kitap haline getirdi...

‘FARK ET, FARKINDA OL, FARK YARAT’

Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) Başkan Yardımcısı olarak tanıdığımız AKKA Kalıp Enjeksiyon Yönetim Kurulu Başkan Nazan Akıncı, ilk kitabı ‘Kariyer Yolunda 3F Kuralı’ ile okurlarıyla buluştu.

BKM Özlüce’de düzenlenen imza gününde konuşan Akıncı’nın, “Kendi hayatıma her zaman fark ederek, fark yaratarak ve etrafımın farkında olarak devam ettim. Hayatım boyunca karşılaştığım her deneyim bana bir şeyler kattı. Benim için önemli olan ise bu deneyimleri fark etmek, farkında olmak ve sonrasında bu farkındalığı kullanarak hayatımda gerçek bir fark yaratmak oldu. Eğitim ve iş hayatımda kazandığım deneyimleri kalıcı hale getirip gençlerle paylaşmak istedim” sözleri çok değerli.

Kitabın gelirini kendi işletmesindeki AKKA Mesleki Eğitim Merkezi’ne aktaracağını açıklayan Akıncı, ülkesi için çalışan kadınlara örnek oldu.

Türk kadınları öncü olduklarında büyük işler kolaylaşacaktır...