ÇGD Bursa ödülleri sarsıcı mesajlar ve ‘iz bırakan sözler!’
Yazının Giriş Tarihi: 17.12.2024 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.12.2024 17:19
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi‘nin 35’inci Kuruluş Yıldönümü, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki (AKKM) Hüdavendigar Salonu’nda gerçekleştirildi. Büyük ilgi gören ödül törenindeki konuşmalar ve duygulu anlar herkeste derin izler bıraktı.
Öncelikle ödülleri ve sahiplerini hatırlatayım;
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Basın Dayanışma Ödülü:
Şule Aydın / Tımarhane.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü:
Açık Radyo.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Genç Kalemler Ödülü:
İrem Güner .
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Spor Ödülü:
Türkiye Kadın Briç Milli Takımı.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Eğitim Ödülü:
LÖSEV Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü.
İsias Davası / Deprem sonrası yakınlarını kaybedenlerin hak arayışı mücadelesi.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Kent Kültürüne Katkı Ödülü: Alper Can/Bursa Okulu.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Araştırma Ödülü:
Araştırmacı-Yazar Ekrem Hayri Peker.
KATILANLAR
Ödül törenine; Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, İYİ Parti İl Başkanı İsmail Kaya, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar, BUİKAD Başkanı Şeyda Şençayır, NOSAB Başkanı Erol Gülmez, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, DOĞADER Başkanı Murat Demir, çok sayıda dernek yöneticisi ile STK temsilcileri katıldı. 400 kişilik salon doldu hatta ayakta izleyenler bile vardı.
2025 Türkiye bütçesinin TBMM’deki görüşmeleri nedeniyle Ankara’da bulunan CHP Bursa milletvekilleri de mesaj göndererek ÇGD’nin 35. kuruluş yıldönümünü kutladılar. YÜKSEL BAYSAL’DAN MANİFESTO
Geceye damga vuran konuşmalar hepimizi derinden sarstı. Ödül töreninin açılışında yaptığı konuşmada; basın özgürlüğüne değinen Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi Başkanı Yüksel Baysal, bu yılki ödüllerin çok konuşulduğunu belirterek, haksız eleştirilere de uğradıklarını dile getirdi. Konuşmayı buraya iliştirmek ve tarihe bırakmak istiyorum; “Bu yıl bir ödülümüz çokkonuşuldu, belli bir çevrede de olsa çok tartışıldı. Haksız eleştirilere de uğradık, onların üzerinde durmaya gerek yok ama bir hakkı teslim etmem lazım. Mudanya Üniversitesi’ni bu kente kazandıranlara buradan selam gönderiyorum. Özel üniversite, vakıf üniversitesi, devlet üniversitesi fark etmez, bilimsel başarıyı yakalaması önemlidir. Şöyle düşünelim, Harward ya da diğer vakıf üniversitelerini dünya tarihinden çıkarın, inanın çok şey eksik olur. Çin’in eski lideri şöyle demişti, ‘Kedinin rengi önemli değildir, fare yakalaması önemlidir’. Ödül konusunda yazı yazan medya ombudsmanı Faruk Bildirici’ye göre bir gazeteci örgütünün gazetecilik dışında ödül vermesi yanlış. Bu eleştiriyi başkaları da yaptı, hatta genel merkezimiz de aynı görüşte ama ben bu görüşe katılmıyorum. Maddi karşılığı olmayan bu ödüllerle biz toplumsal mücadeleye selam çakıyoruz, diyoruz ki onlara, sizi duyuyoruz, sizi destekliyoruz, savaşımınızda başarılar diliyoruz. Ödül değil plaket denebilir, anlamı da budur. Geçen yıl verdiğimiz ödüllere bakalım, Timur Soykan, kendisi de burada, bu memleketin onurlu gazetecilerinin başında değil midir? Akbelen mücadelesini veren kadınlar misafirimizdi geçen yıl, yaptığı filmle sansüre karşı mücadele eden Necla Demirci’nin yanında olduk, Kanun Hükmünde’yi duyurduk, yasaklanmasına tepki koyduk, kötü mü yaptık. Konunun esası şudur, ödül verenlerle haber kaynağı arasında maddi bir ilişki kurulmadığı müddetçe, bir etik sorun yoktur. Biz bunu böyle biliyoruz. Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi 35 yıldır ödülleri bu ilkeyle, bu düşünceyle veriyor. Ayrıca ÇGD Bursa Şubesi sıradan bir örgütlenme değildir. Bu derneğin yaşatılmasında en az Ankara kadar emeğim vardır. Bunu net olarak ifade etmek isterim. Gelenekleri olan, geçmişte verdiği mücadeleyle Bursa kamuoyunda saygı uyandıran bir dernektir. Aktif çalışan meslektaşlarımızın önemli bir bölümü ÇGD üyesidir. İçimizde farklı siyasal düşünceler var çünkü biz dar ideoloik kalıplara sıkışmış bir dernek yapmadık, yapmayacağız. Etik değerleri ön planda tutan her gazeteci, siyasi görüşüne bakmaksızın ÇGD üyesi olmalıdır, bu ilkeyi ortaya koyuyoruz. Bundan ötürü başkalarının, özellikle Ankara’dakilerin bize biçtiği elbiseyi giymeyi reddediyoruz. Biz çağdaş gazeteciler boyun eğmeyeceğiz. Tarihin ön sıralarında oturup taslağını yazacağız ve bu taslak belki daha sonra tarihçiler tarafından alınacak, belki başka türlü değerlendirilecek. Namık Kemal, yazı yazması yasaklanan büyük ustamız demişti ki, ‘hokkamı dilenci çanağı, kalemimi iktidar değneği yapmayacağım.’ Biz, kalemimizi iktidar değneği yapmayacağız.”
ISİAS ANNELERİ AYAKTA ALKIŞLANDI
Salonda hazır bulunan 400 davetliyi ayağa kaldıran bir başka konuşmadan da bahsetmek isterim.
6 Şubat 2023 depreminde Adıyaman’daki Grand Isias Oteli’nde yaşamını yitiren 72 kişi arasında KKTC’den gelen çocuk voleybol takımlarından 35 sporcu ve yönetici de vardı.
ÇGD Bursa Şubesi’nin Hukuk Ödülü de bu ailelerin adalet arayışına adandı. Isias Oteli Davası annelerinin ödülünü alan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya’nın yaptığı konuşma törene katılanları duygulandırdı. Sanırım herlesin gözleri doldu.
Depremde kızı Selin Karakaya’yı kaybeden Ruşen Yücesoylu Karakaya’nın yanında, oğulları Doruk ve Alp Akın’ı kaydeden Ayşe Akın da yer aldı. Ödülü Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Aslı Evke Yetkin‘den alan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Karakaya’nın konuşmasışöyle;
“Bugün burada, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği adına bulunmaktan derin bir onur duyuyoruz. Ödüllendirdiğiniz adalet mücadelemiz, ne yazık ki tarifsiz bir acının ve unutulması imkânsız bir trajedinin ardından başladı. 6 Şubat 2023 depreminde, ahlaksızlığın ve sorumsuzluğun bir araya geldiği İsias Otel’in enkazında evlatlarımızı, öğretmenlerimizi, rehber dostlarımızı ve ailelerimizi kaybettik. O günden beri tek bir söz verdik:Sevdiklerimiz için adalet sağlanana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Bu ödül, yalnızca Şampiyon Meleklerimizi değil, onların aileleri, arkadaşları ve hak arayışı içindeki tüm insanları temsil ediyor. Biz bu yola çıktığımızda biliyorduk ki adalet aramak yalnızca hukuki bir süreç değildir. Adalet, aynı zamanda toplumsal bir vicdan, bir dayanışma ve ahlaki bir duruş gerektirir. İşte bu sebeple, bugünkü ödül, sadece bizim değil, adaletin peşinden giden herkesin ödülüdür. Adalet mücadelemiz, sadece kaybettiğimiz canlarımız için değil, gelecekte hiçbir çocuğun, hiçbir annenin ve babanın, ahlaksız insanlar ve rant uğruna yapılan binalar sonucu hayatlarını kaybetmemesini sağlamak için bir emsal teşkil edecektir. Türkiye gibi deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülkede, yapı güvenliğinin bir lüks değil, zorunluluk olduğunu her platformda dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz. Çünkü insan hayatı paradan, çıkar ilişkilerindenve kısa vadeli kazanç hesaplarından daha değerlidir. Bu zorlu süreçte hep birlikte hareket ederek, ne kadar güçlü olduğumuzu gördük. Biz, yalnızca kayıplarımız için yas tutmadık; onların isimlerini eğitim, spor ve dayanışma projeleriyle yaşatma kararlılığı gösterdik. Şampiyon Meleklerimiz için burslar sağladık, bir eğitim kampüsü inşa etme hayali kurduk ve topluma fayda sağlayacak projeler ürettik. Bu ödül, bu mücadeleye omuz veren her bir bireye aittir. Bugün bu ödülü alırken, bize destek olan tüm dava arkadaşlarımıza, basın mensuplarına ve bu mücadeleye ışık tutan sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Çünkü yalnızca birlikte hareket edersek adaleti sağlayabilir, yalnızca dayanışmayla gelecek nesillere daha güvenli bir dünya bırakabiliriz. Mücadelemiz devam edecek; çünkü adalet arayışımız, aynı zamanda insanlık onurunun savunusudur. Evlatlarımıza, öğretmenlerimize ve tüm sevdiklerimize bir söz verdik: Unutmayacağız ve unutturmayacağız. Adalet mücadelemize destek olan herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız!”
Sizler de iyi ki varsınız.
Vural Sökmen’le birlikte Sabiha Gökçen Havaalanında karşıladığım bu iki güzel yürekli insanla tören öncesi 4 saat geçirdim Bursa’da. Birlikte yemek yedik, Kent Müzesi’ni gezdik ve Kozahan’da sahleplerimizi yudumladık, bol bol konuştuk. Acılarını, umutlarını, depremle ilgili anılarını dinledim. Isias’ta yaşamlarını yitiren her bir kişi için ‘olası kast’tan ceza verilmesini istiyorlar. Toptancı bir bakış açısıyla ceza verilmesinin doğru olmayacağını, müteahhit ve diğer teknik sorumluların 800-900 yıl ceza alması gerektiğini düşünüyorlar.
Bu düşüncelerine tüm kalbimle katılıyorum.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yakılan meşale, hukukçulara ve adalet arayanlara ışık olsun.
ŞULE AYDIN VE TİMUR SOYKAN
Bu arada geçtiğimiz yıl başarı ödülüne layık görülen ancak törene katılamayan Gazeteci Timur Soykan’a ödülünü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal takdim ederken; ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Basın Dayanışma Ödülü’nü Şule Aydın’a Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey verdi.
‘Halk TV’de her salı yayınlanan ‘Kayda Geçsin’ programını sakın kaçırmayın. Şule Aydın’ın kolaylaştırıcı olarak söz verdiği gazeteciler; Timur Soykan, Murat Ağırel ve Barış Pehlivan, Türkiye’yi derinden sarsacak tüm konuları ayrıntılarıyla gündeme taşıyorlar.
Gazeteci, doğruya doğru, eğriye eğri diyebilen, vatanı söz konusu olduğunda ilk kurşunu atabilendir.
Gazetecilik para için yapılacak bir meslek değildir!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
ÇGD Bursa ödülleri sarsıcı mesajlar ve ‘iz bırakan sözler!’
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi‘nin 35’inci Kuruluş Yıldönümü, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki (AKKM) Hüdavendigar Salonu’nda gerçekleştirildi. Büyük ilgi gören ödül törenindeki konuşmalar ve duygulu anlar herkeste derin izler bıraktı.
Öncelikle ödülleri ve sahiplerini hatırlatayım;
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Basın Dayanışma Ödülü:
Şule Aydın / Tımarhane.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü:
Açık Radyo.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Genç Kalemler Ödülü:
İrem Güner .
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Spor Ödülü:
Türkiye Kadın Briç Milli Takımı.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Eğitim Ödülü:
LÖSEV Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Çevre Ödülü:
İnegöl Altın Madenine direnen köylüler: Eymir, Sülüklügöl, Kurşunlu, Süpürtü, Babaoğlu, Küçükyenice köylüleri.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Hukuk Ödülü:
İsias Davası / Deprem sonrası yakınlarını kaybedenlerin hak arayışı mücadelesi.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Kent Kültürüne Katkı Ödülü: Alper Can/Bursa Okulu.
* ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Araştırma Ödülü:
Araştırmacı-Yazar Ekrem Hayri Peker.
KATILANLAR
Ödül törenine; Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, İYİ Parti İl Başkanı İsmail Kaya, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar, BUİKAD Başkanı Şeyda Şençayır, NOSAB Başkanı Erol Gülmez, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, DOĞADER Başkanı Murat Demir, çok sayıda dernek yöneticisi ile STK temsilcileri katıldı. 400 kişilik salon doldu hatta ayakta izleyenler bile vardı.
2025 Türkiye bütçesinin TBMM’deki görüşmeleri nedeniyle Ankara’da bulunan CHP Bursa milletvekilleri de mesaj göndererek ÇGD’nin 35. kuruluş yıldönümünü kutladılar. YÜKSEL BAYSAL’DAN MANİFESTO
Geceye damga vuran konuşmalar hepimizi derinden sarstı. Ödül töreninin açılışında yaptığı konuşmada; basın özgürlüğüne değinen Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi Başkanı Yüksel Baysal, bu yılki ödüllerin çok konuşulduğunu belirterek, haksız eleştirilere de uğradıklarını dile getirdi. Konuşmayı buraya iliştirmek ve tarihe bırakmak istiyorum; “Bu yıl bir ödülümüz çok konuşuldu, belli bir çevrede de olsa çok tartışıldı. Haksız eleştirilere de uğradık, onların üzerinde durmaya gerek yok ama bir hakkı teslim etmem lazım. Mudanya Üniversitesi’ni bu kente kazandıranlara buradan selam gönderiyorum. Özel üniversite, vakıf üniversitesi, devlet üniversitesi fark etmez, bilimsel başarıyı yakalaması önemlidir. Şöyle düşünelim, Harward ya da diğer vakıf üniversitelerini dünya tarihinden çıkarın, inanın çok şey eksik olur. Çin’in eski lideri şöyle demişti, ‘Kedinin rengi önemli değildir, fare yakalaması önemlidir’. Ödül konusunda yazı yazan medya ombudsmanı Faruk Bildirici’ye göre bir gazeteci örgütünün gazetecilik dışında ödül vermesi yanlış. Bu eleştiriyi başkaları da yaptı, hatta genel merkezimiz de aynı görüşte ama ben bu görüşe katılmıyorum. Maddi karşılığı olmayan bu ödüllerle biz toplumsal mücadeleye selam çakıyoruz, diyoruz ki onlara, sizi duyuyoruz, sizi destekliyoruz, savaşımınızda başarılar diliyoruz. Ödül değil plaket denebilir, anlamı da budur. Geçen yıl verdiğimiz ödüllere bakalım, Timur Soykan, kendisi de burada, bu memleketin onurlu gazetecilerinin başında değil midir? Akbelen mücadelesini veren kadınlar misafirimizdi geçen yıl, yaptığı filmle sansüre karşı mücadele eden Necla Demirci’nin yanında olduk, Kanun Hükmünde’yi duyurduk, yasaklanmasına tepki koyduk, kötü mü yaptık. Konunun esası şudur, ödül verenlerle haber kaynağı arasında maddi bir ilişki kurulmadığı müddetçe, bir etik sorun yoktur. Biz bunu böyle biliyoruz. Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi 35 yıldır ödülleri bu ilkeyle, bu düşünceyle veriyor. Ayrıca ÇGD Bursa Şubesi sıradan bir örgütlenme değildir. Bu derneğin yaşatılmasında en az Ankara kadar emeğim vardır. Bunu net olarak ifade etmek isterim. Gelenekleri olan, geçmişte verdiği mücadeleyle Bursa kamuoyunda saygı uyandıran bir dernektir. Aktif çalışan meslektaşlarımızın önemli bir bölümü ÇGD üyesidir. İçimizde farklı siyasal düşünceler var çünkü biz dar ideoloik kalıplara sıkışmış bir dernek yapmadık, yapmayacağız. Etik değerleri ön planda tutan her gazeteci, siyasi görüşüne bakmaksızın ÇGD üyesi olmalıdır, bu ilkeyi ortaya koyuyoruz. Bundan ötürü başkalarının, özellikle Ankara’dakilerin bize biçtiği elbiseyi giymeyi reddediyoruz. Biz çağdaş gazeteciler boyun eğmeyeceğiz. Tarihin ön sıralarında oturup taslağını yazacağız ve bu taslak belki daha sonra tarihçiler tarafından alınacak, belki başka türlü değerlendirilecek. Namık Kemal, yazı yazması yasaklanan büyük ustamız demişti ki, ‘hokkamı dilenci çanağı, kalemimi iktidar değneği yapmayacağım.’ Biz, kalemimizi iktidar değneği yapmayacağız.”
ISİAS ANNELERİ AYAKTA ALKIŞLANDI
Salonda hazır bulunan 400 davetliyi ayağa kaldıran bir başka konuşmadan da bahsetmek isterim.
6 Şubat 2023 depreminde Adıyaman’daki Grand Isias Oteli’nde yaşamını yitiren 72 kişi arasında KKTC’den gelen çocuk voleybol takımlarından 35 sporcu ve yönetici de vardı.
ÇGD Bursa Şubesi’nin Hukuk Ödülü de bu ailelerin adalet arayışına adandı. Isias Oteli Davası annelerinin ödülünü alan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya’nın yaptığı konuşma törene katılanları duygulandırdı. Sanırım herlesin gözleri doldu.
Depremde kızı Selin Karakaya’yı kaybeden Ruşen Yücesoylu Karakaya’nın yanında, oğulları Doruk ve Alp Akın’ı kaydeden Ayşe Akın da yer aldı. Ödülü Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Aslı Evke Yetkin‘den alan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Karakaya’nın konuşması şöyle;
“Bugün burada, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği adına bulunmaktan derin bir onur duyuyoruz. Ödüllendirdiğiniz adalet mücadelemiz, ne yazık ki tarifsiz bir acının ve unutulması imkânsız bir trajedinin ardından başladı. 6 Şubat 2023 depreminde, ahlaksızlığın ve sorumsuzluğun bir araya geldiği İsias Otel’in enkazında evlatlarımızı, öğretmenlerimizi, rehber dostlarımızı ve ailelerimizi kaybettik. O günden beri tek bir söz verdik: Sevdiklerimiz için adalet sağlanana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Bu ödül, yalnızca Şampiyon Meleklerimizi değil, onların aileleri, arkadaşları ve hak arayışı içindeki tüm insanları temsil ediyor. Biz bu yola çıktığımızda biliyorduk ki adalet aramak yalnızca hukuki bir süreç değildir. Adalet, aynı zamanda toplumsal bir vicdan, bir dayanışma ve ahlaki bir duruş gerektirir. İşte bu sebeple, bugünkü ödül, sadece bizim değil, adaletin peşinden giden herkesin ödülüdür. Adalet mücadelemiz, sadece kaybettiğimiz canlarımız için değil, gelecekte hiçbir çocuğun, hiçbir annenin ve babanın, ahlaksız insanlar ve rant uğruna yapılan binalar sonucu hayatlarını kaybetmemesini sağlamak için bir emsal teşkil edecektir. Türkiye gibi deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülkede, yapı güvenliğinin bir lüks değil, zorunluluk olduğunu her platformda dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz. Çünkü insan hayatı paradan, çıkar ilişkilerinden ve kısa vadeli kazanç hesaplarından daha değerlidir. Bu zorlu süreçte hep birlikte hareket ederek, ne kadar güçlü olduğumuzu gördük. Biz, yalnızca kayıplarımız için yas tutmadık; onların isimlerini eğitim, spor ve dayanışma projeleriyle yaşatma kararlılığı gösterdik. Şampiyon Meleklerimiz için burslar sağladık, bir eğitim kampüsü inşa etme hayali kurduk ve topluma fayda sağlayacak projeler ürettik. Bu ödül, bu mücadeleye omuz veren her bir bireye aittir. Bugün bu ödülü alırken, bize destek olan tüm dava arkadaşlarımıza, basın mensuplarına ve bu mücadeleye ışık tutan sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Çünkü yalnızca birlikte hareket edersek adaleti sağlayabilir, yalnızca dayanışmayla gelecek nesillere daha güvenli bir dünya bırakabiliriz. Mücadelemiz devam edecek; çünkü adalet arayışımız, aynı zamanda insanlık onurunun savunusudur. Evlatlarımıza, öğretmenlerimize ve tüm sevdiklerimize bir söz verdik: Unutmayacağız ve unutturmayacağız. Adalet mücadelemize destek olan herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız!”
Sizler de iyi ki varsınız.
Vural Sökmen’le birlikte Sabiha Gökçen Havaalanında karşıladığım bu iki güzel yürekli insanla tören öncesi 4 saat geçirdim Bursa’da. Birlikte yemek yedik, Kent Müzesi’ni gezdik ve Kozahan’da sahleplerimizi yudumladık, bol bol konuştuk. Acılarını, umutlarını, depremle ilgili anılarını dinledim. Isias’ta yaşamlarını yitiren her bir kişi için ‘olası kast’tan ceza verilmesini istiyorlar. Toptancı bir bakış açısıyla ceza verilmesinin doğru olmayacağını, müteahhit ve diğer teknik sorumluların 800-900 yıl ceza alması gerektiğini düşünüyorlar.
Bu düşüncelerine tüm kalbimle katılıyorum.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yakılan meşale, hukukçulara ve adalet arayanlara ışık olsun.
ŞULE AYDIN VE TİMUR SOYKAN
Bu arada geçtiğimiz yıl başarı ödülüne layık görülen ancak törene katılamayan Gazeteci Timur Soykan’a ödülünü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal takdim ederken; ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Basın Dayanışma Ödülü’nü Şule Aydın’a Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey verdi.
‘Halk TV’de her salı yayınlanan ‘Kayda Geçsin’ programını sakın kaçırmayın. Şule Aydın’ın kolaylaştırıcı olarak söz verdiği gazeteciler; Timur Soykan, Murat Ağırel ve Barış Pehlivan, Türkiye’yi derinden sarsacak tüm konuları ayrıntılarıyla gündeme taşıyorlar.
Gazeteci, doğruya doğru, eğriye eğri diyebilen, vatanı söz konusu olduğunda ilk kurşunu atabilendir.
Gazetecilik para için yapılacak bir meslek değildir!