İş insanı, siyasetçi, arabulucu, bankacı, sanayici, ticaret erbabı, eski Devlet Bakanı, 9. Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel’in ‘manevi oğlu’, medya patronu, iyi bir baba ve müşfik bir dede olan; 1944 Gümülcine doğumlu Cavit Çağlar, dünyada en sevdiği kalite kenti olan (Yeşil) Bursa’da fırtına gibi esmeye başladı.

1-

Türkiye’nin ilk OSB’si içinde kalan 150 bin metrekarelik Polylen ve SİFAŞ arazilerine ‘Vakıf Üniversitesi’ kurma hayalini gerçekleştirmek için harekete geçen 80 yaşındaki ‘kurt siyasetçi’, kenti ayakta tutan tüm dinamiklerle bir bilen ve ağabey olarak görüşüyor. Hadi ilk 10 yılı çıkaralım ama geriye kalan 70 yılda neler yaptığını, kimlerle yol aldığını, yatırımlarını, sıkıntı anlarında hangi kararları aldığını, neden kahve içmediğini öğrenmek isteyenler için bir kitabı var artık.

2-

Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar, önceki akşam, Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nin (BUSİAD) Yaza Merhaba etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet olmasaydı ben de sizler de buraya gelemezdiniz. Atatürk’e çok şey borçluyuz” dedi. 101 yaşındaki cumhuriyetin sağladığı hemen tüm nimetlerden sonuna kadar yararlanan, 1987 yılında DYP’den Bursa milletvekili seçilen Çağlar, artık ‘Olgunluk çağı’nda bir delikanlı olarak ‘Ombudsman’ olarak çalışmalı.

3-

Reşat Oyal Parkı (Kültürpark) içindeki BUSİAD Evi Bahçesinde gerçekleşen etkinlikte, “Cavit Çağlar-Fırtınalı bir Yaşamöyküsü” isimli gazeteci Hulusi Turgut tarafından yazılan kitabın hayata geçiş hikayesini anlatan BUSİAD’ın 40 yıllık kıdemli üyesi Cavit Çağlar, 751 sayfada uzun uzun anlattığı hayat hikayesinin çarpıcı detaylarını konuklarla paylaştı.

Çağlar, “5 yaşında kayıkla Meriç üzerinden Edirne Karaağaç’a geliyoruz. Oradan Akhisar’a yerleşiyoruz. Çalışarak geçirdim çocukluk yaşlarını. İlkokulda sabah otorayda (tren) simit, kurabiye satar oradan okula giderdim. Akhisar Lisesi yıllarında da sabah okula gider öğleden sonra ise benzinlikte araç siler, benzin doldururdum” dedi. Türkiye’de az gelirli aile çocuklarının ‘çalışarak okuma’ gerçeği tüm zaman dilimlerinde hiç değişmedi. 1961 yılında babasını kaybeden Çağlar, annesinin ikinci evliliği sonrasında İstanbul’a geliyor. O sırada dayısı Şükrü Şankaya’nın Bursa’da iş yaptığı yıllar. İstanbul’da Musevi iki işadamının yanında çalışıyor ve piyasayı öğreniyor. Bir anlamda ‘Sultanhamam Üniversitesi’ni birincilikle bitiriyor! Zeki Antaç’ı, Vitali Hakko’yu, Hasan Kaçmaz’ı ve daha bir çok işadamını orada tanıyor.

4-

Puro ve viski seven Çağlar, bir akrabasının 6 fincan Türk kahvesi içtikten sonra mide kanaması geçirmesi sonrasında kahveden soğuyor ve 60 yıldır içmiyor. Tesadüfe bakın ki BUSİAD bu ayrıntıyı bilmediği için o akşam Çağlar’a ‘fincan takımı’ hediye etti. Çağlar “Yeri belli” dedi.

5-

Çağlar, İsmet İnönü, Süleyman Demirel ve dönemin Genelkurmay Başkanı Cemal Tural ile yaşadığı anıyı da aktarırken, kendisini vefat eden ve Bursa’da yatan kardeşine benzeten, Genelkurmay Başkanı Cemal Tural sayesinde erken tezkere (8 ay) aldığını da açıkladı. Bahçede bulunan herkes tebessüm etti. Çağlar, “Hayatın cilvesine bakın. Askerlik döneminde ilk kez gördüğüm Demirel ile daha sonra baba-oğul olduk” dedi.

Çağlar eşini de unutmadı ve “Ben yoğun çalışırken çocuklarıma hem anne hem baba oldu” diye konuştu.

6-

BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar ise, Cavit Çağlar’ı kürsüye davet etmeden önce BUSİAD’ın gerçekleştirdiği faaliyetlere ilişkin kısa bir konuşma yaptı. Küçükkayalar, “İşadamı, siyasetçi, spor insanı olarak kentimize ve BUSİAD’ımıza önemli katkılar yapmış, Doğan Ersöz Ödülü’nü bir Bursalı olarak ilk alan kişi olan Sayın Cavit Çağlar’ı ağırlamak bizi kıvandırıyor.

Bursaspor'a kupa kazandıran, Bursa’nın ihracatla tanışmasında önemli bir yeri olan, Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılı uluslararası bir sorunu (Rus uçağının düşürülmesi), bir devlet adamı ve vatansever olarak devreye girerek çözüme kavuşturan Sayın Cavit Çağlar, bugün bizleri biraz geçmişe götürecek ve kendisinin çok yönlü kişiliği bizlere ışık olacak kuşkusuz” dedi.

Küçükkayalar konuşmasını; 10. Yıl Marşı’nın da yazarı olan Behçet Kemal Çağlar’ın ’Atatürk’ü Dinlerken’ şiirinden bir bölümle bitirdi;

“Deliyor dağı taşı öncümüz gibi tren,
Fabrikalar kalemiz, kanallar siperimiz
Ve bu fetih olacak bizim şaheserimiz.”

7-

Küçükkayalar, üniversite 3’üncü sınıfta stajını Cavit Çağlar’ın fabrikası olan Paksoylar fabrikasında yaptığını da ilk kez dile getirdi.

BUSİAD öncü kimliği ile fark yaratan Bursalı bir dernek. Bursa’da doğan ve doyan herkesin yakından izlemesi gerek.

Etkinlik’te İdris Sevinç’i, Nuri Karaca’yı, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor’u, İsmail Öztat’ı, Yakup Altunöz’ü, İlker Oral’ı, Yalçın Ağaoğlu ve eşini, Veda Girgin Eroğlu’nu, Ali İhsan Yeşilova ve eşini, NTV kurucularından Erman Yardelen’i, değerli eski başkanımız Erdem Saker ve eşini, Yakup Altunöz ve eşini, Erdem Kaya’yı, Gürsel Durmuş ve eşini, Mürsel Öztürk ve eşini, TÜRKONFED Başkan Yardımcısı Ramazan Kaya’yı, BURO Başkanı Denizhan Sezgin’i gördüm ve konuştum. Unuttuklarım mutlaka vardır, kusuruma bakmayın lütfen. Gazeteci arkadaşlarım; Ahmet Emin Yılmaz, Namık Göz, Zafer Opsar, N. Nuri Yavuz, Kemal Göz, İhsan Aydın, Orhan Güney, Mehmet Ali Ekmekçi ve Selami Şahin ile yaptığımız sohbetin de tadına doyamadım.

Bunu her yaz yapalım, kışı da unutmayalım!