Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa’yı ihya edin 2050’yi de görelim

Yazının Giriş Tarihi: 24.12.2024 00:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.12.2024 00:09

31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde yükşehir Belediye Başkanı seçilen Mustafa Bozbey, Bursa’nın daha yaşanabilir, daha düzenli, daha modern ve daha insan odaklı bir kent olabilmesi için artık daha çok çalışmalı.

Basın mensupları ile Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi (AKKM) Hüdavendigar Salonu’nda bir araya gelen Bozbey, bir inşaat mühendisi olduğu için de kentin siluetiyle daha yakından ilgilenmeli; mimarlık ve estetik eğitimi almış uzmanlardan yararlanmanın yollarını bulmalı.

Çünkü; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olarak 47 yıl sonra elde edilen başarının perçinlenmesi gerekiyor.

Bozbey’in görece şanslı bir başkan olduğunu düşünüyorum. Ancak bu şansın kaynağı, kendi büyük çabası. Muhalefetteyken her mahalleye gitti, düğünlerde coştu, taziye evlerinde hüzünlendi, açılışlarda yeni yatırımcılarla tanıştı, işçiyle yemek yedi, köylüyle sohbet etti ve halka tüm sevecenliğiyle yaklaştı.

Bir Bursalı olarak kenti neredeyse arşınladı.

BİLEN BAŞKAN İSTERİM

Kaç ülke kaç kent gezdi bilmiyorum ama gördüğü yerlerden aldığı notlar olmalı heybesinde.

Oralardaki temizliği, çevre düzenini, ulaşımdaki yenilikleri, kentlerin yeşille buluşma noktalarını, atıkları nasıl bertaraf ettiklerini, üretim sahalarındaki mis gibi kokan havayı, akarsuların nasıl pırıl pırıl aktığını, insanların eğlence yerlerindeki tavırlarını, yöresel lezzetlerin sunulduğu mekanları, taksicilerin kibarlığını, trafikte hiç tıkanma yaşanmadığını, kültür ve sanata ayırdıkları zamanı ve mimaride attıkları adımları biliyor olmalı.

Tarihi yapıları nasıl koruduklarını da sonra anlatırım.

Avrupa’daki arnavut kaldırımları ile Bursa’dakileri karşılaştırmalı, prestij sokakları da Atatürk Caddesi ile kıyaslayabilmeli başkan Bozbey.

Betondan evlerde kimlerin oturduğunu, orta halli bir Avrupalının neden bir ya da iki katlı evleri tercih ettiğini sormuş olmalı. Hele hele deprem kuşağında olan bir kentin belediye başkanlığını yapıyorsanız eğer çok katlı binalardan uzak durulması gerektiğini planlarda göstermelisiniz değerli başkan.

Yüksek binalarında ‘izolatör şartı’ olmayan bir Bursa, palyatif çözümlerle geleceğe taşınamaz, müteahhitlerin insafına da asla bırakılamaz.

Bursa’da bir müteahhit ‘sanırım ilk kez’ FSM Bulvarı’na yakın bir yerde ‘deprem izolatörlü site’ inşa edeceğini reklamlarında duyurdu. 1970’li yıllardan bu yana betonlaşan Bursa’da bir fark yarattıklarını görnek oldukça sevindirici, umut verici.

Sayın başkanın elini kolunu bağlamaya çalışanlar olduğu gerçeğini de gözardı etmeden yazmaya çalışıyorum.

Bursa, yüksek binalardan kurtarılmalı artık. Önünde 50-100 metrekare ekilir dikilir alanı olan ‘villa tipi’ evlere geçmeliyiz sayın başkan. Kentin geleceğinde ‘depremden şu kadar insan öldü’ haberleri olmasın diye tüm isteğim. Güvenli bir kent dediğimizde ‘asayiş’ anlaşılıyor çoğu zaman. Oysa ‘evleri güvenli bir kent’ çok daha yakışır Bursa’ya. Ölen komşuluk canlanır, spor alanları artar, bisiklet yolları çoğalır, piknik alanlarında sere serpe eğlenenler, kelebekler, kuşlar, yok etmeyi düşünmediğimiz dört ayaklı dostlarımızla bir ömür geçiririz. Mutlu insanlar görürüz artık. Veledrom yeniden inşa edilir, stadyum ve hastane aynı yerde inşa edilmez, bir mimarın işyerinde imar planları yapılmaz!

2050 VE BURSA

2050 yılındaki Bursa’da uçan otomobiller olacak. Kargo şirketleri drone kullanacak, yapay zekalı araçlarla otonom sürüş deneyimleri artacak. Hidrojen kullanan otobüsler, elektrikli ve hidrojenli otomobiller, uçan insanlar göreceğiz. Sosyal puanına göre hareket eden, bazı yerlere giremeyen, işini olduğu yerden idare eden insanlara dönüşeceğiz. Bisikletli insanların sayısı da artacaktır; kimi fakirlikten kimi de spor olsun diye kullanacak eminim. Fabrikalar kentin dışında (TEKNOSAB) olacak, metro hatlarına yatırım yapmaya başlayacağız sanırım. Umarım olmaz ama içmesuyu çok azalmış olabilir o yıllarda. ‘48 günlük suyumuz kaldı’ açıklamanız oldukça ürkütücü. Su rejimini aklımızla ve bilimle idare etmenin yolunu bulmak zorundayız.

2050 yılına hazırlık için ‘yeraltı barajı’ inşaatına hemen başlasak fena olmayacak sayın başkan. Alan Başkanlığı’nın imar çalışmalarıyla tahminen 200.000 kişinin yaşadığı bir Uludağ’ı hayal ediyorum, korkuyorum. Bugünden çok fazla gibi gelebilir ama 26 yıl sonra ‘böyle olacağını hiç düşünmemiştik’ diyebiliriz. Yeni bir pandemi sonrası insanlar dağlara kaçacaktır.

Şimdilik 26 markanın su çektiği Uludağ, korkarım bir gün küsecek insanlara. Yağmur ve kar yağışlarındaki düzensizlik bugünden uyandırmalı hepimizi.

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tarif ettiği ve çizimlerini yaptırdığı köy-kentlere doğru evrilmeliyiz. Nitelikli az sayıdaki insanın yönlendirmelerine açık olmalıyız.

8 bin 500 yıllık bir kentin insanları olarak Bursa’yı geleceğe daha yaşanabilir bir kent olarak taşımak temel görevimiz olmalı. Bilimden kopmadan yaşamayı öğrenmeliyiz.

Bu kadar hoyratlık yeter!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.