Enflasyon, Aralık 2024'te aylık bazda yüzde 1,03 artmış, yıllık da yüzde 44,38'e gerilemiş.
Vay anasını sayın seyirciler; az daha düşeydi de cebime gireydi! Pardon yani!
Madem düşecekti neden son ayı bekledi ki...
Hem kış aylarında her şeyin fiyatı almış başını giderken olmuş bu düşüş (!)
Salatalığın 100 liradan satıldığı pazarlara hiç uğramamış TÜİK elemanları. Ellerinde bir sepet var; Nerede ucuz, satılmayan, bir köşede duran ürün varsa onları alıyorlar zahir. Büyük bir olasılıkla ‘kullanma süresi bitmek üzere olan’ bazı madeleri seçiyorlar ve “Aha da bulduk” diye seviniyorlar.
Bu büyük ‘ayarlamanın’ milyonlarca emekliyi vurduğunu, onları çaresiz bıraktığını, kirada oturan yaşlı insanları ev sahipleriyle karşı karşıya getirdiğini, sağlıklarını koruyamaz hale düşürdüğünü bilmiyor olamazlar.
Emir-komuta zinciri işliyorsa eğer çok yazık!
Ne demişti sayın komutan; “Başbakanım tak diye söyler şak diye yaparım.” Hürriyet gazetesi o zamanlar manşete çekti; Takşak Paşa!
Aman diyeyim!
Sayın TÜİK Başkanı; Siz emirleri halktan alırsınız, almalısınız. Emekli maaşlarının belirlendiği her yılın ocak ayında sürekli eleştiri alıyorsunuz. Çünkü bir önceki yılın son iki ya da üç ayında inanılmaz rakamlar açıklıyorsunuz. Bu tavrınızı şiddetle kınıyorum.
Açıklanan her rakam dönüp dolaşıp siyasi erkin ayağına takılıyor. İktidar bir anlamda kendi kurumundan darbe yiyor, kamuoyu araştırmalarında ‘kararsızların’ sayısı artıyor ve memnuniyetsizlik tavan yapıyor.
Dünyanın ‘en mutsuz, en sinirli, en kavgacı halkı’ oluyorsak bu biraz da sizin eseriniz.
İlan ettiğiniz her sonuç, bizi derinden etkiliyor. Cebimize giren paranın miktarı ile çıkan paranın miktarı asla eşitlenmiyor, kredi kartlarına yükleniyor ve hacizlere varan öykülerde başrol oynuyoruz.
Eti kasapta, sebzeyi manavda, yumurtayı ve peyniri şarküteride, zeytini dalında görüyoruz ve geçip gidiyoruz oralardan.
Ayakkabının altına tabanlık yapıştırıyor, ceketin yakasını ters yüz ediyor, pantolonu daraltıyoruz artık. Buzdolabında boşluklar arttı.
Saat 18.00’den sonra gittiğimiz pazarlarda kenara ayrılmış, görece daha ucuz olan kırık yumurta, yaralı domates, lekeli elma, pörsümüş lahana kovalıyoruz.
Esnaf kırık peynir, ‘yarım yağlı’ tereyağı, çeyrek bal kabağı, yarım karnıbahar satıyor da ancak alabiliyoruz.
3 soğan, 3 patates, iki biber, bir demet maydonoz, ekşimik, açık yağ, 2 adet turp, 500 gr süt alıp büyük bir sevinçle evin yolunu tutuyoruz.
Tek bir odada oturuyor, tek lambayla idare ediyor, kaloriferi 1 veya 2’de tutuyoruz. Çok soğuklarda battaniyeye sarılıyoruz.
15 günde bir yıkanıyor, sakal tıraşı falan da olmuyoruz. Görenler ‘tuhaf tuhaf bakıyor’ ama aldırmıyoruz.
Cami tuvaletlerini kullanıyoruz dışardayken; onlar da paralı ama üstelemiyorlar. Alışveriş merkezlerine girip ısınıyoruz gün boyu. Mağazaların vitrinlerinden ‘al diye fısıldayan’ paltolara göz ucuyla bakıp kaçıyoruz. Bir bot alasım vardı ama en ucuzu 4.000 TL. Bir kazak denk geldi de alabildim. Üzerimdeki 10 yıllık giysilerle idare ediyorum ancak mide sürekli gurulduyor.
Geçenlerde daha önce yazılmış ilaçlarımı alayım dedim; ne mümkün, fiyatları uçmuş.
Bunlar hep senin yüzünden TÜİK.
Yaşama sevincimi elimden aldın. Hayata bağlandığım tüm noktalardan yavaş yavaş vazgeçiyorum. İnsanların başka yerlere göç etmelerine kızıyordum ama haklılar galiba. Nefes almanın yaşamak olmadığını biliyorum ve nereye sürüklendiğimizi kestiremiyorum artık.
Farkındaysan hiç çocuk, torun, akraba falan demedim. O konulara girersek eğer; sana söyleyeceklerim bu kadar hafif, bu kadar naif olmaz, bilesin.
MEMUR VE SGK EMEKLİSİ
Açıklanan son enflasyona göre memur ve memur emeklilerinin maaşları, 2025 yılının ilk 6 aylık döneminde yüzde 11,54 oranında zamlanacak.
SGK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları ise 2025 yılının ilk 6 ayında yüzde 15,75 oranında artacak.
1/4derecesindeki bir öğretmenin maaşı 47.433 TL’den yeni zamla birlikte 52.906 TL olacak.
1/4 derecesindeki bir profesörün maaşı 86.378 TL’den yeni zam oranıyla birlikte 96.346 seviyesine yükselecek.
3/1kademesindeki bir başkomiserin maaşı 58.338 TL’den yeni zamla birlikte 65.070 TL’ye yükselecek.
8/1 derecesindeki bir polis memurunun maaşı 52.816 TL’den yeni zamla birlikte 58.910 TL olacak.
1/4derecesindeki bir vaizin maaşı 49.582 TL’den 2025 zammıyla birlikte 55.303 TL’ye çıkacak.
Eee ne diyeyim;
Bunu biz istedik, değiştiremedik!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Bu enflasyon rakamı emekliyi ezer geçer!
Enflasyon, Aralık 2024'te aylık bazda yüzde 1,03 artmış, yıllık da yüzde 44,38'e gerilemiş.
Vay anasını sayın seyirciler; az daha düşeydi de cebime gireydi! Pardon yani!
Madem düşecekti neden son ayı bekledi ki...
Hem kış aylarında her şeyin fiyatı almış başını giderken olmuş bu düşüş (!)
Salatalığın 100 liradan satıldığı pazarlara hiç uğramamış TÜİK elemanları. Ellerinde bir sepet var; Nerede ucuz, satılmayan, bir köşede duran ürün varsa onları alıyorlar zahir. Büyük bir olasılıkla ‘kullanma süresi bitmek üzere olan’ bazı madeleri seçiyorlar ve “Aha da bulduk” diye seviniyorlar.
Bu büyük ‘ayarlamanın’ milyonlarca emekliyi vurduğunu, onları çaresiz bıraktığını, kirada oturan yaşlı insanları ev sahipleriyle karşı karşıya getirdiğini, sağlıklarını koruyamaz hale düşürdüğünü bilmiyor olamazlar.
Emir-komuta zinciri işliyorsa eğer çok yazık!
Ne demişti sayın komutan; “Başbakanım tak diye söyler şak diye yaparım.” Hürriyet gazetesi o zamanlar manşete çekti; Takşak Paşa!
Aman diyeyim!
Sayın TÜİK Başkanı; Siz emirleri halktan alırsınız, almalısınız. Emekli maaşlarının belirlendiği her yılın ocak ayında sürekli eleştiri alıyorsunuz. Çünkü bir önceki yılın son iki ya da üç ayında inanılmaz rakamlar açıklıyorsunuz. Bu tavrınızı şiddetle kınıyorum.
Açıklanan her rakam dönüp dolaşıp siyasi erkin ayağına takılıyor. İktidar bir anlamda kendi kurumundan darbe yiyor, kamuoyu araştırmalarında ‘kararsızların’ sayısı artıyor ve memnuniyetsizlik tavan yapıyor.
Dünyanın ‘en mutsuz, en sinirli, en kavgacı halkı’ oluyorsak bu biraz da sizin eseriniz.
İlan ettiğiniz her sonuç, bizi derinden etkiliyor. Cebimize giren paranın miktarı ile çıkan paranın miktarı asla eşitlenmiyor, kredi kartlarına yükleniyor ve hacizlere varan öykülerde başrol oynuyoruz.
Eti kasapta, sebzeyi manavda, yumurtayı ve peyniri şarküteride, zeytini dalında görüyoruz ve geçip gidiyoruz oralardan.
Ayakkabının altına tabanlık yapıştırıyor, ceketin yakasını ters yüz ediyor, pantolonu daraltıyoruz artık. Buzdolabında boşluklar arttı.
Saat 18.00’den sonra gittiğimiz pazarlarda kenara ayrılmış, görece daha ucuz olan kırık yumurta, yaralı domates, lekeli elma, pörsümüş lahana kovalıyoruz.
Esnaf kırık peynir, ‘yarım yağlı’ tereyağı, çeyrek bal kabağı, yarım karnıbahar satıyor da ancak alabiliyoruz.
3 soğan, 3 patates, iki biber, bir demet maydonoz, ekşimik, açık yağ, 2 adet turp, 500 gr süt alıp büyük bir sevinçle evin yolunu tutuyoruz.
Tek bir odada oturuyor, tek lambayla idare ediyor, kaloriferi 1 veya 2’de tutuyoruz. Çok soğuklarda battaniyeye sarılıyoruz.
15 günde bir yıkanıyor, sakal tıraşı falan da olmuyoruz. Görenler ‘tuhaf tuhaf bakıyor’ ama aldırmıyoruz.
Cami tuvaletlerini kullanıyoruz dışardayken; onlar da paralı ama üstelemiyorlar. Alışveriş merkezlerine girip ısınıyoruz gün boyu. Mağazaların vitrinlerinden ‘al diye fısıldayan’ paltolara göz ucuyla bakıp kaçıyoruz. Bir bot alasım vardı ama en ucuzu 4.000 TL. Bir kazak denk geldi de alabildim. Üzerimdeki 10 yıllık giysilerle idare ediyorum ancak mide sürekli gurulduyor.
Geçenlerde daha önce yazılmış ilaçlarımı alayım dedim; ne mümkün, fiyatları uçmuş.
Bunlar hep senin yüzünden TÜİK.
Yaşama sevincimi elimden aldın. Hayata bağlandığım tüm noktalardan yavaş yavaş vazgeçiyorum. İnsanların başka yerlere göç etmelerine kızıyordum ama haklılar galiba. Nefes almanın yaşamak olmadığını biliyorum ve nereye sürüklendiğimizi kestiremiyorum artık.
Farkındaysan hiç çocuk, torun, akraba falan demedim. O konulara girersek eğer; sana söyleyeceklerim bu kadar hafif, bu kadar naif olmaz, bilesin.
MEMUR VE SGK EMEKLİSİ
Açıklanan son enflasyona göre memur ve memur emeklilerinin maaşları, 2025 yılının ilk 6 aylık döneminde yüzde 11,54 oranında zamlanacak.
SGK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları ise 2025 yılının ilk 6 ayında yüzde 15,75 oranında artacak.
Uzman öğretmenin maaşı 52.568 TL’den 2025 zammıyla birlikte 58.634 TL’ye yükselecek.
1/4 derecesindeki bir öğretmenin maaşı 47.433 TL’den yeni zamla birlikte 52.906 TL olacak.
1/4 derecesindeki bir profesörün maaşı 86.378 TL’den yeni zam oranıyla birlikte 96.346 seviyesine yükselecek.
3/1 kademesindeki bir başkomiserin maaşı 58.338 TL’den yeni zamla birlikte 65.070 TL’ye yükselecek.
8/1 derecesindeki bir polis memurunun maaşı 52.816 TL’den yeni zamla birlikte 58.910 TL olacak.
1/4 derecesindeki bir vaizin maaşı 49.582 TL’den 2025 zammıyla birlikte 55.303 TL’ye çıkacak.
Eee ne diyeyim;
Bunu biz istedik, değiştiremedik!