Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Aslı düşünüldü: AYM gündem oldu

Yazının Giriş Tarihi: 14.11.2023 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.11.2023 16:21

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Av. Can Atalay hakkında verilen kararı ’Hak ihlali’ sayan Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) herkesi ve her kurumu bağlayan gerekçesine uymayan Yargıtay, üstüne üstlük AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda da bulununca ‘Devlet düzeni ve hukuk devleti’ tartışması büyüdükçe büyüdü.

Türkiye’yi ayağa kaldıran ‘hukuk skandalının’ geçmişine kısaca değinelim...

İstanbul'un Silivri ilçesindeki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan Av. Can Atalay, 2023 Türkiye genel seçimlerine Türkiye İşçi Partisinden (TİP) Hatay milletvekili adayı olarak katıldı ve seçildi. (TBMM’nin gözüpek milletvekili Barış Atay, Av. Can Atalay için aday olmayacağını açıklamış, listeye girmemişti.) Milletvekili seçilmesinin ardından tahliye edilmesine yönelik başvurusu 13 Temmuz 2023 tarihinde Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından oy birliğiyle, bu karara yapılan itiraz 17 Temmuz 2023 tarihinde Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından oy çokluğuyla reddedildi. Bunun üzerine Atalay; adil yargılanma, seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma ve kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle 20 Temmuz 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesine başvurdu.

25 Ekim 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesi Can Atalay hakkında "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ve "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine karar verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne AYM'nin ihlal kararını değerlendirmek üzere dosyayı iletti. 8 Kasım 2023 tarihinde Yargıtay 3. Ceza Dairesi; Can Atalay hakkında kesinleşmiş hüküm verdiğini ve her ne kadar bu karar TBMM Genel Kurulu'nda okunmamamış olsa da Can Atalay'ın milletvekilliğinin kesin olarak düşürüldüğünü, AYM'nin kesinleşmiş bir hükümden dolayı inceleme yaparak yetkisini aştığını ve Anayasayı ihlal ettiğini gerekçe göstererek Can Atalay'ın hapis cezasının onanmasına ve Can Atalay hakkında ihlal kararı veren AYM üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmasına karar verdi.”

İşte ne olsuysa bu karar sonrası oldu. Türk yargı sisteminin ‘en üst mahkemesi olan ve verdiği kararlara uyulması gereken’ AYM için hemen herkes söylem geliştirdi.

Bursa Barosu da Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin Milletvekili Av. Can Atalay hakkındaki kararına uymayıp, hak ihlali kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına tepki gösterdi.

Geçtiğimiz hafta Bursa Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapan Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Av. Aslı Evke Yetkin, görevi kötüye kullanma ve anayasayı ihlal suçu işleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

Bursa Barosu Yönetim Kurulu üyeleri, avukatlar, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP PM Üyesi Orhan Sarıbal, CHP İl Başkan Yardımcısı Barış Yankı İçöz, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katıldığı açıklamada Evke şunları söyledi:

Bilindiği üzere Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ‘hak ihlali’ ve ‘tahliye’ kararına uyulmamasına ve imza atan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir.

Anayasanın 153. maddesi gereği AYM kararları kesindir, yasama, yürütme, yargı organlarını bağlar ve uyulması zorunludur. Anayasa’nın 6. maddesi gereği hiçbir organ anayasadan kaynaklanmayan bir devlet yetkisi kullanamaz. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 50. maddesinde belirtildiği üzere, hak ihlali neticesinde yapılacak olan, kararı veren mahkemece Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermektir.
Anayasa Mahkemesi kararının yerine getirilmesi, kararda ve ilk derece mahkemesine gönderdiği yazıda da belirtildiği gibi, Yargıtay’ın değil İstanbul 13. ACM’nin zorunlu görevidir.
AYM kararlarını değerlendirmek, uyulup uyulmamasına karar vermek, AYM’nin görev sınırlarını belirlemek, Yargıtay’a verilmiş anayasal bir yetki değildir. Hukuk düzenimizde ilk derece mahkemelerinin Yargıtay kararlarına ‘yetkilerini aştıkları gerekçesi’ ile uymama yetkileri olmadığı gibi Yargıtay’ın da Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı böyle bir yetkisi bulunmamaktadır.

Yargıtay 3. daire başkan ve üyeleri hakkında Yargıtay Kanunu’nun 19. maddesi gereğince disiplin soruşturmasının başlatılması, eylemin ağırlığı gözetilerek görevden el çektirmeye davet işleminin uygulanması ve cezalandırılmaları talebiyle Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı’na baromuz tarafından başvuruda da bulunulmuştur.”

Yeni Anayasa tartışmalarını kurumlar üzerinden başlatanlar ellerini ovuşturmaya başladığına göre atılacak her adım artık çok önemli. Aman dikkat!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.