Bel çevresinde yağ toplanmasının anlamını anlatan pek çok makale yazdığımı biliyorsunuz. Özetle söylemeliyim ki, bel çevresinde yağ toplanması pek çok kronik hastalığın temellerinin atılmasından başka bir şey değildir. Şişmanlık, şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları, kanser, yaşlanma sürecinin hızlanması, Alzheimer ve romatolojik hastalıklardaki temel mekanizma bir türlü bitmek bilmeyen, sürekli hale gelen mikropsuz iltihaptır. Biz tıpta buna kronik inflamasyon diyoruz.

     Kronik hastalıklar ve hareketsizlik hakkındaki bir makalemde sadece iki hafta yeterince hareket etmeyenlerde bile, üstelik gençlerde kas kaybına ek olarak bel çevresinde yağ birikmesi başladığından bahsetmiştim.

     Bugünkü makalemde The Journals of Gerontology isimli tıp dergisinde yayınlanan bir çalışmayı özetlemeden önce yukarıdaki girişi yapma ihtiyacı hissettim. Çalışma Kanada Diyabet Cemiyeti tarafından yapılmış.

     Bu çalışmaya göre sadece iki hafta boyunca günlük adım sayılarını 1000 in altında tutan kişilerden gizli şeker ( prediabet ) olanların kan şekerleri yüksek seyretmeye başlamış, şeker hastası tanısı konacak düzeye gelmişler. Hareketsiz kalan kişilerde ta en başından itibaren kas kitlesi azalmış, kasları daha güçsüz hale gelmiş. Üstelik bu kişilerin laboratuvar bulguları egzersiz yapmaya başlamalarından sonraki ilk iki hafta boyunca düzelmemiş.

     Çalışmadan elde edilen veriler, hastalıkları nedeniyle evlerinde ya da hastanede yatmak zorunda kalan yaşlıların nasıl bir risk altında olduklarını da anlamamıza yardım etmiş oluyor. Bu nedenle özellikle gizli şeker tanılı yaşlı bir hasta her hangi bir hastalık nedeniyle kısa ya da uzun süreli olarak yatağa mahkum hale geldiğinde bu bilgi hatırlanmalı, fiziksel rehabilitasyonun önemi akla getirilmelidir.

     Kısacası hareketsiz kalmak hasta olmakla aynı anlama gelmekte. İşleyen demir ışıldar diyen atalarımız bakın ne kadar haklıymış.

     Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle.