Hatırlayın…
Christian Barnard, 1967 yılı sonlarında Güney Afrika’daki bir hastanede ilk kez kalp nakli yaptı ve tarihe geçti… Dünyanın en ünlü doktoru oldu. Fotoğraflarının birinde yardımcıları arasında bir de zenci vardı. Hastanenin müdürü onun diğerlerinin arasına karışarak fotoğraf karesine girdiği şeklinde bir açıklama yaptı…

Peki, kimdi bu zenci: Bu Zenci’nin adı Hamilton Naki… Laboratuvar asistanı olarak Dr. Barnard’ın ekibinde yer alıyordu. Naki, o günlerde elektriği ve suyu olmayan bir barakada yaşıyordu. Dr. Barnard’ın sağ koluydu. Onun yanında gizlice çalışıyordu. Yasa ya da gelenek diyebiliriz; Bir siyahın beyazların etine ya da kanına dokunmasını yasaktı…

Dr. Barnard, ölümünden kısa bir süre önce “Teknik olarak o belki benden daha iyiydi” dedi…
Sonuç olarak; domuzlarda ve köpeklerde kalp naklini defalarca tecrübe etmiş sihirli parmaklara sahip bu adam olmasaydı Barnard’ın başarısı mümkün olmayacaktı. Hamilton Naki, hastane kayıtlarında “bahçıvan” olarak görünüyordu… Ve bahçıvan olarak emekli oldu. (E. Galeano kitabından alıntı…)

Değerli okurlar; Bursa’nın geleceğe taşınması için elini taşın altına koyan binlerce “Hamilton Naki” var… Bir alışkanlık olarak görmüyor, duymuyor, elinden tutmuyoruz… İsimlerini ancak birkaç kişi biliyor. Hasetlik edenler, arkasından konuşanlar, bilinmesin diye takla atanlar da az değil…

31 Mart 2019’daki yerel seçimleri kazanacak aday, her kim olursa olsun kentteki bu çalışkan karıncaları bulmalı ve düşüncelerinden, yaptıklarından, planlarından, ürünlerinden yararlanmanın yolu bulunmalıdır… Üzeri toprakla örtülmeden önce bu dünyaya olan katkısı bilinmelidir…

Sevgili dostlar, Bursa’da atılması gereken çok adım var.

Öneri 1: Yılda iki kez ‘Temizlik seferberliği’ organize edilmeli. Tüm okullardan gençler ve gönüllüler bir cumartesi günü okul çevresinden başlayarak mahalledeki kartonları, kağıtları, cam ve tenekeleri, pet şişeleri toplayarak değerlendirilmek üzere belediyelere teslim etmelidir. Bu aşamada belediyeler gençler için gıda ve içecek ile eldiven temin etmelidir. Belki dünyada bir ‘ilk’ gerçekleşmiş olur. Elde edilecek maddi gelirle de okulların eksikleri giderilmeli, gençlerin fikirlerinden yararlanarak yatırımlar yapılmalıdır…

Öneri 2: Spor yapanlar, beden eğitimi öğretmenleri ve bir branşta öne çıkanlar; Spor yapmak isteyenleri belli merkezlerde ve Uludağ’da kamplara almalılar. Her hafta sonu yürüyüşler, yüzme, kayak, eskrim, gülle atma, voleybol, basketbol ve diğer dallarda halkın katılımı sağlanmalıdır.

Öneri 3: Bursaspor altyapısına seçilen gençlere destek vermek isteyenler, belli bir fon için bir araya gelmeli, çocuk ve gençlerin ailelerine ulaşılmalıdır. Yiyecek, giyecek ve diğer gereksinimleri buradan karşılanmalıdır… En azından kalori hesabı ile evlere gıda takviyesi yapılmalıdır. Bu amaçla yerel marketlere ‘Bursaspor için yardım kutuları’ da koyulabilir.

Öneri 4: Kentin sokakları, kaldırımları, oyun sahaları, otobüs durakları, ağaçları, park yerleri, akarsuları, ören yerleri, otobüsleri, dolmuşları, taksileri pırıl pırıl olmalı, tozdan, kirden, mikroplardan arındırılmalıdır…

Öneri 5: TOFAŞ, Renault ya da 5’li yeni konsorsiyumdan ‘Elektrikli Türkiye Taksisi’ üretilmesi istenmelidir. Jan Nahum’un tecrübelerinden de yararlanılabilir… Şoför ile yolcu arasına mutlaka kırılmaz cam koyulmalı, internet bağlantısı, günlük gazete ve dergiler, ilk yardım çantası, bir şişe su ya da içecek, şarj ve pos cihazı bulunmalıdır. Elini kolunu sallayan taksi şoförü olmamalıdır.

Öneri 6: Yeraltı ve yer üstü mağaraları olan bir kentteyiz. Tophane ve Oylat bunlardan sadece ikisi… Definecilerin açtığı ancak kapatılan mağaralar olduğunu duyuyorum. Lahit mezarlıkların da bulunduğu bölgeler olmalı… Turizm için bu alanlara el atma zamanının geldiğini düşünüyorum.

Öneri 7: Sağlık Serbest Bölgesi, Gıda Serbest Bölgesi gibi büyük çaplı yatırımları çekecek yerler planlanmalıdır. Elektrikli araçlar için şarj istasyonlarını planlayan, 20 yıl sonra uçan insanların ineceği yeşil alanları bugünden gören, metro projelerini yerin altında isteyen, bilgiye her yerden kesintisiz ulaşan bir toplum için ter döken, evden eğitim almaya başlayacak gençler için internet altyapısı güçlü bir kent hayali olan başkanlar olmalı…