Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

"Yıllardır şekerli yiyecek yemiyorum"

Film setlerinden sonra mutfakta da yeteneğini kanıtlayan Serra Yılmaz, her cumartesi “İtalyan İşi” ile CNN Türk ekranında izleyiciyle buluşuyor, birbirinden leziz yemek tarifleri paylaşıyor. Tutturamayacağı yemeği asla yapmayacağını söyleyen Yılmaz ile yemek kültürü üzerine keyifli bir röportaj yaptık.

Haber Giriş Tarihi: 10.03.2014 05:36
Haber Güncellenme Tarihi: 10.03.2014 06:40
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
"Yıllardır şekerli yiyecek yemiyorum"
 * Daha önce de bir yemek programı yapıyordunuz ama uzun süredir böyle bir formatla ekranlarda yoktunuz.

- Evet, yine bir yemek programıyla izleyiciyle buluştum. Sponsorumuz da Eataly... Türkiye’de İtalya denildiğinde akla gelen ilk iki isim, Ferzan Özpetek ve ben olurum. Aynı şey İtalya’da da geçerli. Yani İtalya’da Türkiye denildiğinde akla ilk olarak yine biz geliriz. Dolayısıyla her açıdan uyumlu bir iş oldu.

* “İtalyan İşi” denilince akla ister istemez sinema filmi geliyor...

- Evet, filme şık bir gönderme yapıyoruz zaten...

* Çekimler nasıl gidiyor, eğleniyor musunuz?

- Bugüne kadarki bütün işlerimi keyifle yapmışımdır. Bu programı da yine çok büyük bir keyifle hazırlıyorum. Sevdiğim insanlarla, sevdiğim bir kurumda, sevdiğim işi yapıyorum, daha ne olsun.

* İzleyici sizi ve yemeklerinizi özlemiş mi, ne dersiniz?

- Programın izlenme oranlarını göz önüne alırsak, beni özlemiş olduklarını söyleyebilirim. Bu da benim için çok sevindirici elbette. Bu arada CNN Türk’ün web sitesinden de programımızın tekrar bölümleri izleniyor.

YILLARDIR ŞEKERLİ YİYECEK YEMİYORUM

* Mutfak işlerine ilginiz nasıl ve ne zaman başladı?

- Çok genç yaştan beri var bu ilgi bende... Çekirdek aileye sahip olsam da çok büyük sofraların kurulduğu bir evde büyüdüm. Anneannem kalabalık sofraları çok severdi, haremde büyümüş olmasından gelen bir özellik herhalde... Bu yüzden isterdi ki kalabalık sofralarda yemek yiyelim. Bu gelenek bizim evde hep devam etti. Annemin ve babamın da çok fazla eşi dostu vardı ve bizim ev sürekli kalabalık olurdu. Buna rağmen anneannem, annemi mutfağa sokmadığı için annem yemek yapmayı bilmezdi. Bu yüzden çok sıkıntı çekmiş, hatta ona yemek yapmayı babam öğretmiş. Dolayısıyla annem beni mutfağa sokmak için sürekli teşvik etti. İlgim onun sayesinde başladı.

* Malzemeleri göz kararı mı koyuyorsunuz, yoksa gramaj usulü çalışanlardan mısınız?

- Tamamen göz kararı. Asla gramajlı tarifim yoktur. Galiba gramaj daha çok pasta yapımında önemli. Ben de hiç pasta yapmadığım için gramajlı tariflere ihtiyaç duymuyorum.

* Neden pasta yapmıyorsunuz?

- Çünkü çok uzun yıllardan beri şekerli yiyecekler yemiyorum.

* Kendinize has tarifleriniz var mı?

- Hayal gücümü ve elimdeki malzemeyi kullanarak farklı tarifler çıkardığım oluyor. Bazı tarifleri değiştirdiğim de olur. Bunu programlarımda izleyicilerime de söylüyorum, “Ben böyle yapıyorum ama siz şu peyniri kullanarak da yapabilirsiniz” diyorum mesela... Geriye sadece insanların hayal güçlerini kullanmaları kalıyor. Çünkü yemek yaparken ister istemez hayal gücünüz gelişiyor.

* Tariflerinizin püf noktalarını başkalarıyla paylaşır mısınız?

- Paylaşırım, tarif saklamak gibi bir huyum yoktur. Ama herkesin eli de farklıdır. Kızımın yaptığı yemekler bile benim yaptığım yemeklerden farklı oluyor.

HOR GÖRMEYİN ÇOK İYİ OMLET YAPARIM

* Hangi yemeği çok güzel yaparsınız?

- Çok iyi omlet yaparım. Lütfen bunu hor görmeyin. Omlet yapmanın kendine has bir önemi vardır. Omlet lezzetini tutturmak öyle kolay iş değildir. Mesela anneannem, omletlerimi çok beğenirdi. Bunun dışında birçok yemeği fena yapmadığımı düşünüyorum. Mesela Çerkez tavuğu...

* Yapamadığınız yemek var mı?

- Tutturamayacağım yemeği asla yapmam (gülüyor). Makarna hariç hamur işleri yapmıyorum.

* Yemek yapmak eskisi gibi zor değil sanki...

- Zor değil. Ben kızıma öyle bir mutfak aleti hediye ettim ki, ısıtıyor, pişiriyor, öğütüyor, sorbe yapıyor. Bunun yanı sıra güzel yemek yapmanın en önemli püf noktası, kullandığınız malzemenin çok iyi olmasıdır. Malzeme güzelse, ortaya çok lezzetli bir yemek çıkar.

* İtalyan mutfağı çok seviyorsunuz, bunun özel bir nedeni var mı?

- Bir tek mutfağını değil, başka şeylerini de seviyorum (gülüyor). Çocukluğumda, Cihangir’de oturduğumuz dönemde mahalleye bir aile geldi. Anne Fransız, baba İtalyan’dı ve yedi çocukları vardı. Bu aile çok hoşuma gitti ve çocuklarıyla arkadaş olarak o aileye sızdım. Hâlâ dostluğumuz devam ediyor, hatta aramızdaki ilişki ailevi bir ilişki halini aldı. Her sene Noel’de onların yanına giderim. Dolayısıyla genç yaştan itibaren İtalya’ya çok aşinaydım. Daha sonra çok gittim geldim. Derken Ferzan’la (Özpetek) arkadaşlığımız başladı. Bu durum iş için de İtalya’ya gitmemi ve orada bir kariyer yapmamı sağladı.

* İtalyan sofralarını Türk sofralarına benzetiyor musunuz?

- Benzetiyorum tabii. Kalabalık olması, yeme arzusu, açgözlülük, yemek yerken bile yemekten bahsetme konularında birbirimize çok benziyoruz (gülüyor).

DÜŞEN DUBLÖRDÜ AMA KEÇİ BOKLARI ARASINDAKİ BENDİM

* “Eyyvah Eyvah 3”te oynamanızı yadırgayanlar oldu. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Bence yadırganacak bir şey değil. Bu işe Atıf Yılmaz’ın “Şekerpare” filmiyle başladım. Bu film hâlâ televizyonda gösteriliyor ve insanlar hâlâ bu filme çok gülüyor. Hatta filmin özel fanları var. Bir taksici “Şekerpare” hayranı olduğu için benden para almamıştı. “Şekerpare”den sonra da birçok komedi filminde oynadım. Seyirciler de, yönetmenler de biraz bu tip şeylere takılıyorlar. Sizi vamp bir kadın rolüyle benimsedilerse hep o tarz roller geliyor. Oysa ben karakter oyuncusuyum. Karakter oyuncuları da ömürlerinin sonuna kadar birçok değişik rolde oynar.

* Komedide oynamayı özlemiş misiniz?

- Hem de nasıl... Çok özlemişim. Çekim boyunca da çok eğlendik.

* Filmdeki düşme sahneniz çok konuşuldu...

- Evet, James Bond ekibinden bir dublör benim yerime düştü ama sonuç itibariyle keçi bokları arasında olan yine bendim (gülüyor).

* Bugüne kadar birçok yönetmenle çalıştınız, bundan sonra hangi yönetmenle çalışsanız çok mutlu olursunuz?

- Bütün yönetmenlerle çalışmak isterim. Bu konuda çok açgözlüyüm.

* Genç yönetmenler kapınızı çalsa destek verir misiniz?

- Hikayeyi beğenirsem seve seve destek olurum tabii...

(Hürriyet)
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.