Bugün, düşmanla gece gündüz çarpışan Kara Fatmaların, Çete Emir Ayşelerin,Kılavuz Haticelerin, cepheye silah ve mühimmat taşıyan,siper kazıp cephede hemşirelik yapan kadınlarımızın, ben buraya kaçmak için değil ölmeye geldim diyen ağaların, silahı olmayıp yerden taş alıp düşmana atan yiğitlerin, bugün kadını,erkeği,genci,yaşlısı,çocuğu,askeriyle bütün türk milletinin zaferidir.
Bütün dünyayı dize getirip, bağımsızlık meşalesini yakıp,küllerimizden doğmanın tam 100. Yılındayız. Sadece Türk milletinin bağımsızlığı ve bayramı da değil bugün, bütün dünyanın bayramı. Sömürgeciliğe ve emparyalizme karşı muzaffer olabilmenin, insanlığın zaferi...
Bundan tam 100 yıl öncesini düşünün;
Önemli toprakları işgal edilmiş bir ülke. Düşmana fırsat veren Mondros antlaşması, savaşlardan bitkin düşmüş bir halk. Batık bir ekonomi. Silahlarına el konulmuş moralsiz bir ordu. Çıkan akımlarla bocalayan düşünürler, esir olmuş bi saray ve iç karışıklığı gün bilen etnik gruplar.Tüm bunlardan sonra cesur bir lider, bütün olumsuzluklara, çaresizliğe nazaran milli mücadeleyi başlatıyor, tükenmiş milletin karanlığına ışık oluyor.
26 AĞUSTOS'TA KOCATEPE'DE ŞAFAK SÖKERKEN...
"Alaca karanlıkta, bir çınar dibinde,
Beygirin yanında duran sarkık, siyah bıyıklı süvari
kısa çizmeleriyle atladı atına. Nureddin Eşfak baktı saatine...
-Beş otuz...
Ve başladı topçu ateşiyle ve fecirle birlikte Büyük Taarruz."
Ne güzel anlatmış Nazım Hikmet...
Ve 5 gün 5 gece süren o zaferin başlangıcı...
26 Ağustos günü Mustafa Kemal Paşa Kocatepe'de şafak vakti topçu ateşleriyle birlikte Büyük Taarruzu başlattı. Başlayan harekatın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe'yi ele geçirdi ve Belentepe ile Kalecik Sivrisi'nden taaruza geçti.Aynı gün Afyonkarahisar, 8'inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos'ta başarıyla sürdürülen taarruz,düşmanın 5'inci tümeninin etkisiz kılınmasıyla neticelendi.
29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçilip taarruzun kısa süre içerisinde neticelendirilmesinde hemfikir oldu ve planın 30 Ağustos'da aksamadan uygulanması için gerekli önlemler alındı.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk Ordusunun muvaffak olmasıyla 30 Ağustos sabahında şimdi belde olan Kütahya'nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy'de birliklere taarruz emrini verdi.
Mustafa Kemal Paşanın bizzat yönettiği Dumlupınar'da meydan muharebesinde kahraman Mehmetçik, Yunan birliklerini, Allıören, Keçiler,Kızıltaş deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp imha etti ve yedi düveli yenip sesini duyuran Türk Ordusu, Büyük Taarruzu zaferle sonuçlandırdı.
Ne diyordu ATAM ?
"Efendiler ! Yüzyıllardan beri Türkiye'yi yönetenler çok şeyler düşünmüşlerdir; fakat yalnız bir şeyi düşünmemişlerdir. Türkiye'yi. Bu düşüncesizlik yüzünden Türk vatanının, Türk milletinin uğradığı zararları ancak bir şekilde giderebiliriz. O da artık Türkiye'de Türkiye'den başka bir şey düşünmemek.Uygarlık yolunda yürümek ve başarılı olmak, hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde bekleyenler vehayut bu yol üzerinde ileri değil geriye bakmak bilgisizliği ve dikkatsizliğinde bulunanlar, uygarlığın coşan seli altında boğulmaya mahkumdurlar. Efendiler ! çağdaşlık yolunda başarı yenilenmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadi hayatta ilim ve fen alanında başarılı olmak için tek olgunlaşma ve yükselme yolu budur. Hayat ve dirliğe hükmeden emirlerin, zaman ile değişme,olgunlaşma ve yenilenmesi zorunludur. Uygarlığın buluşları, fenin harikaları,dünyayı şekilden şekile geçirttiği bir dönemde, yüzyıllık eskimiş düşüncelerle, geçmişe tapınmakla varlığını korumak mümkün değildir."
Geçmişten geleceği öngörmek ancak böyle bir lidere yakışırdı...
Velhasılkelam, dedelerimiz,ninelerimiz etiyle tırnağıyla bunca umutsuzluk çölü içerisinde mücadele ederek bu vatanı kolay kurtarmadılar. Yüzbinlerce şehit verilmiş bu toprağa sahip çıkmaksa bizim görevimiz. İçinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasi krizlerden,buhramlardan kurtulmaksa, Atatürk'ün bize açtığı yolda gizli. Bu yolda birleşmekse sıradaki zaferimiz olsun.
Bize yeniden özgürce yaşama şansı veren Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk,askerlerini ve yüce türk milletini saygı ve özlemle anıyorum. Var olma zaferimiz kutlu olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Yasemin DÜZDAĞ
Var olma zaferimiz kutlu olsun
Bugün bir ulusun tekrardan doğuşu...
Bugün, düşmanla gece gündüz çarpışan Kara Fatmaların, Çete Emir Ayşelerin,Kılavuz Haticelerin, cepheye silah ve mühimmat taşıyan,siper kazıp cephede hemşirelik yapan kadınlarımızın, ben buraya kaçmak için değil ölmeye geldim diyen ağaların, silahı olmayıp yerden taş alıp düşmana atan yiğitlerin, bugün kadını,erkeği,genci,yaşlısı,çocuğu,askeriyle bütün türk milletinin zaferidir.
Bütün dünyayı dize getirip, bağımsızlık meşalesini yakıp,küllerimizden doğmanın tam 100. Yılındayız. Sadece Türk milletinin bağımsızlığı ve bayramı da değil bugün, bütün dünyanın bayramı. Sömürgeciliğe ve emparyalizme karşı muzaffer olabilmenin, insanlığın zaferi...
Bundan tam 100 yıl öncesini düşünün;
Önemli toprakları işgal edilmiş bir ülke. Düşmana fırsat veren Mondros antlaşması, savaşlardan bitkin düşmüş bir halk. Batık bir ekonomi. Silahlarına el konulmuş moralsiz bir ordu. Çıkan akımlarla bocalayan düşünürler, esir olmuş bi saray ve iç karışıklığı gün bilen etnik gruplar.Tüm bunlardan sonra cesur bir lider, bütün olumsuzluklara, çaresizliğe nazaran milli mücadeleyi başlatıyor, tükenmiş milletin karanlığına ışık oluyor.
26 AĞUSTOS'TA KOCATEPE'DE ŞAFAK SÖKERKEN...
"Alaca karanlıkta, bir çınar dibinde,
Beygirin yanında duran sarkık, siyah bıyıklı süvari
kısa çizmeleriyle atladı atına. Nureddin Eşfak baktı saatine...
-Beş otuz...
Ve başladı topçu ateşiyle ve fecirle birlikte Büyük Taarruz."
Ne güzel anlatmış Nazım Hikmet...
Ve 5 gün 5 gece süren o zaferin başlangıcı...
26 Ağustos günü Mustafa Kemal Paşa Kocatepe'de şafak vakti topçu ateşleriyle birlikte Büyük Taarruzu başlattı. Başlayan harekatın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe'yi ele geçirdi ve Belentepe ile Kalecik Sivrisi'nden taaruza geçti.Aynı gün Afyonkarahisar, 8'inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos'ta başarıyla sürdürülen taarruz,düşmanın 5'inci tümeninin etkisiz kılınmasıyla neticelendi.
29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçilip taarruzun kısa süre içerisinde neticelendirilmesinde hemfikir oldu ve planın 30 Ağustos'da aksamadan uygulanması için gerekli önlemler alındı.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk Ordusunun muvaffak olmasıyla 30 Ağustos sabahında şimdi belde olan Kütahya'nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy'de birliklere taarruz emrini verdi.
Mustafa Kemal Paşanın bizzat yönettiği Dumlupınar'da meydan muharebesinde kahraman Mehmetçik, Yunan birliklerini, Allıören, Keçiler,Kızıltaş deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp imha etti ve yedi düveli yenip sesini duyuran Türk Ordusu, Büyük Taarruzu zaferle sonuçlandırdı.
Ne diyordu ATAM ?
"Efendiler ! Yüzyıllardan beri Türkiye'yi yönetenler çok şeyler düşünmüşlerdir; fakat yalnız bir şeyi düşünmemişlerdir. Türkiye'yi. Bu düşüncesizlik yüzünden Türk vatanının, Türk milletinin uğradığı zararları ancak bir şekilde giderebiliriz. O da artık Türkiye'de Türkiye'den başka bir şey düşünmemek.Uygarlık yolunda yürümek ve başarılı olmak, hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde bekleyenler vehayut bu yol üzerinde ileri değil geriye bakmak bilgisizliği ve dikkatsizliğinde bulunanlar, uygarlığın coşan seli altında boğulmaya mahkumdurlar. Efendiler ! çağdaşlık yolunda başarı yenilenmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadi hayatta ilim ve fen alanında başarılı olmak için tek olgunlaşma ve yükselme yolu budur. Hayat ve dirliğe hükmeden emirlerin, zaman ile değişme,olgunlaşma ve yenilenmesi zorunludur. Uygarlığın buluşları, fenin harikaları,dünyayı şekilden şekile geçirttiği bir dönemde, yüzyıllık eskimiş düşüncelerle, geçmişe tapınmakla varlığını korumak mümkün değildir."
Geçmişten geleceği öngörmek ancak böyle bir lidere yakışırdı...
Velhasılkelam, dedelerimiz,ninelerimiz etiyle tırnağıyla bunca umutsuzluk çölü içerisinde mücadele ederek bu vatanı kolay kurtarmadılar. Yüzbinlerce şehit verilmiş bu toprağa sahip çıkmaksa bizim görevimiz. İçinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasi krizlerden,buhramlardan kurtulmaksa, Atatürk'ün bize açtığı yolda gizli. Bu yolda birleşmekse sıradaki zaferimiz olsun.
Bize yeniden özgürce yaşama şansı veren Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk,askerlerini ve yüce türk milletini saygı ve özlemle anıyorum. Var olma zaferimiz kutlu olsun.