Sıkılmazsanız şu ‘‘Uzman’’ konusunda biraz dertleşmek isterim sizinle.
Azıcık takıntılıyım da bu konuya da…
Ama önce uzman sıfatını yıllarca verdikleri emeklerle alan hekimden akademisyene,eğitimciden askere,sanatçıdan sporcuya ve dahi sahici uzman olma hakkını kazanmış daha hangi meslek erbapları varsa hepsini satırlarımdan tenzih ederek başlayayım söze.
Onlar bu ülkenin yüz aklarıdırlar.
Benim takıntım uzmanlığı baltaya sap sananlara…
Kimlik bunalımı içerisinde bocalayan,yaptıkları işin çırağı bile olamayan,uzmanlık bir yana iş bulamazsam aç kalırım endişesi ile ‘ne iş olsa yaparım abi’ hezeyanındayaşayan,zevahiri kurtarmak için mühim bir şahsiyet pozlarında dolanıp enseyi açık edenlere…
Bundan yıllar önce onlardan birisi ile tanışmış ve bir gün bunu yazacağım demiştim; kısmet bu güneymiş.
Aslında tanışmıştım demem pek doğru değil,zira talihsiz bir durum neticesinde bir avukat bürosunda karşıma çıkmıştı.
Havasını ve biri kalkık kaşını görünce bir de oturuş şeklinden vücut dilini de nasıl kullandığınadikkat edince hazreti gerçekten bir şey sanmamak mümkün değildi.
Ben de sandım tabi;
Ama ‘Siz burada görevli misiniz diye sorarak’ yanlış sanmıştım.
Ne görevlisi; köftehor ibrikçi başıymış ta öyle herkese çaktırmıyormuş.
Bana bir kızdı,bir sinirlendi hani kendini tutmasa kafa göz girecek hale geldi.
Ama kabahat bendeydi tabi.
Ne diye bir şey sanmıştım ki?
Hadi sandım neden sormuştum ki?
Meğerse uzmanmış zatı alileri.Ne bilsin bu fakir?
Hem de tahsilat uzmanıymış iyi mi?
Benim kendime söz geçiremediğim anlarım vardır; galiba o günde o anlarımdan biriydi ki, yine sordum;
‘Pek güzel de, ben tahsilat uzmanı diye bir uzmanlık dalı hiç duymadım bu güne kadar; hangi üniversiteden aldınız uzmanlık belgenizi?’
Yüzü önce bir karardı,ardından kirli sarıya çaldı,en sonunda mosmor oldu…
Tanzanya canavarı görse korkusundan selam duracak çakma uzmana; o derece yani.
O gün dayak yemedim ya artık hiç yemem.
‘Hayat üniversitesi bilader’ dedi ve üzerinde bilmem ne hukuk bürosu tahsilat uzmanı yazan kartvizitini kafama vuramadığı için masanın üzerine fırlattı.
Öz güvene bakar mısınız;
Adam girmiş hayat üniversitesine kariyer yapıp kendi kendine uzman olmuş, üzerine diploma diye de kartvizit bastırmış gelene gidene atar yapıyor.
Allahtan derebeyi olmaya kalkmamış diye kendimi şanslı bile saymıştım. Aksi halde kelleyi o büroda bırakmam işten bile değildi.
İşte o günden sonra uzmanlık meselesine mesafeliyimdir.
Belli bir bilim dalında lisansüstü öğrenim derecesine sahip kimse, spesiyalist.
Uzmanın tanımı bu.
Sözcüğün içini boşaltıp herkese dağıtmak istersiniz de, sıfat için belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan da diyebilirsiniz.
Şimdi kim uzman nauzman bir bakmak lazım.
Malum son yıllarda uzmandan geçilmez oldu.Kerameti kendinden menkul bir sürü insan uzmanım diye ortada dolaşıyor.
Genellikle bu sıfatı kendi kendilerine verdiklerinden de burunlarından kıl aldırmıyorlar.Gerçi sıklıkla madara oluyorlar ama yine de uzmanlık(!)larından taviz verenine rastlamak pek mümkün değil.
Aslında haksız da sayılmazlar bi yerde; biz milletçe pek severiz olamadığımız gibi görünmeyi.
İlla bir sıfatımız olmalı.
Şöyle en cantisinden;dedin mi karşındakini susta durduracak.
Ezik kişiliğimizi ele vermeyecek,bizi bir başka insanmışız gibi gösterecek.
Sanal manal; payesiz yapamayız.
Neymiş öyle sadece şucubucu.Paye en azından uzman olmalı.
Olmalı da bu uzmanlığı hangi kriterler belirler,eğitiminasıldır,belgesinihangi kurum ve kuruluşlar verir işin o kısmı pek mühim değil.
Sordular mı,diyeceğiz ki,uzmanım.
Hiçbir şeyi yoksa havası var meretin.
Bir de Dunning-Kruger Etkisi denilen bir şey var kio da belli bir konuda beceriksiz veya bilgisiz insanlarda görülen, "hayali üstünlük hissi"anlamına geliyor ve bu çakma uzmanlarla pek bir örtüşüyor.
Neyse bu makale yazma işi de ayrı bir uzmanlık işi.
Daha çıraklıktan kafalığa geçmeden ustalığa soyunmanın alemi yok.
İnsan kıblesini şaşırmamalı.
Gerçi artık bu kıble meselesi deşimdilerde bir uzmanlık alanı olmuş;
Aylık 4.500 lira maaşla kaybedene uzmanlar kıbleyi göstereceklermiş.
Eee bedavaya uzmanlık olur mu?Olmaztabi,hizmet hizmettir.
Yanarım yanarım şöyle kallavi bir uzmanlığım olmadığına yanarım.
Gerçi emekli maaşıyla ayı çıkartmakta bence bir uzmanlık konusu ama,
Bu uzmanlardan çok var memlekette.
Uzman enflasyonu olmasın diye onu uzmanlıktan saymıyorlar…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Uzman
Sıkılmazsanız şu ‘‘Uzman’’ konusunda biraz dertleşmek isterim sizinle.
Azıcık takıntılıyım da bu konuya da…
Ama önce uzman sıfatını yıllarca verdikleri emeklerle alan hekimden akademisyene,eğitimciden askere,sanatçıdan sporcuya ve dahi sahici uzman olma hakkını kazanmış daha hangi meslek erbapları varsa hepsini satırlarımdan tenzih ederek başlayayım söze.
Onlar bu ülkenin yüz aklarıdırlar.
Benim takıntım uzmanlığı baltaya sap sananlara…
Kimlik bunalımı içerisinde bocalayan,yaptıkları işin çırağı bile olamayan,uzmanlık bir yana iş bulamazsam aç kalırım endişesi ile ‘ne iş olsa yaparım abi’ hezeyanındayaşayan,zevahiri kurtarmak için mühim bir şahsiyet pozlarında dolanıp enseyi açık edenlere…
Bundan yıllar önce onlardan birisi ile tanışmış ve bir gün bunu yazacağım demiştim; kısmet bu güneymiş.
Aslında tanışmıştım demem pek doğru değil,zira talihsiz bir durum neticesinde bir avukat bürosunda karşıma çıkmıştı.
Havasını ve biri kalkık kaşını görünce bir de oturuş şeklinden vücut dilini de nasıl kullandığınadikkat edince hazreti gerçekten bir şey sanmamak mümkün değildi.
Ben de sandım tabi;
Ama ‘Siz burada görevli misiniz diye sorarak’ yanlış sanmıştım.
Ne görevlisi; köftehor ibrikçi başıymış ta öyle herkese çaktırmıyormuş.
Bana bir kızdı,bir sinirlendi hani kendini tutmasa kafa göz girecek hale geldi.
Ama kabahat bendeydi tabi.
Ne diye bir şey sanmıştım ki?
Hadi sandım neden sormuştum ki?
Meğerse uzmanmış zatı alileri.Ne bilsin bu fakir?
Hem de tahsilat uzmanıymış iyi mi?
Benim kendime söz geçiremediğim anlarım vardır; galiba o günde o anlarımdan biriydi ki, yine sordum;
‘Pek güzel de, ben tahsilat uzmanı diye bir uzmanlık dalı hiç duymadım bu güne kadar; hangi üniversiteden aldınız uzmanlık belgenizi?’
Yüzü önce bir karardı,ardından kirli sarıya çaldı,en sonunda mosmor oldu…
Tanzanya canavarı görse korkusundan selam duracak çakma uzmana; o derece yani.
O gün dayak yemedim ya artık hiç yemem.
‘Hayat üniversitesi bilader’ dedi ve üzerinde bilmem ne hukuk bürosu tahsilat uzmanı yazan kartvizitini kafama vuramadığı için masanın üzerine fırlattı.
Öz güvene bakar mısınız;
Adam girmiş hayat üniversitesine kariyer yapıp kendi kendine uzman olmuş, üzerine diploma diye de kartvizit bastırmış gelene gidene atar yapıyor.
Allahtan derebeyi olmaya kalkmamış diye kendimi şanslı bile saymıştım. Aksi halde kelleyi o büroda bırakmam işten bile değildi.
İşte o günden sonra uzmanlık meselesine mesafeliyimdir.
Belli bir bilim dalında lisansüstü öğrenim derecesine sahip kimse, spesiyalist.
Uzmanın tanımı bu.
Sözcüğün içini boşaltıp herkese dağıtmak istersiniz de, sıfat için belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan da diyebilirsiniz.
Şimdi kim uzman nauzman bir bakmak lazım.
Malum son yıllarda uzmandan geçilmez oldu.Kerameti kendinden menkul bir sürü insan uzmanım diye ortada dolaşıyor.
Genellikle bu sıfatı kendi kendilerine verdiklerinden de burunlarından kıl aldırmıyorlar.Gerçi sıklıkla madara oluyorlar ama yine de uzmanlık(!)larından taviz verenine rastlamak pek mümkün değil.
Aslında haksız da sayılmazlar bi yerde; biz milletçe pek severiz olamadığımız gibi görünmeyi.
İlla bir sıfatımız olmalı.
Şöyle en cantisinden;dedin mi karşındakini susta durduracak.
Ezik kişiliğimizi ele vermeyecek,bizi bir başka insanmışız gibi gösterecek.
Sanal manal; payesiz yapamayız.
Neymiş öyle sadece şucubucu.Paye en azından uzman olmalı.
Olmalı da bu uzmanlığı hangi kriterler belirler,eğitiminasıldır,belgesinihangi kurum ve kuruluşlar verir işin o kısmı pek mühim değil.
Sordular mı,diyeceğiz ki,uzmanım.
Hiçbir şeyi yoksa havası var meretin.
Bir de Dunning-Kruger Etkisi denilen bir şey var kio da belli bir konuda beceriksiz veya bilgisiz insanlarda görülen, "hayali üstünlük hissi"anlamına geliyor ve bu çakma uzmanlarla pek bir örtüşüyor.
Neyse bu makale yazma işi de ayrı bir uzmanlık işi.
Daha çıraklıktan kafalığa geçmeden ustalığa soyunmanın alemi yok.
İnsan kıblesini şaşırmamalı.
Gerçi artık bu kıble meselesi deşimdilerde bir uzmanlık alanı olmuş;
Aylık 4.500 lira maaşla kaybedene uzmanlar kıbleyi göstereceklermiş.
Eee bedavaya uzmanlık olur mu?Olmaztabi,hizmet hizmettir.
Yanarım yanarım şöyle kallavi bir uzmanlığım olmadığına yanarım.
Gerçi emekli maaşıyla ayı çıkartmakta bence bir uzmanlık konusu ama,
Bu uzmanlardan çok var memlekette.
Uzman enflasyonu olmasın diye onu uzmanlıktan saymıyorlar…