Tüyü bitmemiş yetim deyimini ilk duyduğumda benim de tüyüm bitmemişti.
O yüzden pek anlayamamıştım ne anlama geldiğini de rahmetli büyük babama sormuştum.
Oda sabi sübyan demişti.
Yine anlayamamıştım.
Yaş aldıkça öğrendim tabi ne anlama geldiğini de böylesi içli bir söylemin siyasi hamasete malzeme yapılmasını hala bir türlü anlayamıyorum.
Memleket insanı koyuncusundan coincisine soyulup duruyor.
Her işte bir şaibe her şaibe de iç edilen hepimize ait milyonlar var.
Ve yine her yer faili meçhul suç mahalli sanki.
Ne kimse yakalanıyor ne de bedel ödüyor; en büyük karı da ettiğinin yanına kalmasıyla ediyor.
Hamaset kalkan olmuş hepsine, samanlıkta tüyü bitmemiş yetimin hakkı aranıyor.
İri iri laflarla, ceğiz cağız caklarla peynir gemisi yürütülmeye çalışılırken gemi her yerinde su alıyor, filika bulan gemiyi terk ediyor.
Tüyü bitmiş yetimler seyrediyor, bitmemişler haram sofrasında meze oluyor.
Gemiyi geçtim;
Hepimiz binmişiz tamponunda tüyü bitmemiş yetim yazan bir otobüse tek gidişi olan otobanda seyahat ediyor gibiyiz.
Ne bir sapak var dönecek ne de bir kavşak yön değiştirecek.
Otobüsün penceresinden umarsızca bakıp acaba neredeyiz diye anlamaya çalışıyoruz.
Nereye gittiğimiz de meçhul;
Biletlerimizin varış yeri kısmında Allah bilir yazıyor.
Belli ki yol çok uzun.
Yarımız uyuyoruz, geri kalan yarımızın yarısı telefonda oyun oynuyor son yarımız ise otobüsün lastiği patlamasın diye dua ediyoruz.
Otobüs ise hiçbir trafik kuralına riayet etmeden son hızla yoluna devam ediyor.
Tek tek geçtiğimiz tabelaları sayıyoruz
Kul Hakkı Kasabası, Etik köyü, Adalet ilçesi,Bilim Nahiyesi,Dürüstlük İlçesi…
Birer birer geçiyoruz hepsini, onlar geçiyor bir duruyoruz sanarak.
Tek mola Tüyü Bitmemiş Yetim Hakkı Dinlenme tesislerinde veriliyor.
İniyoruz otobüsten, bir yandan hoparlörlerden gelen tesisin ismi ile müsemma nutukları dinliyor bir yandan hep birlikte kuyruğa girip birer bardak hamaset şerbeti içip tekrar doluşuyoruz otobüse.
O gidiyor biz gidiyoruz.
Nereye gittiğini unutanlarımız arada sırada biletlerine göz atıyorlar.
Bakıyorlar ki meçhule daha kaç kilometre kaldığını gösteren tabela filan yok görünürde
Bir sonra ki dinlenme tesisine kadar hayallere dalıyorlar…
Yetimin tüyü bitiyor
Ne tesisler ne de yol bitmiyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Tüyü Bitmemiş Yetim Hakkı Dinlenme Tesisleri
Tüyü bitmemiş yetim deyimini ilk duyduğumda benim de tüyüm bitmemişti.
O yüzden pek anlayamamıştım ne anlama geldiğini de rahmetli büyük babama sormuştum.
Oda sabi sübyan demişti.
Yine anlayamamıştım.
Yaş aldıkça öğrendim tabi ne anlama geldiğini de böylesi içli bir söylemin siyasi hamasete malzeme yapılmasını hala bir türlü anlayamıyorum.
Memleket insanı koyuncusundan coincisine soyulup duruyor.
Her işte bir şaibe her şaibe de iç edilen hepimize ait milyonlar var.
Ve yine her yer faili meçhul suç mahalli sanki.
Ne kimse yakalanıyor ne de bedel ödüyor; en büyük karı da ettiğinin yanına kalmasıyla ediyor.
Hamaset kalkan olmuş hepsine, samanlıkta tüyü bitmemiş yetimin hakkı aranıyor.
İri iri laflarla, ceğiz cağız caklarla peynir gemisi yürütülmeye çalışılırken gemi her yerinde su alıyor, filika bulan gemiyi terk ediyor.
Tüyü bitmiş yetimler seyrediyor, bitmemişler haram sofrasında meze oluyor.
Gemiyi geçtim;
Hepimiz binmişiz tamponunda tüyü bitmemiş yetim yazan bir otobüse tek gidişi olan otobanda seyahat ediyor gibiyiz.
Ne bir sapak var dönecek ne de bir kavşak yön değiştirecek.
Otobüsün penceresinden umarsızca bakıp acaba neredeyiz diye anlamaya çalışıyoruz.
Nereye gittiğimiz de meçhul;
Biletlerimizin varış yeri kısmında Allah bilir yazıyor.
Belli ki yol çok uzun.
Yarımız uyuyoruz, geri kalan yarımızın yarısı telefonda oyun oynuyor son yarımız ise otobüsün lastiği patlamasın diye dua ediyoruz.
Otobüs ise hiçbir trafik kuralına riayet etmeden son hızla yoluna devam ediyor.
Tek tek geçtiğimiz tabelaları sayıyoruz
Kul Hakkı Kasabası, Etik köyü, Adalet ilçesi,Bilim Nahiyesi,Dürüstlük İlçesi…
Birer birer geçiyoruz hepsini, onlar geçiyor bir duruyoruz sanarak.
Tek mola Tüyü Bitmemiş Yetim Hakkı Dinlenme tesislerinde veriliyor.
İniyoruz otobüsten, bir yandan hoparlörlerden gelen tesisin ismi ile müsemma nutukları dinliyor bir yandan hep birlikte kuyruğa girip birer bardak hamaset şerbeti içip tekrar doluşuyoruz otobüse.
O gidiyor biz gidiyoruz.
Nereye gittiğini unutanlarımız arada sırada biletlerine göz atıyorlar.
Bakıyorlar ki meçhule daha kaç kilometre kaldığını gösteren tabela filan yok görünürde
Bir sonra ki dinlenme tesisine kadar hayallere dalıyorlar…
Yetimin tüyü bitiyor
Ne tesisler ne de yol bitmiyor.