Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

TÜSİAD’dan beklenen açıklama geldi!

Yazının Giriş Tarihi: 31.03.2021 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.03.2021 00:00

Türkiye ekonomisindeki dengeler hızla bozuluyor… Dolar/TL kuru son günlerde yüzde 11 yükseldi, 30 Mart 2021 itibarıyla 8 Lira 37 kuruşa kadar tırmandı… Euro ise 9.82 TL’den satıldı… Ekonomide riskler artarsa döviz girişi azalır, döviz girişi azalırsa kur yükselir, kur yükselirse enflasyon artar, enflasyon artarsa faiz yükselir.

Tam bir kısır döngü…

Herkesi çok yakından ilgilendiren, ilgilendirmesi gereken günlerden geçiyoruz… Parası olanlar bile oldukça rahatsız…

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Olağan Genel Kurulu, Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı ve Divanı, Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Haysiyet Divanı asil ve yedek üyelerinin seçimini gerçekleştirmek üzere dün toplandı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, Türk ekonomisinin son günlerdeki durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türk Lirası'nın döviz karşısındaki düşüşünün endişe verici seviyede olduğuna dikkat çeken Özilhan, Merkez Bankası’ndaki değişimleri de eleştirdi.

Özilhan’ın, "Kurumsal yapılarda öngörülebilirlik olmadan plan yapılamaz" tümcesi, siyasi iktidara uyarı niteliğindeydi…

Beklenen konuşmanın özetini sizinle paylaşmak isterim…

EKONOMİ YÖNETİMİNİ ELEŞTİRDİ

"Bildiğiniz gibi 2021, TÜSİAD’ın 50’inci kuruluş yıldönümü. 1970’ler, yine bugünlerde olduğu gibi dünyanın ve ülkemizin karmaşık günlerden geçtiği bir dönemdi. 1970 yılında, ülkemizde dış ticaret açığı büyüyüp açığı finanse edecek finansman bulunamayınca IMF’yle bir stand-by anlaşması yapılmış ve TL yüzde 67 devalüe olmuştu. 1971’in Nisan ayında derneğimizin kurucuları Atatürk ilkelerine uygun olarak, Türkiye’nin demokratik ve planlı yollarla kalkınmasına ve Batı uygarlık seviyesine çıkarılmasına yardımcı olmak amacıyla TÜSİAD’ı kurdu. Türkiye’nin kişi başına geliri yüksek gelirli ülkelerin beşte biri kadardı.”

50 YIL SONRA SORUNLAR AYNI

50 yılın ardından dönüp bugüne bakalım. Bugün de küresel ekonomide ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bretton Woods sisteminin çökmesinin ardından kurulan ve kalıcı olacağı düşünülen neo-liberal düzen, 2008 krizinde almış olduğu yaraları sarmaya uğraşıyor. Soğuk savaş, bu defa da ABD ve Çin arasında yaşanıyor. Cari açık ve finansman sorunumuz aynen devam ediyor. Daha geçen hafta TL yüzde 10 civarında değer kaybetti. Türkiye’nin kişi başına geliri yüksek gelirli ülkelerin hala beşte biri civarında.”

Demek ki bir arpa boyu yol kat edememişiz…

Bu özetin de gösterdiği gibi, bugün ile 1970’ler arasında ciddi paralellikler var. Bundan elli sene öncesi gibi bugün de ekonomik ve toplumsal dinamikler bir dönüşümün eşiğinde olduğumuzu düşündürecek biçimde hız kazanmış durumda.

TASARRUF GELENEĞİ YOK

Özilhan’ın temel sorunlara olan yaklaşımında akılcılık var; "Türkiye ekonomisinin kök sorunları neredeyse Cumhuriyetin kuruluşundan beri hep aynı: Tasarruf açığı, TL’nin değerinin istikrarı, fiyat istikrarı, yeteri kadar nitelikli istihdam yaratamama, üretim yapısının dönüşümü, kamu harcamalarının ekonomik verimliliği artıracak biçimde kullanılmaması.

Yüksek faiz oranları tasarruf açığının sonucudur. Tasarrufları artırmazsak, TL’ye güveni tesis edip uzun vadeli dış kaynak çekmezsek, hiçbir faiz indirimi kalıcı olmaz. Nitekim hep böyle oluyor. Faizler, bir tansiyon hastasının tansiyon ilacına verdiği tepki gibi hızla iniyor, ilaç kesilince yeniden çıkıyor. Bu iniş çıkışlar bünyeyi daha da zayıflatıyor. Yatırımcı güveni tesis edilemeyince uzun dönemli yatırım kararları da alınamıyor. Yatırımcı güven ister. Sık sık değişmeyen kurallar ister. Uzun vadeli yatırımın sırrı istikrar ve güvendir. Tasarruf açığının bir cephesi de mali disiplindir. Türkiye kamu kaynaklarını çok iyi kullanmalı ve daha verimli alanlara harcamalı. Lüzumsuz harcamalar yerine her kuruşunu üretime, sanayiye, tarıma, eğitime, bilimsel ve insani gelişmeye ayırmalı. Kamu kaynaklarını harcarken rekabetçi piyasa ilkelerine uygun davranmalı.”

TÜSİAD, istikrar ve güven ortamının sağlanmasını istiyor. Aksi halde dalgalanma devam edecek ve Türkiye kan kaybı yaşayacak…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.