Önceki akşam İran'ın Irak'ta ki Amerikan üslerini vurması gündeme düştü. Şuan heryerde bir telaş ve heyecan fırtınası yaşanıyor. Borsa başta olmak üzere herkesin gözü kulağı İran ve Amerika arasında çıkacak muhtemel savaşta! Peki, savaş çıkmazsa? İşte bu durumu ve süreci doğru okuyabilmek zorundayız. Sürekli yaptığımız en büyük hata, değişen gündemlerde ülke olarak fırsatları doğru değerlendiremiyor olmamız. Ve yine Türkiye'nin en güçlü kenti olan Bursa'nın artık ülkenin tek gücü olduğunu kabul ederek kenetlenmesi gerekiyor. Bugün bizden ötesinin yalan olduğu bir dönemdeyiz. Bir dostumun dediği gibi, "ben öldükten sonra yaşayanlardan banane..."

Türkiye'nin 2023 yolculuğunda korkuya ve esarete yer yok. Yerel yöneticilerin ısrarla yaptığı hataların Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'a telafisi mümkün olmayan zararlar verdiği bir dönemde, Bursa maalesef olumsuz haberlerle gündeme oturuyor. Oysa, Türkiye Otomobil Girişim Gurubu bile kentin varlık gücünün ortaya konması açısından önemli. Kenti yönetenlerin elinde ekonomi gibi güçlü bir kalem var. Türkiye'nin enerjiden üretime en güçlü ekonomi kalemleri Bursa'da. Ve yine her ne kadar fırsat bulundukça eleştirilerin odağına getiriliyor olunsa bile BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursa'nın ihracat gücünü arttırarak kenti Türkiye'nin ikinci büyük ihracat kenti haline getirdi. Ve arkamızda hızla koşan Gaziantep, Konya ve Kayseri var.

***

Birilerinin kişisel hedeflerinin ve hırslarının kurbanı olmamalı Bursa. Sadece sanayi alanında değil gıda, tarım, hayvancılık ve inşaat alanında da güçlü bir kentteyiz. Türkiye'nin en donanımlı Vali ve Kaymakamları Bursa'yı yönetiyor. Elbette diğer kamu bürokratları açısındanda ortaya çıkan tablo her geçen gün daha iyiye gidiyor. Türkiye'nin sadece en güçlü kenti değil Bursa. Aynı zamanda demografik dağılıma bakıldığında Anadolu'nun doğu'dan batı'ya, kuzey'den güney'e her milletin en zenginlerinin yaşadığı bir kentteyiz. Peki, bu gücü neden ortak akıl ve işbirliği içerisinde değerlendiremiyoruz. Neden, kentin Anadolu'dan Balkanlardan ve başka ülkelerden gelen ekonomik gücünü doğru hedeflere daha güçlü lanse etmiyoruz?

Birbirimizi eleştirmeyi ve ötekileştirmeyi bırakmak zorundayız. Bugün İran'da başlamak üzere olan kaos aslında önceki dönemlerde Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye süreçleri ve savaşları ile kendisini göstermişti. Olasılıkları doğru okuyan İran iç dünyasında her türlü gelişirken, Çin var olan nüfus gücü ile Dünya'nın en güçlü üretim mekanizması oldu. Rusya, hatalarını telafi ederek Putin ile güçlü bir yolculuğu başarı artı değerleri ile sürdürüyor. Bizde ise, Recep Tayyip Erdoğan gitsinde ne olursa olsun yamyamlığı devam ediyor. Ve elbette Erdoğan'ın da Ak Parti içerisinde ciddi bir revizyona gitmesi şart. Kendisinin de sürekli ifade ettiği gibi onun yerine kendini koyarak "kraldan öte kralcı" olanlar sayesinde Ak Parti Bursa'da da  ciddi güç kaybediyor! Peki, Türkiye'nin en güçlü kenti Bursa'ya Ankara neden daha fazla önem vermiyor?

Aslında burada Ankara tek suçlu değil! Siz kalkıp büyük umutlarla yapılan Ankara'da ki Bursa Evi'ni değerlendiremezseniz ve gelinen noktada satmaya kalkarsanız, Ankara'da sizinle olan bağları kesmeye başlar. Hatta sizi öyle bir gözden çıkarır ki, Gaziantep, Trabzon, Konya ve hatta Eskişehir ile Çanakkale yeni gözdesi olur. Peki, bu kadar tantanaya gerek var mı? Neden Bursa'nın mevcut kabinede bir Bakanı yok? Ve neden bakan olması beklenenlerin en yakınları iç tartışmaların, oda ve borsa yarışlarının içerisine durup dururken giriyor? Bursa, neden en doğru bildiği işi yani üretim gücünü her alanda hayata geçiremiyor?

***

Türkiye'nin potansiyelini iyi değerlendirmesi açısından Bursa çok önemli bir kent. Burada Ak Parti kadar Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve İYİ Parti'ye de büyük iş düşüyor. Bursa Milletvekillerinin ortak akılla tek bir masa etrafında toplanması, siyaset açısından kenti yöneten il ve ilçe başkanlarının ortak masada buluşması şart. Bursa'nın yerel yönetim borçlarını hızla ödemesi ve kişisel hırsların kurbanı olmaması gerekiyor. Bursa'nın Türkiye'nin tek gücü olduğunu Ankara'nın çok iyi okuması gerekiyor. Ve yine Bursa'yı daha fazla güçlendirmek adına her türlü operasyonun yapılması ve de her türlü katma değeri başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ülkenin tüm dinamiklerinin kente aktarması gerekiyor. Herşeyden önce Bursa'nın yeni kabine de en az iki bakan ve bir başkan yardımcısı ile temsil edilmesi gerekiyor. Bursa gibi önemli bir kenti her anlamda önemli konumlara getirmek, Ankara'da ki bürokrat kadrolara Bursa'dan önemli isimler getirerek kentin yolunu açmak gerekiyor. Ve yine kenti yönetenlerin aynaya bakıp, sinirlerine hakim olup olası erken seçimleri ve görev sürelerinin sonrasında ki seçim süreçlerini değerlendirmesi gerekiyor. Önceki gün dediğim gibi, Bursa görmezden gelirse Türkiye'de tüm hesaplar ve dengeler değişir!