Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türkiye'nin hakimiyet gücü artıyor...

Yazının Giriş Tarihi: 23.12.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.12.2019 00:00

İktidar hususunda Ak Parti'yi eleştirmek adına elbette birçok cümleyi ifade edebiliriz. Lakin, her daim eleştirmek doğru değildir. Türkiye'nin gücünü ve yine bu gücün yarattığı umudu hakkıyla anlatmak zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir yanda savaş baronları diğer yanda bu baronların içeride ki piyonları ile uğraşmaktan imtina edeceğini umanların yanıldığını herkese duyurmalıyız. Türkiye, sadece Anadolu coğrafyasında değil aksine köklerinin uzandığı her noktada yeniden hakimiyet gücünü arttırıyor. Libya ile gelinen son nokta Türkiye'nin mazlumların her daim yanında olduğunun en büyük kanıtıdır. Yine, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs ile Akdeniz havzasında gerçekleştirilen başarılı ataklar ülkemizin hakimiyetini Dünya'nın gözleri önüne sermeye devam ediyor.

Bir yanda alan hakimiyeti diğer yanda teknoloji yatırımları ile Türkiye, Dünya'nın yeniden gözde ülkesi oluyor. Piri Reis denizaltısı ile yeni bir ufuk hareketine imza atan Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde güçlü bir ilerlemeye imza attığını kabul etmeliyiz. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan bu yana en güçlü yatırımların yapıldığı Türkiye, Avrupa'dan Afrika'ya her alanda fazlasıyla güçlü bir konumda.

Türkiye, Dünya'nın en geniş temsil ağına sahip 5 ülkesinden biri. Yine Son 17 yılda açılan 63 dış temsilcilik ile dünyanın 246 noktasında Türk bayrağı dalgalanıyor. Asya'da 72 temsilciliği bulunan Türkiye, 2002'de 163 olan diplomatik misyon sayısını 246'ya, büyükelçilik sayısını 93'ten 142'ye, başkonsolosluk sayısını 58'den 89'a, daimi temsilcilik sayısını da 11'den 13'e yükseltti. 2005 yılında başlayan Afrika açılımı kapsamında Afrika'da 30 yeni büyükelçilik açıldı. Böylece Afrika'daki büyükelçilik sayı 42'ye ulaştı. Başkonsolosluk sayısının 2'den 4'e çıkmasıyla kıtada 14 olan misyon sayısı 46'ya yükseldi. Latin Amerika açılımının da temsilciliklerin artmasına önemli etkisi oldu. Latin Amerika ülkelerindeki 5 Türk büyükelçiliğinin sayısı 15'e çıktı. Bölgeye 1 başkonsolosluk da açıldı. Uruguay'ın başkenti Montevideo ve Al Salvador'un başkenti San Salvador'da da büyükelçilik açılması yeni dönem planları içerisinde yer alıyor. Böylesine büyük bir diplomatik atağın elbette ekonomik açıdanda Türkiye'ye katacaklarını çok iyi okumak zorundayız. Peki, böylesine büyük bir fırsatı Bursa kullanabiliyor mu?

Bursa'nın ekonomi gücü BTSO

Elbette siyasi açıdan değerlendirdiğimizde Ak Parti, yorgun bir savaşçı konumunda. Bursa başta olmak üzere birçok kentte var olan iç siyasi çekişmeler partinin güç kaybetmesine hatta gerilemesine neden oluyor. Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat desteklediği Bursa Ticaret ve Sanayi Odası rotasını çoktan kıtalar ötesine çevirdi bile. Amerika'dan Afrika'ya geniş bir coğrafyada ihracat rekorları kıran BTSO, İbrahim Burkay başkanlığında başarıda sınır tanımıyor. Bir yanda BUTGEM diğer yanda MESYEB ile kalifiye personel gücünü arttıran Bursa iş dünyası, özellikle mesleki liselere yöneliyor. TEKNOSAB ve GUHEM ise, Bursa'nın sınır tanımazlığının en cüretkar tabloları diyebiliriz.

Bursa'nın sadece sanayi alanında değil, gıda başta olmak üzere inşaat dahil her alanda Dünya'nın üretim yükünü yüklenmesi ve cari açığın kapanabilmesi için büyük bir akıl oyununu ortaya koyan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın hedefi ürün bazında ihracat değerini 4 dolar'ın fazlasıyla üzerine çıkarmak. Sanayici ve ihracatçı kimliğinin ötesinde genç ve dinamik duruşu ile Bursa ve Ankara arasında güçlü bağlar kuran İbrahim Burkay'ın tek eksiği yasaların iş dünyasını daha teşvik edici olmaması. Bursa'nın teşvik kapsamına alınmasının önemine sürekli vurgu yapan Burkay'a yeni dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşvik değerleri ile destek vermesi bekleniyor. Türkiye'nin alan hakimiyetini arttırdığı Dünya ticaret sahasında ekonomi markası Bursa olurken, Bursa'nın ekonomi gücü BTSO. 

Canbolat Bursa'yı toparladı...

Son zamanlarda hantal bürokrasisi ile Bursa, ciddi bir irtifa kaybetmişti. 15 Temmuz'dan bu yana bir türlü Devlet'in varlığını birçok alanda hissedemiyorduk. Bursa Valisi Yakup Canbolat'ın göreve başlamasının ardından yaşanan gelişmeler ve kamu görev değişimleri ile Devlet yeniden kentte varlığını hissettirmeye başladı. Her ne kadar bazı odaklar Bursa Valisi Yakup Canbolat başta olmak üzere bazı adli ve idari alanlara baskı uyguluyor olsa bile, çok şükür bugün bu baskıların bir anlamı kalmadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fazlasıyla özümsediği Bursa, Başkanlık Kabine üyelerinin en çok ziyaret ettiği kentler arasında. Son dönemde asayiş olaylarında yaşanan başarılı koordinasyon ve toplum ile bütünleşme süreçlerini de değerlendirdiğimizde Vali Yakup Canbolat fazlasıyla başarılı bir isim diyebiliriz.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun etkili ziyaretlerini pek göremediğimiz Bursa'da etkisini Bursa Valisi Yakup Canbolat ile gösterdiğini ifade etmekte fayda var. Yoğun temposu içerisinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bursa'yı ziyaret etmek yerine Bursa'yı ayağa kaldıracak adımlar atacak bir Vali ile kenti onurlandırdı. Bursa'nın gücünün tarihinden geldiğine inanan tevazu ötesinde gönül adamı Vali Yakup Canbolat'ın ise, ne Süleyman Soylu'yu ne de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı mahçup etmeye niyeti yok...

Türkiye'nin en güçlü kentinde doğmak, büyümek ve yaşamak elbette fazlasıyla değerli. Bursa'dan Ankara'ya, Telaviv'e, Brüksel'e, Washington'a, Londra'ya baktığımızda gözlerimiz zihnimizi tırlamıyor. Öyle ki, Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne büyük bir medeniyeti kılcal damarlarımızda hissediyoruz. Hamd olsun Bursalıyız.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.