Ülkemizin ilk memur sendikası olan Kamu Sen’e bağlı Türk Eğitim Sen Bursa 1. Nolu şubesinde yaşanılan olaylar, kanunlara ve hukuka nasıl bir kılıf uydurulup, yeni bir sendikanın nasıl ortaya çıkarıldığının göstergesi oldu. Türk Eğitim Sen 1. Nolu Şube, genel merkez kararıyla kapatıldı. Yerine 3. Nolu şube faaliyete başladı.

Gazetemizin haberlerini takip edenler hatırlar, Metin Öksüz’ün başkanlığında Türk Eğitim Sen 1. Nolu Şubenin istifası istendi genel merkez tarafından. Sonrasında, istenmeyen olaylara sahne oldu bu güzide eğitim kurumu. İnsanların akıllarına zarar veren iddialar ve bir öğretmenin bunu yapması imkansızdır dedirten olaylarla karşılaştık. Sonrasında, Sendika Başkanı Metin Öksüz, saldırıya uğradığını iddia ederek adli makamlara gidip şikayetçi oldu. Sonrasında, ortaya bir takım istenmeyen olayların dökülmesiyle beraber, sosyal medyada sana ne- bana ne? Gibisinden tartışmalar başlatıldı.

Genel Merkez, yaşanılan bütün bu olayları bıçak gibi kestirip attı.

Peki, neler oldu? Neler yaşandı? Şimdi ne olacak?

Yapılan bilgilendirme şöyle;

Türk Eğitim-Sen Genel Merkezinin 30/10/2019 tarih ve 139 No’lu kararı ile Bursa’da sendikal faaliyetlerin daha verimli yürütülebilmesi amacıyla Türk Eğitim-Sen Bursa 3 No’lu Şubenin Altuğ Meşe Başkanlığında kurulmasına karar verilmiştir.

Başkan ile birlikte 43 kişiden oluşan kurucular kurulu listesi Bursa 3 No’lu Şube faaliyet alanı olarak oluşturulmuştur. Bursa 3 No’lu Şube faaliyet alanı olarak Osmangazi, Nilüfer, Mustafa Kemal Paşa, Karacabey, Mudanya ile Bursa Üniversitesinden ibaret olan eğitim kurumları kapsamaktadır.

Yine Genel Merkezimizin 04/10/2019 tarih ve 141 No’lu kararı ile Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçelerindeki eğitim kurumları kapsayan Türk Eğitim-Sen Bursa 1 No’lu Şubenin; sendikamızın 6. olağan Merkez Genel Kurulunun, merkez yönetim kuruluna vermiş olduğu yetki çerçevesinde ve 4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları ve toplu sözleşme kanunu 18. Maddesi gereğince kanunun öngördüğü üye sayısının altında kalan şubelerin hukuki statülerinin geçerliliklerini yitiriyor olmasından dolayı 400 üye sayısının altında kalan aynı zamanda asil ve yedek tüm yönetim kurulu üyelerinin istifa ettiği 1 No’lu Şubenin kapatılmasına karar verilmiştir.

Yani, önce istifası istenilen, istifa etmediği için dayak yediğini iddia eden sendika başkanı Metin Öksüz böylece, sendikanın kapatılması nedeniyle koltuksuz kaldı. Başkanlıktan otomatikman düşmüş oldu. Aslında, hukuk önünde de bakıldığında, sendikanın yönetim kurulu asil üyeleriyle yedek üyelerinin tamamının istifa etmesi, genel merkezin elini kuvvetlendirmiş oldu.

Türk Eğitim-Sen Bursa 3 No’lu Şube kurucular kurulu toplanarak yeni yönetim kurulu ve diğer kurulları oluşturdu.

Altuğ Meşe-Şube Başkanı

Ali Sami Dinçer- İdari İşlerden sorumlu Şube Başkan Yardımcısı

Selahattin Doğan- Mali İşlerden sorumlu Şube Başkan Yardımcısı

Muhammet Sarı- Teşkilatlandırmada sorumlu Şube Başkan Yardımcısı

Arzu Bilgen Köse- Eğitim ve Sosyal İşlerden sorumlu Şube Başkan Yardımcısı

Arif Gültekin- Mevzuattan sorumlu Şube Başkan Yardımcısı

Nadir Kızılay- Dış İlişkiler ve Basından sorumlu Şube Başkan Yardımcısı isimlerinden oluşmaktadır. Oluşturulan bu yönetim kurulu olarak bizler, sendikamızın tüzüğü gereğinde 3 No’lu Şubeyi yasal sınırlar içerisinde ve en kısa zamanda kongreye götüreceğiz.

Biz, adında şimdilerde birçok kesimin duyduğunda rahatsız olduğu “Türk” kelimesinin hem isminde hem özünde yaşayan sendikayız. Biz, kendi üyelerine bile adil davranamayıp adaletliyiz diyenlerin karşısında dimdik duran sendikayız.

Hürriyet ateşini alevlendiren vatan şairi Namık Kemal gibi;

“Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin

Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten” diyerek millet yolunda mücadele etmemize mani olanlar bütün eziyet araçlarını toplasa da yinede mücadeleden dönmem diyenlerin sendikasıyız.

Tüm zorluklara, engellemelere, tehditlere rağmen tüm eğitim çalışanları için elde ettiğimiz kazanımlar bizim yerimizin güçlünün yanı değil, hakkı yenen eğitimcinin yanında olduğunun göstergesidir.

Gün gelip arş-ı alada büyük mahkeme kurulduğunda haklı mücadelemizin gururuyla orada da alnımız açık olacaktır. Allah sizlerin yardımı ve hem adımız hem özümüzde taşıdığımız Türklüğümüzün onuruyla çıktığımız bu yolun zorluklarını kolay kılsın.

Hayırlı olsun. Senelerdir yazıp çizen birisi olarak, insanların nasıl bir koltuk sevdasına sahip olduğunu çok iyi biliyorum. Koltuğu kaybeden kazanını suçluyor, kazanan ise bazen kendisini sanki bulunmaz Hint kumaşı gibi görüyor. Tabi, doğru, dürüst ve sadece toplum için, hak, hukuk ve adalet için görev yapan koltuk sahiplerini bu söylemlerden istisna tutmak hepimizin görevi. Benim kemi ima ettiğimi bu yazıyı okuyanlar iyi bilir. Anlar.