Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Temcit pilavı, Ermeni meselesi

Yazının Giriş Tarihi: 25.04.2022 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.04.2022 00:05

23 Nisan Cumartesi günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı ülke genelinde kutlanırken, Bir gün önce TBMM'de enteresan bir şey oldu.

Meclis Başkanı Şentop, HDP’li Garo Paylan’ın ‘soykırım tanınsın’ teklifini iade etti
Meclis Başkanı Mustafa Şentop, HDP’li Garo Paylan’ın “Ermeni Soykırımı’nın tanınmasını” içeren yasa teklifini, “İçtüzük hükümlerine aykırı olduğu” gerekçesiyle iade etti. Ve gayet doğru yaptı.

HDP’li Paylan, "Ermeni Soykırımı’nın Tanınması, Soykırım Faillerinin İsimlerinin Kamusal Alandan Kaldırılması" başlıklı konun teklifini Cuma günü TBMM Başkanlığı'na sunmuş ve teklifinde ise.

"PAŞALARIN İSİMLERİ KULLANILMASIN"
Paylan, Talat, Enver ve Cemal Paşa isimlerinin meydanlarda kullanılmamasını da teklif ettiklerini açıklamıştı.

Teklifle ilgili açıklamasında Paylan, “Ermeni halkının yarasını iyileştirecek tek toplum Türkiye toplumu, tek meclis ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Ermeni Soykırımı bu topraklarda gerçekleşti ve adaleti ancak bu topraklarda, Türkiye’de sağlanabilir” ifadelerini kullanmıştı.

Her yıl 24 Nisan’da Ermenilerin ‘soykırım’ yalanı neredeyse tüm dünyayı esir alıyor. Fakat tarihçiler arşivde yer alan tarihi belgelerin soykırım iddialarını çürütüyor.

Rus arşivinde yer alan tarihi belgelerin soykırım yalanına noktayı koyuyor.

Yaptığı araştırmalar çerçevesinde gün yüzüne çıkan iki gazete nüshasını ilk kez açıklayan Sadigov, “Bu gazetelerden biri 1 Şubat 1920 tarihli Krasnaya Gazeta diğeri ise 5 Şubat 1920’de basılan Boevaya Pravda. Her iki gazete de 1. Dünya Savaşı’nda milletlerin kayıpları konusunda Amerikalı bilim adamı profesör Ernest Bogard’ın istatistiğine yer vermiş. Amerikalı profesöre göre 1. Dünya Savaşı süresince yani 1914-1918 yılları arasında ölen Ermenilerin sayısı 100 bin civarında” dedi.

ÇALIŞMADA 16 ÜLKE YER ALDI

Bu çalışmanın ilk olarak New York Tribune’de yayınlandığını aktaran Dr. Sadigov, “16 ülkenin incelendiği çalışmada ilk sırada ABD yer alıyor. İstatistiğe göre.

ABD’nin 4 yıllık savaş kaybı 100 bin 284,

İngiltere 807 bin 451,

14’üncü sırada ki Türklerin kaybını 436 bin 926.

16’ncı sırada Ermeniler ve 100bin kişinin hayatını kaybettiğini aktarıyor. 1920’li yıllarda ortaya konan bu istatistik sözde Ermeni soykırımı iddialarının bir sahtekarlık olduğunu ortaya koyuyor” diye bilgi verirken, gazete küpürlerini de ortaya koyuyor.

İDDİALAR ASILSIZ

Son dönemde Türk tarihçilerinin yaptığı çalışmalarda ortaya çıkan rakamlara işaret eden Sadigov, “Savaş, tehcir, salgın hastalık, kayıp dahil toplamda 200 bin civarında Ermeni hayatını kaybetti. Tarihi veriler 1,5 milyon Ermeni’nin Osmanlı devleti tarafından kasten katledildiği ve soykırıma maruz kaldığı iddialarına tanıklık etmiyor. Ermeniler bu iddiaları sürekli ısıtarak Türkiye’ye yönelik baskı unsuru olarak kullanıyor” diye konuştu.

İLK BAŞBAKAN KAÇAZNUNİ’DEN İTİRAF

Ermenistan’ın ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni’nin 1915 olayları başta olmak üzere dönemin Türk-Ermeni ilişkilerini içeren ‘Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok’ adlı raporu hem tarihi bir itiraf hem de diaspora baskısı altında kalan ABD gibi ülkelere sözde soykırım yalanı konusunda ışık tutacak nitelikte. Kaçaznuni bu itirafları 1923 Parti Konferansı’nda söyledi.

TEHCİR UYGUNDU

Raporda, “Dünya Savası öncesinde gönüllü silahlı birliklerin oluşturulması hataydı. Tehcir kararı amacına uygundu. Türkiye, savunma içgüdüsüyle hareket etmişti. Ermenistan’da Taşnak diktatörlüğü kurmuşlardı. Denizden denize Ermenistan projesi gibi emperyalist bir talebe kapılmışlar, bu yönde kışkırtılmışlardı. Müslüman nüfusu katletmişlerdi. Ermeni terör eylemleri Batı kamuoyunu kazanmaya yönelikti. Taşnak yönetimi dışında suçlu aranmamalıydı. Taşnak Partisi’nin artık yapacağı bir şey yoktu; intihar etmeliydi” deniliyor.

TAŞNAK İŞKENCESİ

Kaçaznuni’nin, Taşnaksutyun Partisi’nin Bükreş’te yapılan konferansına sunulan 1923 tarihli raporunda öne çıkanlar şöyle:

Taşnak birlikleri, bastıkları Müslüman köylerinde Orta Çağ’dan kalan işkence yöntemleri uyguladılar ve yağma yaptılar. Ermeni devletinin içinde bulunduğu parasal krizi bu şekilde aşmaya çalıştılar. Türklere ait malların hükumetin elinde toplanmasını isteyen Taşnak yetkililerinin raporu, Ermenistan Devlet Arşivleri’nde bulunmaktadır.

Ermeni köylülerin bizzat Ermeni hükumetinin inanılmaz baskı ve zorbalığı altında yaşadıkları da belgeleniyor. Taşnak Hükumeti Komiseri V. Agamyan’ın ordudan firarları önlemek bahanesiyle soruşturma veya mahkeme olmaksızın insanları cezalandırdığı ve kurşuna dizdiği belgelere yansımaktadır. Agamyan, firarla suçlanan kişilerin eşlerini, annelerini ve kız kardeşlerini toplayıp, çırılçıplak soyup, köy meydanında bütün insanların gözü önünde kaz yürüyüşünü taklit etmek zorunda bırakmıştır.

YAĞMALA, ÖLDÜR

Ermeni gönüllü birlikleri sistemi, Ermenistan’da ve komşu ülkelerde anarşi ve yağmayı sistemli hale getirmiştir. Gönüllü birliklerin ruh halini yansıtması bakımından hep bir ağızdan söyledikleri şu şarkı bestelenmiş bir itiraftır: “Haydi yık, yağmala, öldür ve tak omzuna ceketini, özgürce dolaş!”

Taşnakların Türklere ve Kürtlere karşı giriştiği katliamlar yanında Ermeni köylülerine de şiddet ve baskı uygulaması, Ermeni halkı içinde de geniş tepkiye yol açmıştır. Dahası bazı Ermeni belgeleri, Ermeni köylülerinin Türk ordusuna gösterdiği sıcak duyguları yansıtmaktadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.