Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tecrübe

Yazının Giriş Tarihi: 21.01.2021 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.01.2021 00:04

“İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik 
şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. 
İnsanların “tecrübe” dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir 
insana “tecrübeli” denir."
Yukarıda ki paragraf Sigmund Freud’a ait.
Katılırsınız katılmazsınız; ama psikanalizin babası sayılan Freud 
tecrübeyi böyle tanımlamış.
Aslına bakarsanız bu tanım bana da pek bir havada gelmişti ilk 
okuduğumda.
Kim bilir belki bunda tecrübenin yenilen kazıkların bileşkesi olduğu 
sözünün doğruluk payının yüksek olması da vardı.
Sahi tecrübe nedir?
Yani kavram herkese göre değişir mi?
Galiba biraz öyle.
Ancak yaptığımız hatalarda ısrarcı olmamızın hatta aynı hataları 
tekrarlayarak farklı sonuçlar beklememizin bir anlamı olmalı.
Öyle ya; madem bir olgu karşısında deneyimlememiz ve onun getirdiği 
sonuçları yaşamışlığımız var, o zaman hayata dair aynı hataları 
yapmamamız gerekmez mi?
Gerekmiyor ki bazen meraktan, bazen zorunluluktan, bazen boş 
vermişçilikten,bazen algılayamamaktan bazen de iyi niyetimizden yapıp 
duruyoruz.
İlk tecrübe ise hiç değişmiyor.
Kaç hata yaparsak yapalım son tahlilde ilk hatanın sonuçları karşımıza 
çıkıyor.
Mesela bendeniz ikiz hatalar yapma ve her defasında farklı sonuçlar 
bekleme konusunda pek bir iyiyimdir.
Birine faydam dokunacağını hissettiğim zaman daha önce ki girişimlerin ruhumda açtıkları yaraları hiç önemsemeden hadiseye atılırım.

Karşımda ki buna değer mi değer mi değmez mi hiiiç düşünmemYanlış anlaşılmasın öyle çok iyi bir insan filan değilim, sadece ‘‘İyiyi

yapabileceği halde yapmayan suç işler’’ sözüne inanırım o kadar.

Bu inancımın bedelini de defalarca ödemişimdir de her nedense o 

tecrübe denilen şey benim mahalleme uğramamıştır.

Neyse konu ben değilim; zaten kendimi iyi tanıdığım içinde bu konuda 

da iflah olacağım yok.

Konu aslında milletçe yaşadıklarımız.

Bir düşünün lütfen başımıza dert olan hataların kaç tanesi geçmişte 

deneyimledik?

İddialı olmak istemem ama tamamına yakını diyenlere de katılırım.

Ben çocukken büyüklerimden duyduğum ne kadar hata varsa 

gençliğimde de,orta yaşlılığımda da,yaşlılığımda da sürekli gündemde 

kaldı.

Hemen hiç biri tecrübe sonucunda hayatımdan silinip gitmediler.

Hele bazıları hepimizde öyle derin izler bıraktılar ki,değil yeniden 

yaşamak anımsadığımızda bile tüylerimizi diken diken etmeye yetiyorlar.

Hayatımız ‘‘Biz bu filmi görmüştük’’diyerek yine aynı filmi izlemek için 

gişede bilet kuyruğuna girmişiz gibi sürüp gidiyor.

Tıpkı Ankara’da yaşanılan son saldırı hadisesinde olduğu gibi.

Ne demek istediğimi ülkemizi 1980 Eylülüne getiren nedenleri bilenler 

çok iyi anlayacaklardır.

Kimin söylediğini bilmiyorum ama diğer tanımlamaları çırak çıkarttığını 

düşündüğüm ‘‘Hayatta en pahalı şey tecrübedir. Çünkü kazanmak için 

kaybetmek gerekir.’’ diye son derece derin bir tanımlama var.

Biz o en pahalı şeyin bedelini hem meddi hem manevi defalarca ödedik

Allah hepimizi yeni borçlanmadan korusun.

Tabi tecrübe edip unuttuklarımızdan da…

.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.