Birleşmiş Milletler (BM) 2021 yılını "Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı" ilan ettiğinde “Covid-19 nedeniyle evinden çıkmayan insanlar şişmanlamasın diye alınmış bir karar sanırım” demiştim… Oysa vitamin ve mineral alarak bünyemizi güçlendirmemiz gerektiğini, virüse karşı daha dirençli hale gelmenin ilk adımı olduğunu sonradan anladım…
Beslenme eğrisinde meyve ve sebzenin önemi çok büyük. Üretimden tüketime kadar olan süreçte yaşanan sorunlar, kayıplar, açlıkla mücadelede önemi, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkısı, küçük aile işletmelerine gelir sağlayıcı özelliği ve sağlığımızı korumamızda katkısı gibi daha birçok konuda acil çalışmalar yapılması gerekiyor…
Çünkü meyve ve sebze ekim-dikim alanlarımız küçülüyor, tarım topraklarımız sanayileşme, kuraklık ve rant uğruna atılan binlerce temelle birlikte azaldıkça azalıyor…
Pandemi sürecinde tüketimi en çok artan ürün grupları arasında meyve ve sebzeler ilk sırayı aldı… Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için özellikle c vitamini içerikli meyve ve sebzelere olan talep günden güne arttı…
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, yayınladığı mesajda, "2021 yılını Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı ilan ederek bu önemli sektöre dikkat çekmek ve insanların ve çevrenin daha sağlıklı olmasını sağlayacak bir üretim ve tüketim yaklaşımına bütüncül bir bakış açısı sağlamayı amaçlıyoruz. Meyveler ve sebzeler sağlıklı ve çeşitli beslenmenin ana unsurlarıdır. İnsan vücuduna birçok besleyici maddenin girmesine, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve bir dizi hastalık riskinin azaltılmasına katkıda bulunuyor. Ancak, bu çok büyük faydalarına rağmen yeterince meyve ve sebze tüketmiyoruz" bilgisine yer verdi.
BURSA’DA DURUM
Bursa’nın coğrafi yapısı, uygun iklim koşulları ve verimli arazileri ile tarım ürünlerinin, kalite, miktar ve çeşit yönünden zengin olduğunu yakından biliyorum. Yenişehir, Gürsu Karacabey, İnegöl ve Mustafakemalpaşa’nın verimli arazileri birçok tarımsal ürünü yetiştirmeye uygun. Özellikle, meyve üretiminde ön plana çıkan Bursa’nın ihracatında; yaş meyve ve sebzede ‘Deveci Armutu’ ve ‘Bursa Siyah İnciri’ ile ‘kiraz’ en önemli ürünler olarak öne çıkıyor… Ayrıca, tarıma dayalı sanayi kuruluşları ve organik tarım için de güzel fırsatlar sunan bir il olarak tüm dikkatleri üzerimize çekiyoruz…
TÜİK’in 2017 yılı verilerine göre, Bursa’da 88 bin 844 hektar alanda (bağlar ve zeytinlikler dahil), 636 bin 521 ton yaş meyve üretimi ve 46 bin 683 hektar alanda 2,2 milyon ton yaş sebze üretimi ile toplamda 135 bin 527 hektarlık alanda 2,9 milyon tonluk yaş meyve sebze üretimi gerçekleştirilmiş…
Bursa Yaş Meyve Sebze Üretimi (2017)
Üretim Alanı (ha)Üretim Miktarı (Ton)
Yaş Meyve 88.844 636.521
Yaş Sebze 46.683 2.281.802
TOPLAM 135.527 2.918.323
(Kaynak: TÜİK)
DOMATES DİYARIYIZ
TÜİK verilerine göre, Bursa’da en çok yetiştirilen yaş sebze domates. Bursa’da domates üretimi yaklaşık 12,7 milyon ton olarak gerçekleşiyor (2017)… Domatesi sırasıyla; biber (194 bin 361 ton), karpuz (156 bin 970 ton), soğan (115 bin 626 ton) ve taze fasulye (57 bin 252 ton) izliyor…
MEYVENİN KRALI ARMUT
Armut 188 bin 754 tonluk üretimi ile Bursa’da en çok yetiştirilen yaş meyve. Sofralık zeytinler (92 bin 706 ton), şeftali (85 bin 200 ton), elma (53 bin 977 ton) ve çilek (47 bin 757 ton) üretim miktarıyla ön sıralarda yer alıyor…
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü 2017 Faaliyet Raporunda yer alan verilere göre; Bursa, ahududu, armut, böğürtlen, bezelye, domates (salçalık), lahana (Brüksel), pırasa ve semizotu üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Ayva, zeytin (sofralık), erik, biber (dolmalık), ve dereotu üretimimde de Türkiye’de ikinci sırayı alıyoruz.
Ancak; her şey güllük gülistanlık değil… Anlatmaya devam edeceğim…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Tarım alanları korunmalı (1)
Birleşmiş Milletler (BM) 2021 yılını "Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı" ilan ettiğinde “Covid-19 nedeniyle evinden çıkmayan insanlar şişmanlamasın diye alınmış bir karar sanırım” demiştim… Oysa vitamin ve mineral alarak bünyemizi güçlendirmemiz gerektiğini, virüse karşı daha dirençli hale gelmenin ilk adımı olduğunu sonradan anladım…
Beslenme eğrisinde meyve ve sebzenin önemi çok büyük. Üretimden tüketime kadar olan süreçte yaşanan sorunlar, kayıplar, açlıkla mücadelede önemi, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkısı, küçük aile işletmelerine gelir sağlayıcı özelliği ve sağlığımızı korumamızda katkısı gibi daha birçok konuda acil çalışmalar yapılması gerekiyor…
Çünkü meyve ve sebze ekim-dikim alanlarımız küçülüyor, tarım topraklarımız sanayileşme, kuraklık ve rant uğruna atılan binlerce temelle birlikte azaldıkça azalıyor…
Pandemi sürecinde tüketimi en çok artan ürün grupları arasında meyve ve sebzeler ilk sırayı aldı… Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için özellikle c vitamini içerikli meyve ve sebzelere olan talep günden güne arttı…
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, yayınladığı mesajda, "2021 yılını Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı ilan ederek bu önemli sektöre dikkat çekmek ve insanların ve çevrenin daha sağlıklı olmasını sağlayacak bir üretim ve tüketim yaklaşımına bütüncül bir bakış açısı sağlamayı amaçlıyoruz. Meyveler ve sebzeler sağlıklı ve çeşitli beslenmenin ana unsurlarıdır. İnsan vücuduna birçok besleyici maddenin girmesine, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve bir dizi hastalık riskinin azaltılmasına katkıda bulunuyor. Ancak, bu çok büyük faydalarına rağmen yeterince meyve ve sebze tüketmiyoruz" bilgisine yer verdi.
BURSA’DA DURUM
Bursa’nın coğrafi yapısı, uygun iklim koşulları ve verimli arazileri ile tarım ürünlerinin, kalite, miktar ve çeşit yönünden zengin olduğunu yakından biliyorum. Yenişehir, Gürsu Karacabey, İnegöl ve Mustafakemalpaşa’nın verimli arazileri birçok tarımsal ürünü yetiştirmeye uygun. Özellikle, meyve üretiminde ön plana çıkan Bursa’nın ihracatında; yaş meyve ve sebzede ‘Deveci Armutu’ ve ‘Bursa Siyah İnciri’ ile ‘kiraz’ en önemli ürünler olarak öne çıkıyor… Ayrıca, tarıma dayalı sanayi kuruluşları ve organik tarım için de güzel fırsatlar sunan bir il olarak tüm dikkatleri üzerimize çekiyoruz…
TÜİK’in 2017 yılı verilerine göre, Bursa’da 88 bin 844 hektar alanda (bağlar ve zeytinlikler dahil), 636 bin 521 ton yaş meyve üretimi ve 46 bin 683 hektar alanda 2,2 milyon ton yaş sebze üretimi ile toplamda 135 bin 527 hektarlık alanda 2,9 milyon tonluk yaş meyve sebze üretimi gerçekleştirilmiş…
Bursa Yaş Meyve Sebze Üretimi (2017)
Üretim Alanı (ha) Üretim Miktarı (Ton)
Yaş Meyve 88.844 636.521
Yaş Sebze 46.683 2.281.802
TOPLAM 135.527 2.918.323
(Kaynak: TÜİK)
DOMATES DİYARIYIZ
TÜİK verilerine göre, Bursa’da en çok yetiştirilen yaş sebze domates. Bursa’da domates üretimi yaklaşık 12,7 milyon ton olarak gerçekleşiyor (2017)… Domatesi sırasıyla; biber (194 bin 361 ton), karpuz (156 bin 970 ton), soğan (115 bin 626 ton) ve taze fasulye (57 bin 252 ton) izliyor…
MEYVENİN KRALI ARMUT
Armut 188 bin 754 tonluk üretimi ile Bursa’da en çok yetiştirilen yaş meyve. Sofralık zeytinler (92 bin 706 ton), şeftali (85 bin 200 ton), elma (53 bin 977 ton) ve çilek (47 bin 757 ton) üretim miktarıyla ön sıralarda yer alıyor…
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü 2017 Faaliyet Raporunda yer alan verilere göre; Bursa, ahududu, armut, böğürtlen, bezelye, domates (salçalık), lahana (Brüksel), pırasa ve semizotu üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Ayva, zeytin (sofralık), erik, biber (dolmalık), ve dereotu üretimimde de Türkiye’de ikinci sırayı alıyoruz.
Ancak; her şey güllük gülistanlık değil… Anlatmaya devam edeceğim…