Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tarihi bilmek zorundasınız!

Yazının Giriş Tarihi: 17.11.2021 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.11.2021 00:03

Türkler, 1071 yılında Sultan Alparslan idaresindeki Türk Ordusunun Roma ordusunu Malazgirt’te yenilgiye uğratması ile Anadolu’ya girdi” diye başlar tarihçilerin ezber sevenleri…

Oysa araştırma yapmayı henüz öğrenememiş, Anadolu dillerini bilmeyen, tamga dahi okuyamayan tarihçilerin, çarpıtılmış bilgileri kitap haline getirdiği yılları geride bırakma zamanı geldi de geçiyor bile… Anadolu’daki mezarlıklar, yazıtlar, dokumalar, mağaralardaki çizimler, el işlemelerindeki motiflerle başlamalıyız. Eski yerleşim yerlerindeki özel alanlarda kazılar yapılmalı. Anadolu’daki izler kaybolmadan ‘gözümüz görür, kulağımız duyarken’ harekete geçmeliyiz…

Türk Tarih Kurumu’na artık gereken önem verilmeli… Türk Dil Kurumu’nda Anadolu’da konuşulan ve yazı dili haline gelmiş eski dilleri okuyabilen bilim insanlarına yer açılmalı…

Sümerce bilenleri getirmeliyiz Türkiye’ye. Hititçe bilen var mı aramızda mesela… Çivi yazılarını, Hiyeroglifi ve antik dilleri okuyabilen kaç bilim insanımız kaldı… Bursalı bilim insanı Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a gereken ihtimamı gösterebiliyor muyuz mesela…?

Kütüphaneleri mesken tutmuş kaç bilim insanı, kaç gazeteci, kaç siyasetçi var acaba…?

NEFRET TOHUMLARI EKENLER

1873 yılından sonra, Fransız Tarihçi-Arkeolog Ernest Renan, batılı arkeologlara şöyle sesleniyordu; “Arkeolojik bulgular Türkleri işaret ediyorsa da, siz onları Türklere mal etmeyin. Sonu kötü olur. O zaman Türkleri Anadolu’dan sürmek zorlaşır…"

Renan şöyle devam edecekti: "Türkler hiçbir uygarlık kurmadılar. Aksine kurulmuş uygarlıkları yıktılar. Türkler Barbardır. Kızılderililere ne yapıldıysa, Türklere de o yapılmalıdır…

İşte bu kafa ile sorunumuz var. Bu tip tarihçilere kazı izni verenlerle, “buluntulara sahip çıkmayanlarla” ve tarihi Osmanlılarla başlatan gericilerle hesaplaşma zamanı geldi.   

NOT: 1873’e kadar, Anadolu’daki arkeolojik bulguların Türklere ait olduğu belgelenmişti…)

XXX

YERE DÜŞEN EKMEK

Çocukluğumuzda yere düşen ekmeği alır el öper gibi öper ve insanların ayaklarından uzak yüksekçe bir yere koyardık… Bunu neden yaptığımızı bilmezdik aslında… Bir kutsallık addederdik… Okudukça öğreniyoruz… Bu bilgiyi yaymak gerekiyor…

Ekmeğin kutsallığı Sabiilerden (Ortadoğu’da gnostik bir din) gelir. Tammuz'un (Tammuz, Mezopotamya tanrısı Dumuzi'nin İbranice adıdır. Tammuz bitki örtüsü ve doğurganlık ile ilişkilendirilmiştir) bir başka versiyonuna tapan Sabiilere göre ekmek çok kutsaldı. Öyle ki, buğdayın toplanması ve öğütülmesi zamanında Sabiiler ağlardı. Çünkü bu tarihler, Tammuz'un öldüğü -derin uykuya daldığı- günlere denk gelirdi.

Sabiilere göre, ekmek Tammuz'un etiydi. Tammuz, Sabiiler için ana geçim kaynağıydı. Tammuz için bayramlar da vardı…

Bu nedenledir ki, bugün Anadolu’da hala ekmek yere düştüğü zaman öpülür ve başa konur, ekmek ve buğday kırıntısına basmanın büyük günah olduğuna inanılır ve bazı yerlerde ekmek bıçakla kesilmez, koparılarak tüketilir…

Çünkü, ekmek binlerce yıl önceki inanca göre bereket tanrısı Tammuz'un etiydi. Ekmeğe verilen önem bu coğrafyada hiç değişmedi. Elbette, Tammuz unutuldu, gitti.

(Şarap da barış ve şarap tanrısı Dionysus'un kanıydı. Her ikisi de dönemin insanları için ana geçim kaynağıydı.)

ALINTI: (Muazzez İlmiye Çığ, Kuran, İncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni, Kaynak Yayınları…)

Türklere ait yaşam biçimleri, inanışlar, aile düzeni, nasıl eğlendikleri, neler yedikleri, nasıl evlendikleri, nelere değer verdikleri, yönetimde nelere dikkat ettiklerini, dostluklarının kimlere olduğunu, hayvanlarla ilişkilerini, yaz ve kış için hangi hazırlıkları yaptıklarını, çocuklarını nasıl eğittiklerini merak edin ve araştırın. Ben buradan elimden geldiğince destek olmaya gayret edeceğim…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.