Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Taraftar tribünde olmalı

Yazının Giriş Tarihi: 28.09.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.09.2020 00:00

Pandemi ile mücadele edilirken, yaşanan tezatlıklar da can sıkmıyor değil. Futbol izleyicilerini evlere hapis ederek, stadyumlardan uzaklaştırdınız ama diğer yandan tatil mekanlarını turistlere ardına kadar açtınız. E bu nasıl mücadele? Peki taraftarların suçu günahı ne? Niye takımlarına destek veremiyorlar? 40 bin kişi kapasiteli Timsah Arena’da sosyal mesafeye dikkat edilerek pekala taraftarlar ait oldukları yere tribünlere alınmalı. Tribünler artık taraftarlara açılmalı. Böylece kulüpler tribün gelirlerine kavuşurken, taraftarlar da futbol ile ve takımlarıyla özlem gidermiş olurlar. Yetti gayri bu ayrılık. Bu konuda gereken başvuru ne ise yapılmalı, taraftar da destek vermeli. Şunu da anti parantez ekleyeyim, taraftarsız maç izlemek gerçekten eziyet.

GENÇLERE SELAM YOLA DEVAM

Bursaspor, Adana Demir spor maçından sonra Giresunspor’a da yenilerek evinde ikinci yenilgisini aldı. Ligdeki 3 puanı Bursaspor’dan alan Giresunspor’a da hayat öpücüğü verdik. Bu bir gelenek haline geldi, maşallah pas geçmiyoruz. Futbolculara gelince, eleştiri yazısı yazmaya gerek yok. Nedenini herkes biliyor. Henüz yürümeye başlayan çocukların koşmasını beklemek onlara gereğinden fazla yük yüklemek olur. Sabır edip bekleyeceğiz. Sahada verdikleri mücadeleden dolayı “gençlere selam yola devam” diyorum.

KELEŞ, ER DÜELLOSU

Bursaspor-Giresunspor maçı her açıdan enteresandı. Bursaspor’un eski futbolcuları Traore ve Diarra rakip takımla ilk 11’deydi. Ayrıca Teknik direktörleri Hakan Keleş de Bursaspor’un eski futbolcularından. Tıpkı Mustafa Er gibi. O nedenle bu mücadele bir nevi düello gibiydi. Hakan Keleş ile Mustafa Er’in çıktığı futbol mücadelesinde kazanan Hakan Keleş oldu.

YALNIZLIK SENFONİSİ

Maçtan bir kare çektim cep telefonumla ve sosyal medya hesabımdan “Bursaspor yapayalnız” yazarak paylaştım. O kare gerçekten belki de Bursaspor’u en iyi anlatan görüntüydü. 2010’daki şampiyonluğun ardından kulübün kapısını aşındıranları bırak, kapısını çalanı bile bulmak imkansız. Bunda kötü başkan ve yöneticileri seçen kongre üyeleri de pay sahibi. Belki de yalnız kalmalı artık Bursaspor, biraz kendi haline bırakılmalı. Ama diğer yandan onca borç yükü ile tek başına kalırsa bir daha asla o görkemli günlere dönme şansını bulamayabilir.O nedenle Sayın Kamat’ın ziyaretlerini siyasiler yerine kente yön veren iş adamlarına çevirmesinin daha uygun olduğu görüşündeyim.

Cavit Çağlar, Hayri Yazıcı, Celal Sönmez, Hüseyin Özdilek, Ali ve Erol Türkün kardeşler ilk aklıma gelenler. Zaten Levent Kızıl ve Ömer Kızıl kardeşlerin elleri Bursaspor’un her zaman üzerinde.  Bu ismini yazdığım isimler, Bursaspor’un kurtuluşu için ortak bir akıl ile proje oluşturabilirler.

Bunları neden mi yazdım? Hep bir kısır döngü içerisinde dönüp duruluyor. Her gelen başkan aynı isimlere ziyaret düzenliyor. Ne dersiniz? Rotayı biraz farklı bir yöne çevirip, kulaç atıp açılmak mı gerekiyor? Bursaspor özgürlüğüne belki de böyle kavuşacak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.