Son dönemlerde yaşanan tam kapanma kargaşasında eğitim dahil bir çok sektör olumsuz etkilenmiştir. Bu olumsuzlukların geri dönen etkilerini yaşamımızda hissediyoruz. Sağlık elbette her zaman önceliğimiz ancak bir o kadar riske atamayacağımız ve ciddi kararlar alınması gereken bir konu daha var.

Eğitim!!!

Covid-19 salgını başladığından itibaren eğitim sekteye uğradı. Bunun olumsuz dönüşlerini de ilerleyen zamanlarda yaşayacağız. Bunu yaşamamak için kapanmalar dışında daha farklı önlemler alınması elzemdir. Özellikle sınavlara hazırlanan gruplar ve ilkokula yeni başlayacak olan gruplar için geriye dönülemeyecek, telafisi zor olacak durumlar yaşanacaktır.

Özellikle en önemli olduğunu düşündüğüm Okul Öncesi Eğitim için acilen kapanma dışında çözümler bulunmalıdır. Sık denetim, eğitmenlere ve velilere pandemi eğitimleri gibi çalışmalar yapılarak açık tutulmalıdır. Bir fabrika çalışanı içinde risk aynıdır. Binlerce kişinin yemek yediği yemekhaneler çalıştığı ortamlar ve girdiği kalabalıkta sağlığı aynı şekilde tehdit ediyorken önlemlerin daha fazla alındığı, titizlikle dikkat edildiği anaokulları kapanmamalıdır.

Okul Öncesi Eğitim Kurumları kapanırsa ne olur ?

Yetişkinlerin bile psikolojik olarak etkilendiği ve kendini oyalamayı bilemediği süreçten daha çok etkilenen çocuklar, Psikolojik, sosyolojik ve fizyolojik olarak olumsuz etkilenir. Bu etkilerin yanı sıra eğitimden mahrum kalırlar. Bu yaş grubunda alınan eğitim sadece riske kolayca atılabilen akademik eğitim ile sınırlı değildir. Okul öncesi çocuklara yaşamda karşılaşabilecekleri zorlukları, kendi kendine yetebilmeyi, öz bakım becerilerini başarabilmeyi, kendine güven duymayı, hakkını aramayı ve savunmayı, empati kurabilmeyi, hoşgörülü olabilmeyi, bu yaşta öğrenmesi ve tanıması gereken bazı kuralları ve kavramları, İlkokula başlamadan önce hazır bulunabilmesi için kazanması gereken beceri ve bilgileri ve daha fazlasını öğretir. Uzman eğitimciler tarafından gelişimleri kontrol altında tutulur ve sosyalleşmesi, iletişim becerilerinin gelişmesi için takipleri yapılır. Bunları kazanamayan çocuklar ilkokul döneminde asosyal, nasıl davranacağını ve kendini nasıl ifade edebileceğini aynı zamanda tenefüslerde kendi işini kendi yapabilmeyi başaramayacaklardır. Evde kapalı kalan tüm bireyler sıkıntıdan kendilerini mutfakta buluyorlar. Buna dikkat edilmemesi durumunda çocuklar, hareketsiz kalmaları da eklenince obezite ile karşı karşıya geleceklerdir. Anaokulları sağlıklı beslenmeye önem veren kurumlardır ve devamlı olarak hareketli olan çocuklar fizyolojik sağlığını dengede tutacaktır. Tablet ve telefon çocukların hayatında olmazsa olmaz oldu. Özellikle evden çalışan ailelerin çocukları daha yoğun şekilde buna maruz kalıyorlar. Okul öncesi dönemi çocuklarına uzaktan eğitim gibi bir uygulama yapılamıyor. Zaten bu dönemde çocuklar çok fazla teknolojiye merak duyduğu için önermiyoruz. Ancak tüm gün evde sıkılan çocuk ve ebeveyn bunun önüne geçemiyor. Anaokuluna giden çocuklar gün boyu aktif öğrenmeye dahil oluyor. Bu tür alışkanlıklardan uzak kalıyor. Çalışan aileler için çok zor bir durum söz konusu.. Bu sıkça dile getirildi ancak gelinen nokta hiç değişmedi. Çalışan aileler için kreşler açık tutuldu ancak çocukların alışmış oldukları düzenin devamlı değişmesinin onları en az salgın kadar etkileyeceği göz ardı edildi. Anaokulları, kreşler gibi sadece çalışan velileri için açık kalabilir. Belli kriterler doğrultusunda açık kalabilir. Bu durum hem çocukların düzenini bozmaz hem de ailelerinin güven duyarak bıraktığı ortam değişmez. Ayrıca özel sektör kurumlarının en azından öğrenci kaybı yaşamasına neden olmaz.

Okul öncesi kurumlar sadece sayı ve şekil öğretmezler. Diğer eğitim kurumları ile aynı düşünülmemelidir. Çocuğun gelişimi ve sağlığı için oldukça gerekli kurumlardır. Bu kadar yoğun olarak eksikliği hissedilen okul öncesi eğitim aynı zamanda zorunlu da olmalıdır.