Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Susuzluk tehlikesi

Yazının Giriş Tarihi: 11.09.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.09.2020 00:02

Ekolojik dengenin bozulması, çevresel tehditlerin artması sonucu ortaya çıkan tehlikelerden biri de kuraklıktır. Ancak kuraklık sadece bu nedenlere bağlı değil. Maalesef toplum olarak israf içindeyiz. Hayat iksiri diyebileceğimiz suyu tasarruflu kullanmıyoruz. Ellerimizi yıkarken, tıraş olurken, banyo yaparken, arabamızı yıkarken suyu hoyratça harcıyoruz. Çeşmeyi açtığımızda onu, sonsuz bir kaynaktan geliyor gibi algılıyoruz sanki. Oysa su dâhil yeryüzündeki tüm kaynaklar sınırlıdır ve bilinçli olarak tüketilmesi gerekir.

Ülkemizde de ortaya çıkan bir su tehlikesi mevcuttur. Suyu tasarruflu ve dikkatlice kullanmazsak zor günler bizi bekliyor olabilir.

Basında yer alan haberlere göre; İstanbul’daki barajlar kuraklık nedeniyle son 10 yıllık sürecin en kötü ikinci dönemini yaşıyor. Uzmanlar önümüzdeki ayların da kurak geçeceğine dikkat çekerek su krizi uyarısında bulunuyor. Prof. Dr. Orhan Şen “Melen Barajı faaliyete geçmediği takdirde büyük sıkıntı yaşanır” dedi.

Gazeteci Mert İNAN’ın haberine göre; Yağışsız geçen yazın ardından Eylül’ün ilk haftasında da sıcaklığın düşmediği İstanbul’da barajlardaki doluluk oranı yüzde 44’ün altına indi. 7 Temmuz’da yüzde 60.78 olarak ölçülen doluluk oranı, dün yüzde 44’e kadar geriledi. Uzmanlar önümüzdeki ayların da kurak geçeceğine dikkat çekerek su krizi uyarısında bulunuyor.

İstanbul’da sonbaharın sıcak ve yağışlı geçeceğini ancak yağış dengesizliği nedeniyle yağışların verimli olmayacağını belirten İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Orhan Şen şunları söyledi:

“Şiddetli, hızlı ve yüzeysel akışla boşa gidecek yağışlar su havzalarını yeterince besleyemiyor. İstanbul’un su toplama havzaları imara açıldığı için yağışlar, toprağa karışamıyor. Şehirde yeşil alan kalmadı. Yağmur suyu yüzeysel akışla denizlere, kanalizasyon sistemine gidiyor. Kuraklıkla böyle mücadele edemeyiz. Melen Barajı ivedilikle tamamlanıp, hizmete girmeli. Melen Barajı faaliyete geçmediği takdirde büyük sıkıntı yaşanır. İstanbul’un su kaderi bir anlamda Melen Barajı’na bağlı. Yeni barajlara da ihtiyaç var ancak baraj yapacak yer kalmadı. Eldeki barajlar ancak 5 milyon kişiye yetecek suyu biriktiriyor. Melen’den gelen su da 5 milyon kişiye yetecek düzeyde. Kentin gerçek nüfusu 20 milyon ve aslında mevcut potansiyelin iki katı daha su gerekiyor. Tek kaynağımız yağmur. Kuraklık devam ederse, önümüzdeki yaz su seviyeleri dibe vurur. İstanbul’un günlük su ihtiyacı 3.2 milyon metreküp. Su tasarrufu, kayıp, kaçakların önlenmesiyle bu oranı 2.5 milyon metreküp seviyesine düşürmemiz mümkün.”

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Prof. Dr. Adil Tek, İstanbul ve çevresi için önümüzdeki dönem ciddi meteorolojik kuraklık yaşanacağı uyarısında bulunarak, “İklim modellemeleri önümüzdeki Ekim ve Kasım aylarının da kurak geçeceğini gösteriyor. İstanbul açısından büyük su riski var ama kimse görmek istemiyor. Kent genelindeki barajların doluluk oranı yüzde 40’lara gerilemiş vaziyette. Melen’den gelen su dâhil olmak üzere her gün barajlardaki suyun yüzde 0.8’i azalıyor. Bu oran 0.6’ya çekilmeli. Şayet hiç yağmur yağmazsa bugünden itibaren 60 günlük suyumuz kaldı. Düzgün su politikaları hayata geçirilmezse birkaç yıl içinde ciddi sıkıntılar yaşanır” dedi.

Sözün kısası; çok değerli bir hazine olan su kaynaklarımızı bilinçli ve dikkatli tüketmemiz gerekiyor. Aksi takdirde bir kâbus demek olan kuraklık kapımızı çalabilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.