Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Soyunmak gerek bazen…

Yazının Giriş Tarihi: 15.02.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.02.2020 00:02

Daral mı geldi üzerinizdekilerden?

Nefes alamıyor musunuz?

Kat kat olmuş sıkıyor, bunaltıyorlar mı?

Ruhunuz isyan mı ediyor, bunca kalabalığa?

Haydi soyunalım…

Önce kibrimizi çıkartıp atalım.

Sonra hasetimizin, kıskançlıklarımızın, çekemezliğimizin düğmelerini açalım.

Hıncımızın düğümünü çözelim devamında;

Korkularımızla birlikte, karamsarlığımızı da çıkarıp sallayıverelim boşluğa.

Düşündüğümüz gibi sanmanın askılarını çözelim, sıyrılalım kendimizle kavgamızdan.

Ne faydasını gördük?Açalım kopcasını düşsün üstümüzden bencilliğimiz.

Kin ve nefret içliğini yırtarak çıkaralım ki, bir daha dikiş tutmasın.

Çürümüş, kokuşmuş üzerimize yapışmış öfkemizi parçalayıp atalım üzerimizden.

Ceplerimiz olmasın; hırsından heder olduğumuz paraları koyacak.

Samimiyet ve hoş görümüzün üzerinde ki kırk kat kuşağı çözmek vakit alır derseniz, bıçağı sevgiyle bileyleyip vuralım tam ortasına düğümünün.

Ne birbirimizi görmemizi engelleyecek gözlüğümüz kalsın gözümüzde, ne seslerimizi örten kulağımızda ki kulaklık.

Sıyrılalım, nefesimizi kesen, dünyayı dar eden ne kadar fazlalık varsa, hepsinden.

Sadece insanlığımız kalsın üzerimizde.

Çırılçıplak bakalım bir kez de birbirimize.

Becerebilsek,

Ne güzel olurdu değil mi?

Düşünsenize bir;

Kinin, öfkenin, nefretin, yalanın, riyanın, düşmanlığın, bencilliğin, “önce ben’’ in, “sadece ben”in olmadığı bir dünya da, yalnızca yaratılmış olmanın verdiği onuru paylaşarak, yalın insanlığımızla yaşayabiliyor olmak…

En şanslımız en fazla seksenlerini azıcıkta doksanların  görüyor.

Üzeri bu yüzyılda bile sıra dışı kabul ediliyor.

Paylaşamadığımız hiçbir şey bize ait değil.

Ama yolun sonunda uğrunda örseleyip paramparça ettiğimiz insanlığımızla haşrolacağımız kesin.

Giyindikçe giyinmişiz. Nefes alamıyoruz.

Alamadığımız gibi aldırmıyoruz da.

Dışarıdan bakılınca sadece üzerimize yakıştırdıklarımızı görüyoruz.

Bu acıklı modaya uymak için bize ayrılan süreyi,neden ayrıldığını bile düşünemeden geçiriyoruz.

Ne kavgalarımız bitiyor, ne savaşlarımız.

Mütemadiyen boğuşuyoruz birbirimizle ve dahi kendimizle.

Kıymeti vermekten vaz geçmiş, kıymetli olmaktan bi haber zorladıkça zorluyoruz insanlığımızı.

Kazanmakla kaybetmek arasına sıkıştırdığımız günlerin inkitası yok ki.

Hayatla maç yapmıyoruz ki gözümüz saha kenarında ki dördüncü hakem de  olsun ek süre için.

Gerçi yan hakemler de yok,  maçta yok. Var bile yok.

Sadece orta hakem var ortaya ve hayatımıza hakim.

Kat kat giyinip, donarak, titreyerek çizginin bu yüzünde bize tanınan süreyi dolduruyoruz.

Hikmet sahibine sormuşlar;

 “Bir daha dünyaya gelirsen ne olmak istersin?” diye gülmüş,

 “Bir dahası yok’’ demiş.

Hazır soyunmuşken,

Giyinmek için acele etmeyin derim…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.