Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sosyal Sevgi

Yazının Giriş Tarihi: 06.10.2021 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.10.2021 00:02

Dün gece bilgisayarıma bir grafik programı indirirken site önce ‘’Bir süre bekleyeceksin’’ diye bir mesaj gönderdi.

Tam içimden bedava grafik programı bulmuşum inmesini sabaha kadar beklerim diye geçiriyordum ki;

Bir mesaj daha gönderdi…

‘‘Beklerken biraz sosyal sevgi de göster de beğen tuşunu tıklayıver’’

Önce biraz şaşırdım sonrada sinirlendim.

Öyle ya;

Bu site kim oluyordu ki bana asker arkadaşı muamelesi yapıp bir de sosyal sevgi göster de beğen tuşunu tıklayıver diye ayar veriyordu.

Sinirlendim sinirlenmesine de, gecenin bu saatinde elin  bilgisayar programı ile it dalaşına girmenin de pek mantıklı olmayacağını düşünerek her kızdığımda yaptığım gibi Kütahyalı ağızıyla ‘‘Len boş viiii’’ dedim ve başka bir pencere açarak  sosyal medyaya takılmaya karar verdim.

O kendi kendine insindi bana da hiiiç bulaşmasındı.

Ancak sosyal medyaya takılmadan önce şu sosyal sevgi meselesi aklıma takılmıştı bir kere.

Sahi ne demekti sosyal sevgi?

Zaten bizatihi kendisi bir sosyallik normu olan sevginin asosyali de mi oluyordu ki program üzerine basa basa sosyal sevgi diyordu?

Vaz geçtim sosyal medyadan,bu sefer de tarayıcıya sosyal sevgi ne demek diye yazdım.

Karşıma ilk çıkan Sevgi Soysal olduğu için anladım ki bu deyim  literatürün henüz ilgisini çekmemiş, dolayısı ile de Google nin bilmem kaç saniyede bilmem kaç milyon sonuç bulundu ibaresinde yer alacak kadar fenomen olamamış.

Programcı her halde espri olsun diye böyle bir deyim uydurmuş ve kullanmış diye düşündüm.

Ama yılmadım tarayıcıya bir kez daha yazdım, bu seferde Sakarya da hayır işleri yapan bir derneğin kurduğu sosyal sevgi marketini gösterdi.

Artık iyice emin olmuştum ki sosyal sevgi öyle pekte bilindik bir deyim filan değildi.

De,

Olsaydı da hiçte fena olmazdı.

Mesela ben facede beğendi yaptığım (bu da ne demekse?) yani beğendiğim paylaşımların sahiplerine aslında sosyal sevgimi gönderiyormuşum haberim yokmuş…

Elbette hadiseyi sevgi pıtırcığına bağlamak istemiyorum ama sevgisizliğin ve onun tetiklediği ilgisizliğin tavan yaptığı bu süreçte sevginin de artık karaborsa olduğunu kabullenmek gerek.

Yapay zekanın bile farkında olduğu bu durum orijinal zekalıların  gözlerinden kaçıveriyor işe.

Pek çoğumuz belki de hepimiz ortalıkta yaşama hezayanı içerisinde etrafımızı züccaciye dükkanına girmiş fil misali kırıp dökerek dolanırken fakına bile varamadan psikiyatriye konu oluyoruz.

Bendeniz sevgisizliğin son derece ciddi bir ruh hastalığı olduğuna inanlardanım.

Başımıza ne geliyor ve nelere katlanmamız gerekiyorsa hepsinin altında da birbirimize karşı bu sevgisizliğimizin yattığını düşünüyorum.

Bir de sevgisizliğin sevgiden daha bulaşıcı olduğunu.

Hele sevgisizliğini maskelemeye çalışıp, dudakları gülümseyen gözleri fel fecir okuyanlara da fena halde sinir oluyorum.

Kim bilir belki de yetişirken bize ‘‘nasıl sevilir?’’in tarifi yapılmadığından kaynaklanıyordur bu durum.

Sevgiyi kendimiz tanımlar, yorumlar ve normlarını yine bize göre sanrılarla koyarken hayatı ıskalıyor, sınırlı ömürlerimizi birbirimize sinir olarak tüketiyoruz.

Oysa yaşam çok karmaşık olduğu kadar çok kolay da…

Tabi,sevmeyi bilene ve bunu eylemleri ile yaşayana.

Neyse;

Konu derin ve bir köşe yazısına sığmayacak kadar da geniş.

Uzun sözün kısası

Birbirimize orijinal sevgi gösteremiyorsak en azından onun laytı sosyal sevgi gösterelim de layklar da nasibin alsın.

Ha bu arada şunu da belirtmekte yarar var;

İnsan bazen sevginin sosyal haline bile hasret kalabiliyor.

Kalanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.