Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sosyal Medya tuzağı

Yazının Giriş Tarihi: 23.10.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.10.2020 00:00

Mesleği dolandırıcılık olup, vatandaşların elindeki, cebindeki paraları kaşla göz arasında evirip çevirip kendi cüzdanına aktaran insanlardan Allah hepimizi korusun!

Geçen hafta sonu, bur iş gezisi için İstanbul’da idim. Tarih 16 Ekim 2020 Cuma günü. Saat 19.45 sıralarında gazetemiz grafikerlerinden Cihan Koçoğlu telefonla arayıp, “…..abi, senin instagram hesabın mı değişti? Birisi bana yeni takip istemi göndermiş.. A 101’den 500 Tl bedava alış veriş çeki vereceğini ve telefonumun faturaları olup olmadığını soruyor. Bende, internette bu durumda pek çok dolandırıcılık olayı yaşandığı için olayı doğrulama adına sizi arıyorum…” dedi.

Benim hiçbir şeyden haberim yok.

Nasıl olur böyle bir şey?

Hemen, İnstagram hesabıma girdim. Normal gözüküyordu. Galiba birileri benim hesabı ele geçirmek istediler. Başarılı olamayınca da benim iki fotoğrafımı kullanıp yeni hesap açarak, arkadaşlarıma, çevreme takip istemi göndermişler.

Ardından mimar arkadaşım Mustafa Karakoç aradı. Konuyu iletti. Ve kendisine yapılan teklif ile verdiği cevapların ekran kopyasını alıp bana gönderdi. İlk bakışta hesabın feyk, yani uydurma olduğu belli oluyordu. Zaten bunu fark eden mimar arkadaşım, “cep telefonun faturalamı” diye sorulan soruya, “bende numara çok…” cevabını vermiş. Çünkü, hesaptaki şahsımın ismi Muharem olarak yazılmış. Benim ismimin yazılışı ise Muharrem.

Pek çok arkadaşım bu ayrıntıyı çok çabuk fark etmişler. Olayın bir komplo olabileceğini düşünüp, cep telefonu numarası isteyen kişi veya kişilere, “…abi benim telefom numaram sende yok mu?...” diye cevap verenlerde olmuş.

Bir tanesi ise, “sen bana telefon numarasını ver, ben seni arayayım…” diye mesaj atan arkadaşlarımda olmuş. Bu esnada, gazeteci arkadaşım İsmail Başaran, soy ismi gibi başarılı bir operasyona imza atma adına, bu zat-ı muhterem ile uzun süren mesajlaşma yapmış. Numarasını da yollamış. Ama, yolladığı numara faturalı değil. Tabi, karşı taraftaki durumu fark edince, bu tür mesajları hemen silip, kişileri yasaklamış.

Aynı durumu fark eden yine gazeteci arkadaşım Kemal Uysal’da karşı tarafın kim olduğunu belirleme adına mesajları uzatmak istemiş ama karşı taraf durumu yine fark etmiş.

Demek ki bu kişiler, profesyonel dolandırıcı. Attıkları oltaya gelenlere kancayı takıp balık avlar gibi avlıyorlar.

Biraz şüphe edenleri ise hemen devre dışı bırakıp görüşme yasağı getiriyorlar.

Bu konuyla ilgili Cuma akşamından başlayıp, Pazar günü akşamına kadar pek çok arkadaşım, sözde benim adıma açılan sahte hesaptan kendilerine gönderilen mesajlarla ilgili olarak sürekli arayıp, bilgi alış verişinde bulunduk. Olayı, KOM, Kaçakçılık ve Organize Suçlar ile Siber Suçlarla mücadeleden sorumlu Bursa İl Emniyet Müdür Yardımcısı Vural Derya müdürüme de ilettim. Gelen mesajları ve ekran görüntülerini kendisine gönderdim.

Konuyu, avukatım Seçkin Yağçı kanalıyla da Cumhuriyet Başsavcılığına bildirip, gerekli takibatın başlatılmasını istedik.

Uzman kişilerle yaptığımız görüşmelerde, bu tür olayların çok sık yaşandığını, hesabı açan kişilerin şimdiye kadar kimlik bilgilerinin belirlenmesine yönelik çalışmalardan pek de olumlu sonuçlar alınamadığını, genelde yurt dışı cihazların kullanıldığına dair veriler elde edildiğini öğrendim. Hani, bazı firmalara yapılan siber saldırılar gibi. Aynen durum böyle imiş.

Aynı günün akşamı Çekirge Mahallemizin eski muhtarı, çok değerli ağabeyim Mehmet Taşkeser’in de sosyal medya hesaplarının çalınmak istendiğini, hakkında sahte hesaplar açıldığını öğrendim. Birkaç gün sonra da kuyumcu arkadaşım Murat Sağlam, sosyal medya hesaplarının çalındığını ve kendisinden 10 bin dolar para istendiğine dair paylaşımlarda bulundu.

Anlaşılan o ki, internet dolandırıcıları bu kez rotayı Bursa’ya çevirmişler. Gözlerine kestirdikleri kişilere yönelik saldırı operasyonları yapmışlar. Neyse ki, pek çok arkadaşım olaydaki sahtekarlığı çok çabuk fark etmişler. Bazıları, isminin hatalı yazılmasından şüphe etmiş, bazıları ise “…Muharrem bey ile sosyal medya arkadaşıyız ama aramızda bu kadar samimiyet yok. Hem telefon numaralarımız ikimiz de var. Neden tekrar telefon numaramızı isteyip, faturalı mı diye sorduğuna anlam verebilmek mümkün değil. Ayrıca, madem ki A 101’den 500 Tl’lik hediye ve alış veriş çeki verilecek, bunu neden bana mesaj atıp telefon numaramın faturalı olması durumunda verileceğini söylesin ki..? Bana göre asıl yardımı muhtaç olanlar, hediye çeki verilmesi gereken kişiler, faturalı hat değil, faturasız hat kullananlar olmalı diye düşündüm…” şeklinde mesaj atan arkadaşlarım da olmuş.

Doğru ya, yardım yapılacak kişileri faturalı hatta sahip, kontörlü hatta sahip diye ayırmanın ne anlamı var?

Bu durumu, Siber Suçlarla mücadele eden arkadaşlarımdan öğrendim. Meğer, bu kişiler, faturalı hat numarasını öğrenir öğrenmez hemen bilgisayar üzerinden yurt dışı arama yapılmış gibi gösterip, kendi adlarına aracılık yaptıklarını bahane ederek, komisyon alıyorlarmış. Bu miktar az değil, en az 100 TL’den başlıyormuş. Yani, 10 kişiyi tuzağa düşürse bin TL haksız kazanç elde edip, paraları cebe indirecekler. Sonra da bu miktar telefon faturasına eklenip, yardım adı altında bekleyip duran arkadaşlarım, fazla para ödemek zorunda kalacaklarmış. Olayın, özeti ve döndürülmek istenilen dolabın dümeni bu şekilde işliyormuş.

Olayı fark eden, hesabın feyk olduğunu gören, anlayan ve dolandırıcıların oyunlarını bozan arkadaşlarımın hepsine çok teşekkür ediyorum. Bu oyuna gelmemişler.

Değerli okurlarım, siz siz olun, böylesi oyunlara gelmeyin.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.