Koronavirüs salgını, evlerde gönüllü olarak kapalı kalma gibi yaşadığımız sıradan dışı olayları çok şükür atlatmak üzere iken şimdi de siyasetteki hareketlenme ile kamuoyunda tartışmalara odaklandık.

Cumhuriyet Halk Partisi, Pandemi tehlikesine rağmen, büyük kurultayını topladı. Yönetimini yeniledi. Parti Meclisi yeniden seçildi. Genel Başkan A takımı diye isimlendirilen genel başkan yardımcıları ve parti üst düzey yönetimlerini seçti. Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, genel başkan yardımcılığı görevine devam edecek. Eskiden genel başkan yardımcısı olan Orhan Sarıbal ile PM üyesi olarak kaldı.

Şimdi, CHP içinde, kurultay sonrasında Muharrem İnce politikaları başlatıldı.

Kurban Bayramı Arifesinde kulisler hareketlendi. İnce, yine kendine göre ince bir siyaset sergileyip, yeni bir siyasi oluşumun fitilini ateşledi. Bayram süresinde ise Yalova Elmalık köyündeki evinde kaldı. Gelen gidenlerle görüştü. Sonra medya mensuplarını kabul ederek, “ben yola çıkıyorum..” diye açıklamalar yaptı.

Siyasi kulislerde konuşulanlara göre Muharrem İnce bugün, Ankara Gazeteciler Cemiyetini ziyaret edecek ve burada gazetecilerle buluşup, kendisine göre yol haritasını açıklayacak. Bakalım bu yol haritasının rotası nereyi gösterecek?

Siyasette en çok merak edilen konu bu.

Kulağımıza gelenlere göre Muharrem İnce Fransa Cumhurbaşkanı Makron misali bir yol izlemek istiyor. Makron da görev aldığı STK’lar adına bir yürüyüş başlatmış, sonrasında bu yürüyüş halk hareketine dönüşmüş, siyasallaşmış ve Makron Fransa’ya Cumhurbaşkanı seçilmişti. Şimdilik konuşulan rota bu kadar.

Merak edilen pek çok soru var. Bu soruların cevabını sanırım bugün-yarın öğreneceğiz. Muharrem İnce, ince ince göndermelerine devam edip, CHP içinde rahatsızlık duyan kesimi, diğer siyasi partilerde rahatsızlık duyan kesimleri hedef aldığını ifade ediyor. Yani, yola çıkılan yol arkadaşları arasında sadece CHP kökenliler olmayacak.

Öyle sanıyorum ki, Muharrem İnce, önce ulusalcı olarak bilinen kesimle beraber yola çıkacak. Sonrasında Cumhuriyetçi ve Atatürkçü kesimlerle el ele verip engelleri aşmaya çalışacak. Hesabına göre yüzde 31 oranlı bir seçmen desteği ile yolculuk başlıyor. Tabi, bu yüzde 31 konusunda da CHP başta olmak üzere diğer siyasi partilerden de itirazlar gelmiyor değil. Mesela, Saadet Partisi yandaşları Muharrem İnce’ye oy verdikleri için pişman olduklarını söylüyorlar.

Diğer yandan CHP içinde de Muharrem İnce’ye yönelik “bölücülük” suçlamaları başlatıldı. Aslında sol tandartslı siyasette Ecevit için “bir bölen” sıfatı Halkçı Parti’ye karşı Demokratik Sol Parti’nin kurulumu sayesinde verilmişti. Bu söylemleri yapanlar, 1999 seçimlerinde ise “bir bölen” dedikleri kişinin arkasına takılıp, milletvekili, bakan, belediye başkanı olmuşlardı. O günler hafızalarda yaşanırken, Muharrem İnce için “bölücü” yaklaşımında bulunulması gayet normal.

Birde, iktidar hedefine kilitlenen ana muhalefet partisinde her kim olursa olsun bir tek üyenin, partilinin veya bir sempatizanın kaybedilmiş olması, bu iktidar hedefinin sekteye uğramış olması anlamına geliyor.

Ortada ince bir çizgi var. Eski siyasetçiler bunu iyi anlayıp okuyorlar. O nedenle, Muharrem İnce’yi CHP’nin kuruluş çizgisine getirecek lider olarak görenler kadar, CHP’yi bölüp parçalayacak bir kişi olarak görenlerde var.

Bakalım, sonuçlar ne olacak? CHP’nin merkez sağa göz kırpması, sol politikaları unutması, her şeye rağmen emekçilerden oy alıp, sermayedarlarla işbirliği içine girmesi yönündeki eleştirilerin ne getirip ne kaybettireceğini de iyi hesaplamak gerekli.

Siyasette hareketlilik bu nedenle önemli.

Gelelim, AK Parti’den kopan ve iki yeni siyasi parti olarak ortaya çıkan siyasi yapılanmalara. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi şimdilik kamuoyu nezdinde ve sokaktaki vatandaş nezdinde pek fazla etki yaratamadı.

Yine eski bakan Ali Babacan’ın dertlere deva olması beklenilen Deva Partisi de kamuoyunda yeterli destek göremedi. Bu iki partinin de olası seçimlerde CHP ile ittifak yapacakları ve birer ikişer milletvekili koltuğu alacakları konuşuluyor. Örnek olarak da AK Parti’den kopan ve Türkiye Partisi’ni kuran, şimdi de CHP’li milletvekili olan Abdüllatif Şener gösteriliyor. 

Bu arada, bazı kişiler her ne kadar göz ardı etse de Genç Parti kurultayını yaptı. Kurucu genel başkan Cem Uzan’ın kardeşi Hakan Uzan genel başkan oldu. Uzan Ailesi 2002 seçimlerinde yüzde 7 oy alan partilerini yeniden geri almış oldular. Şimdi illerde yeniden teşkilatlanma çalışmalarına başladı. Genç Parti’nin eski teşkilatlarının bazılarının İYİ Parti’de ve CHP’de olması ve kongreler sonrasında da bu partiden istifa edip eski partilerine geri dönmesi yolunda siyasi söylemleri duymaya başladık.

Görünen o ki siyaset hem iktidar hem de muhalefet için alternatif arayışında….