Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sıkıntılar ne zaman bitecek ?

Yazının Giriş Tarihi: 21.11.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.11.2020 00:01

Yaşadığımız günlerde öylesine sıkıntılı haller var ki, Allah hepimizi bu gibi sıkıntılardan en kısa zamanda kurtulmayı nasip etsin.

Sıkıntıların en başında dünyayı korkutan Covid-19 Koronavirüs illeti var.

Sağlığımız için, insanların sağlığı için, aile ve çocuklarımızın mutlu, mesut geleceği için bu koronavirüsle mücadelede hep beraber hareket etmemiz lazım. Yasak konuldu mu uymamız lazım. Kısıtlama var mı, bunlara katlanmamız lazım.

Yoksa, çevremizdeki pek çok kişi gibi bizlerinde yakasına yapışabilir bu illet.

Baştan önlem alıp, tehlikeyi en az hasarla atlatmak mümkün iken, “bana bir şey olmaz” diyerek, umursamadan, dikkate almadan yaşamaya devam edersek, pençesine düştüğümüz zaman geriye yapılacak herhangi bir şey kalmayabilir.

Bu ince ve hassas çizgide, hayatımızdan bazı ödünleri vermemiz gerekiyor. Bu illetten başka türlü kurtulmak mümkün değil.

Bu yasaklamalar ve kısıtlamalar sadece Türkiye’de değil. Etrafımızdaki ülkelere bakalım. Senelerdir, modern ve çağdaş ülke diyerek imrendiğimiz İngiltere, Almanya, İtalya, hatta Amerika, koronavirüs yüzünden kırılıp geçiyor. Avrupa’nın pek çok ülkesinde, bizim ülkemizdeki gibi sağlık tesisleri yok. Hatta, Allah göstermesin, hastalandığımız anda gidebileceğiniz hastane bile zor bulunuyor.

Koronadan göçüp gitmek arkamızda gözü yaşlı, aile ve çocuklar bırakmak istemiyorsak, gerekli kontroller olan Maske, Mesafe ve Temizlik kurallarına uyacağız.

Vatandaşlar sokağa çıkma uygulamasının cuma akşamı mı yoksa cumartesi akşamı mı başlayacağını merak ediyor. Gerçekten bu konuda bir belirsizlik vardı. Çünkü, pek çok kişi yapılan açıklama ve uygulama saatleri konusunda ikileme düştü. Hatta, sosyal medyada bazı kişilerce akşam saatinde başlayacak olan yasaklamalarla ilgili olarak, “bırakın saat açıklamayı, akşam ezanında herkes evinde olacak diye bildirin. Bakın vatandaşlar nasıl anlıyor…” diye eleştiri konusu da yapıldı.

Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığınca yayınlanan genelgede; "yeni bir karar alınıncaya kadar hafta sonları 10:00-20:00 saatleri dışında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır. Üretim, imalat ve tedarik zincirleri bu kısıtlamadan muaftır. Bu doğrultuda ilk uygulama olarak 21 Kasım Cumartesi günü saat 20:00'den 22 Kasım Pazar günü saat 10:00'a kadar ve 22 Kasım Pazar günü saat 20:00'den 23 Kasım Pazartesi 05:00 saatine kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır" ifadelerine yer verildi.

Bir başka bilgi ise, şu anda ülkemizdeki aktif vaka sayısının 500 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Testlerin pozitif çıkma oranının geçtiğimiz nisanda yüzde 20 olduğu, şimdi de bu rakama ulaşıldığı belirtiliyor. Filyasyon çalışmalarında, bulaşma hızının çok yüksek olduğunun saptandığı, mutlaka ev içi bulaşmaların önüne geçilmesi gerektiği, komşu ve akraba ziyaretlerinin önlenmesi için kampanyalar yapılması gerektiği ifade ediliyor.

Koronadan başka sıkıntılarımız yok değil mi?

Elbette var.

Ekonomide öylesine sıkıntılar var ki piyasalarda deyim yerinde ise yaprak kıpırdamıyor. Uzmanların verdikleri bilgilere göre, yapılan operasyonlar olumlu sonuçlar verse de, ileriye dönük olarak güçlü sinyalleri veremiyor.

Ekonomi yönetiminde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yerine Lütfi Elvan’ın getirilmesi, Merkez Bankası Başkanının görevden alınıp, eski Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın bankaya başkan yapılmasıyla, ekonomik göstergelerde aşağıya doğru iniş başladı. Dövizde 10 TL’yi aşan Euro 9 Tl dolaylarına geriledi. Dolar ise 9 TL’dan 7.5 TL’ye kadar geriledi. Merkez Bankası birde, piyasaların uzun süredir beklediği faiz artımını yaptı.

Bu artımın nedeni olarak vatandaşların bankalardaki nakit paralarını dövize çevirmesinden ziyade TL olarak kullanmasını sağlamak.

Tabi, bu durum ne kadar etkili olacak? Yaklaşık 6 aydır freni tutmayan döviz fiyatları belli bir noktada durağan seyrine gelebilecek mi?

Ülkemizdeki, üretim, sanayi, iş hayatı ve çalışma hayatındaki sıkıntılarımız böyle başlayıp, devam ediyor.

İşte merak edilen sorular bunlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD EXPO Fuarı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 10,25'ten yüzde 15'e yükseltmesini değerlendiren Erdoğan, "gerekirse şu aşamada bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin farkındayız. Dün faiz kararını bu çerçevede değerlendiriyoruz. Ülkemizi faiz, enflasyon, kur sarmalıdan çıkarmak zorundayız. Aksi halde bedel ödemek durumunda kalırız. Reformlarla ülkemiz bu kronik sancıdan kurtulacak" dedi.

Ülkemizde bir de, vatandaşların ceplerine giren paralardaki eksilmeler var. Kamu hizmetleri, toplu taşıma, elektrik, su, doğalgaz, ısınma maliyetleri arttı. Ama, vatandaşın cebine giren, emekli ve sabit gelirli çalışanların cebine giren paralarda artış olmadı.

Birde, korona belası yüzünden işler aksadı.

Yani, bu durum sadece döviz ve piyasalardaki artı-eksi dengesi değil, vatandaşların bütçelerindeki artı-eksi dengesine daha fazla dikkat çekiyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.