Son dönemde fazlasıyla öne çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin 100'ncü yaşı açısından atılacak çok kritik adımların sinyalini veriyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündemi bir anda seçimden öte yeni bir anayasa sürecine taşıması ve beraberinde Türkiye’nin güney ile batı sınırlarındaki askeri hareketliliğe ek olarak gündeme gelen Azerbaycan ile birlikte İran sınırında gerçekleştirilen askeri tatbikat, ulusal piyasalar ile halk nezdinde tedirginlik yaratıyor.

"Bir gece ansızın gelebiliriz" siyasetinin yıllardır gidilemeyen bir ütopya olduğunu, Türkiye’nin 100'ncü yaşına umut vermeyen bütçe görüşmelerinde daha iyi okuyoruz. Sürekli asker ve polis gücünü geliştiren Türkiye, her an savaşa girecek tedirginliği ile hem iç hemde dış yatırımcının uzaklaştığı bir ülke konumunda!

Siyasete güvenin tükendiği, iktidar siyasilerinin kendi içlerinde kısır paslaşmalar yaptığı şu günlerde, maalesef iktidar çözüm üretemiyor!

Sürekli açılışlar yapan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmalarında toplumun gerçek sorunlarının çok uzağında ifadeler kullanıyor. Çoğu kamu kurum ve kuruluşunun ödeme yapamadığı, vergi dairelerinin e-haciz ve ödeme emirleri ile para toplamaya çalıştığı, esnafın başvurduğu esnaf kredilerine aylar sonrasına gün verildiği, belediyelerde adeta talan ve yalan dönemi yaşanan şu günlerde halkın sabrının tükendiğini görüyoruz!

İktidarın yıllarca karşı çıktığı EYT konusunu sırf seçim kazanmak için acele ile çözüme ulaştırma çabası, asgari ücret gölgesinde anlam ve önemini yitirdi! Bir dönem 50+1 oy oranı ile iktidar olan AK Parti, sokaktan koptu! Sosyal medyada klavye kahramanı olan ve vatandaştan uzak halı sahalarda top koşturan AK Partili siyasiler ile belediye başkanları, sokaklarda yaşanan sorunları görmeyen ve sokaklarda görülmeyen AK Partili meclis üyeleri ile Milletvekillerinin kurbanı olacak gibi…

Yabancı para karşısında her gün güç kaybeden Türk Lirasına sözde çıkan gazlarla değer kazandırmaya çalışan AK Parti iktidarı, eriyen maaşlar ve her geçen gün kendisinden kopan bürokratlar ile çözüm bulmaya çalışıyor. Tablo tamda böyleyken görüyoruz ki, hükümet tüm ekonomik paketleri 2023 yılına göre hazırlıyor. 2023 yılında sosyoekonomik paketleri açıklaması beklenen hükümet maalesef halen daha vergi yapılandırmaları konusunda sağır ve dilsiz!

Esnaf ve iş dünyası temsilcilerinin temsil ettikleri kitleler ötesinde iktidar lehine sessiz kalmaları, meclis toplantılarında yüksek sesli eleştirilerin artmasına neden oluyor.

Türkiye’nin hızla seçim maratonu yaşadığı bir dönemde önemli bir beklenti ise, seçimlerin iptal edileceği yönünde. Teknik olarak böyle bir durumun oluşmasına dair somut bulgular olmamasına karşın, erken seçim sürecinin devam ettiğini ifade edebiliriz.

Olası 14 Mayıs 2023 seçimlerinde öne çıkan partiler sırasıyla AK Parti, CHP, İYİ Parti, MHP, DEVA Partisi ve Yeniden Refah Partisi diyebiliriz. Elbette Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Fatih Erbakan dörtlüsünün seçime farklı ittifaklar veyahut bağımsız süreçler halinde gideceği kulislerde yansıyor.

Kısacası; seçimlerin iptali şu an için sadece muhaliflerin bir iddiası olsa bile imkansız bir gerçeklik değil.