Dünyayı esir alan pandemi Covid-19 ve koronavirüs salgını ile uğraşırken 14 Mart Tıp Bayramını kutladık. Bütün sağlık çalışanlarımızın ve doktorlarımızın Tıp Bayramı kutlu ve mutlu olsun. Allah onların yokluklarını aratmasın, varlıklarını artırsın. İnsanları da amansız hastalıklara tutulup, doktor doktor gezmekten kurtarsın.

Gelelim ülkemizin gerçek gündemine.

Cumhurbaşkanı yeni bir ekonomik paket daha açıkladı. Ekonomik ve adalet alanında pek çok yenilik getiren veya getirecek olan, getirilmesi düşünülen bu pakete göre, insanca yaşamak ve insan onurunu koruma adına atılan, atılacak olan olumlu adımları görmek memnuniyet verici.

Adaletteki sıkıntılar umarım ve sayede yok olabilir. Çünkü, ismi Adalet ve Kalkınma Partisi olan AK Parti’nin 18 yıllık iktidarı süresince adalette yapıldığı iddia edilen adaletsizliklerle ilgili sürekli hem muhalefetten hem de ülkemiz dışından eleştiriler mevcut. Bu yeni paket belki de bu eleştirilere bir nebze olsun azalma kaydettirir.

Ülkemizde ikinci tartışma konusu yeni bir anayasa yapılması. İşte bu konu çok önemli. Tarihimize bakıyoruz, anayasalar hep darbelerden sonra yapılmış. Askeri idare, darbe sonrasında yönetimi sivillere teslim ederken hem kendisini koruyan hem de insan yaşantısında sıkıntı yaşatan kanunları Anayasaya iliştirmiş. Bu nedenle Anayasayı ne kadar değiştirirseniz değiştirin, pek çok politikacının deyimiyle, hukukçuların deyimiyle yamalı bohça olmaktan kurtarılması mümkün olmuyor.

İşte bu yüzden sil baştan yeni ve Türkiye’nin şartlarına uygun yeni bir anayasa yapılması tartışmasını önemsemek gerekiyor.

Gelelim, halkımızın “acaba olur mu?” diye kendi kendine sorular sorduğu erken seçim konusuna.

Türkiye'nin ilklerini yaşadığı 24 Haziran tarihinde yapılan seçimlerde milletvekili sayısı 600'e çıktı. Değişen milletvekili sayısı yanında Meclis’in çalışma sistemi için gerekli olan kritik sayılar da değişti. Bu değişimle birlikte Meclis’teki karar yeter sayısı 367’den 400'e çıktı, yasa kabulü için asgari milletvekili sayısı da 151 oldu. Seçim sonuçlarına göre, AKP 295, CHP 146, HDP 67, MHP 49, İYİ Parti ise 43 milletvekili ile Meclis'e girdi. Cumhur İttifakı 344, Millet İttifakı 189 milletvekili ile Meclis'te yer aldı.

Gelelim bugünkü tabloya;

AK Parti 289, CHP 136, HDP 56, MHP 48, İP 36, DP 2, TİP 2,BBP 1, DAP 1, SP 1, YP 1, Bağımsız 11, boş 15 sandalye var.

Meclis gündeminde 8 HDP’li vekilinde haklarında dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke var. 1 vekil içinde aldığı ceza nedeniyle vekilliğin düşürülmesi ihtimali var.

Bütün bu hesap ve kitabı yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ülkeyi erken seçime götürme adına, gizli ittifak ortağı olduğu iddia edilen HDP’li vekillere “erken seçime gidilmesi için dokunulmazlıkların kaldırılmasını beklemeden istifa edin. 30 eksik sayısına ulaşılsın, Türkiye erken seçime gitsin” diye açıklama yapıyor.

Bu söylem, muhalefet adına bir hesaplama olarak kayda alındı. Peki Seçim Kanunu ne şekilde;

MADDE 6 - Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri beş yılda bir yapılır.

(Değişik ikinci fıkra:12/10/2006-5550/1 md.) Her seçim döneminin son toplantı yılının 20 Temmuz günü seçimin başlangıç tarihidir ve Kasım ayının ilk Pazar günü oy verilir.

Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.

Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.

ARA SEÇİMİ

MADDE 7 - Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir.

Ara seçimleri, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına Türkiye Büyük Millet Meclisince karar verilir.

Genel seçimlere bir yıl kala ara seçimi yapılamaz.

(Ek fıkra: 4778 - 2.1.2003/m.14) Yukarıda yazılı haller dışında, bir ilin veya seçim çevresinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü o seçim çevresinde ara seçim yapılır.

Kanuna baktığımızda erken genel seçim değil ara seçim yapılması yazıyor. Yani, yüzde beş eksilme, 30 vekil eksilir veya istifa ederse Türkiye genel seçimlere değil ara seçimlere gidiyor.

Bu talihsiz bir açıklama. Bir başka teklifi ise bazı vatandaşlarımız Meral Akşener’e yapıyor. “Sizin mecliste 36 tane sandalyeniz var. Madem 15 vekil istifa edince erken seçim yapılıyor. HDP’den medet umacağınıza siz kendi partinizden 15 vekili istifa ettirin, erken seçim kapıya gelsin. Buna yeter sayıda vekiliniz var. O zaman erken genel seçim mi yoksa ara seçim mi yapılacak hep beraber görürüz. Birde, istifa eden vekilleriniz yeniden meclise geri dönebilecekler mi dönemeyecekler mi onu da hep beraber görebiliriz” diye önerileri var. Biz aracılıyız, halkımızın isteklerini iletmekle mükellefiz.

İlettik….

Kanun gayet açık ve seçik anlaşılıyor. Mecliste yüzde 5 eksilme olursa, yani en az 30 vekil ve fazlası TBMM’den ayrılırsa genel seçim değil ara seçim yapılıyor.