Tarih, Donald Trump’un Amerika Birleşik Devletleri'nin 45. Başkanı olduğu tarih.
Cennetmekan babam o zamanlar sağlığını çok yitirmemişti;
Televizyon da önce Trump’un başkanlık konuşmasını dinledi, sonra Trump’ın vücud diline baktı baktı ve,‘‘Söyledikleri Sarhoş muhabbeti gibi adamın; bu iş karakolda biter’’ dedi.
O 2018 Haziranında rahmetli oldu göremedi ama, dediği 2021 ocağında çıktı.
45. başkanın macerası karakolda bitti.
Amerika da tarihinde ilk kez gitmem birader diyen bir başkanını ele güne daha fazla rezil olmadan nasıl bir an önce şutlarızın çabasına girdi.
Bu gün yarın azlederler sanırım.
Gerçi bu başkan gönderme konusunda dünyanın en tecrübeli devleti ABD de, bu sefer işin içine Vikingler,Apaçiler,Uzaylılar hatta BadMan bile girdiği için durum onun için Abraham Lıncoln,James Garfıeld,Wıllıam Mckınley, John F. Kennedy suikastlarında ki kadar kolay olmadığı için kim vurduya getirip göndermeleri pek mümkün değil.
Hem Trump’un Teodore Roosevelt,Franklın D. Roosevelt,Harry Truman gibi suikasttan canlı yırtma ihtimali de var ki,bu adam işe karışan karışmayan kim varsa hepsine dünyayı dar eder vallahi.
Neyse bu Conilerin meselesi. Bizi çokta bağlamaz.
Nasıl olsa başkanı kim olursa olsun ABD politikaları asla değişmeyecek, yine ne kadar hinlik varsa yapacaklar, kendilerini Saylonlu sayıp diğer dünya milletlerine taşralı gözü ile bakacaklar, yeraltı-yerüstü ne kadar kaynağı varsa çöktükleri uluslardan yine onların içerisinden satın aldıkları iş birlikçileri ile yüzlerce ülkeyi geleceklerinden vurmaya devam edecekler.
Başkanlarının da biri diğerinin laciverti olmaya devam edecek.
Benim merakımı celbeden asıl konu şu;
Nasıl oluyor da teknoloji de, ekonomi de, demokrasi de yere göğe sığdırılamayan bir ülke salgında ve toplumsal olaylarda böylesi sobelenip, kontrolü kaybedip panikleyiveriyor?
Öyle ya salgından en çok hasarı alan ve almaya devam ülke hangisi ya da kongresi bir adamın gazına gelip binlerce insan tarafından on beş dakikada basılan ülke neresi?
Yine bu dünya Jandarması(!)ABD Değil mi?
Anlaşılan hazretler diğer ülkelerin başlarına gelen ya da bizzat kendileri aracılığı başlarına getirilen olumsuzluklara karşı moda deyimle bir antikor üretememişler.
En ufak bulaşı da alayı enfekte oluveriyorlar.
Hani filmlerde görüyoruz ya; bilmem kaç bin kilometre öteden insanları izliyorlar, olmadı uzaydan bakıyorlar,çeşitli elektronik aletler vasıtası ile müdahaleler yapıyorlar,yakıyorlar,yıkıyorlar,öldürüyorlar vs…
İnsan bu durumlarını görünce aslında o koca kütlenin hiçte öyle homojen bir yapıya sahip olmadığını aksine burunun ucunu göremeyecek kadar miyop olduğunu çok daha rahat anlıyor,tıpkı 11 Eylül saldırında ki karmaşık durumlarını anladığı gibi.
Bunu anlamak için tarihlerine bir göz atmakta yeterli aslında; Vietnam’dan Irak’a kadar çökmeye çalıştıkları her coğrafyayı son tahlilde kuyruklarına bakarak terk etmelerine yani.
Ben ABD nin tipik bir şuuyu vukuundan beter bir hadise olduğuna inanlardanım.
Ama enseyi çokta karatmamak lazım;elbet bir gün insanlık Amerikan rüyasının aslında Amerikan masalı olduğunu fark edecek ve o masalda mutlu sonla bitecek…
Sanırım sarhoş muhabbetinden ilk ayılanlar da yine kendi memleketlileri olacak…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Sarhoş Muhabbeti Karakolda Bitti
2016 yılı Kasım ayı idi;
Yazıya başlamadan baktım; Kasımın da sekizi imiş.
Tarih, Donald Trump’un Amerika Birleşik Devletleri'nin 45. Başkanı olduğu tarih.
Cennetmekan babam o zamanlar sağlığını çok yitirmemişti;
Televizyon da önce Trump’un başkanlık konuşmasını dinledi, sonra Trump’ın vücud diline baktı baktı ve,‘‘Söyledikleri Sarhoş muhabbeti gibi adamın; bu iş karakolda biter’’ dedi.
O 2018 Haziranında rahmetli oldu göremedi ama, dediği 2021 ocağında çıktı.
45. başkanın macerası karakolda bitti.
Amerika da tarihinde ilk kez gitmem birader diyen bir başkanını ele güne daha fazla rezil olmadan nasıl bir an önce şutlarızın çabasına girdi.
Bu gün yarın azlederler sanırım.
Gerçi bu başkan gönderme konusunda dünyanın en tecrübeli devleti ABD de, bu sefer işin içine Vikingler,Apaçiler,Uzaylılar hatta BadMan bile girdiği için durum onun için Abraham Lıncoln,James Garfıeld,Wıllıam Mckınley, John F. Kennedy suikastlarında ki kadar kolay olmadığı için kim vurduya getirip göndermeleri pek mümkün değil.
Hem Trump’un Teodore Roosevelt,Franklın D. Roosevelt,Harry Truman gibi suikasttan canlı yırtma ihtimali de var ki,bu adam işe karışan karışmayan kim varsa hepsine dünyayı dar eder vallahi.
Neyse bu Conilerin meselesi. Bizi çokta bağlamaz.
Nasıl olsa başkanı kim olursa olsun ABD politikaları asla değişmeyecek, yine ne kadar hinlik varsa yapacaklar, kendilerini Saylonlu sayıp diğer dünya milletlerine taşralı gözü ile bakacaklar, yeraltı-yerüstü ne kadar kaynağı varsa çöktükleri uluslardan yine onların içerisinden satın aldıkları iş birlikçileri ile yüzlerce ülkeyi geleceklerinden vurmaya devam edecekler.
Başkanlarının da biri diğerinin laciverti olmaya devam edecek.
Benim merakımı celbeden asıl konu şu;
Nasıl oluyor da teknoloji de, ekonomi de, demokrasi de yere göğe sığdırılamayan bir ülke salgında ve toplumsal olaylarda böylesi sobelenip, kontrolü kaybedip panikleyiveriyor?
Öyle ya salgından en çok hasarı alan ve almaya devam ülke hangisi ya da kongresi bir adamın gazına gelip binlerce insan tarafından on beş dakikada basılan ülke neresi?
Yine bu dünya Jandarması(!)ABD Değil mi?
Anlaşılan hazretler diğer ülkelerin başlarına gelen ya da bizzat kendileri aracılığı başlarına getirilen olumsuzluklara karşı moda deyimle bir antikor üretememişler.
En ufak bulaşı da alayı enfekte oluveriyorlar.
Hani filmlerde görüyoruz ya; bilmem kaç bin kilometre öteden insanları izliyorlar, olmadı uzaydan bakıyorlar,çeşitli elektronik aletler vasıtası ile müdahaleler yapıyorlar,yakıyorlar,yıkıyorlar,öldürüyorlar vs…
İnsan bu durumlarını görünce aslında o koca kütlenin hiçte öyle homojen bir yapıya sahip olmadığını aksine burunun ucunu göremeyecek kadar miyop olduğunu çok daha rahat anlıyor,tıpkı 11 Eylül saldırında ki karmaşık durumlarını anladığı gibi.
Bunu anlamak için tarihlerine bir göz atmakta yeterli aslında; Vietnam’dan Irak’a kadar çökmeye çalıştıkları her coğrafyayı son tahlilde kuyruklarına bakarak terk etmelerine yani.
Ben ABD nin tipik bir şuuyu vukuundan beter bir hadise olduğuna inanlardanım.
Ama enseyi çokta karatmamak lazım;elbet bir gün insanlık Amerikan rüyasının aslında Amerikan masalı olduğunu fark edecek ve o masalda mutlu sonla bitecek…
Sanırım sarhoş muhabbetinden ilk ayılanlar da yine kendi memleketlileri olacak…