Dünyanın pek çok ülkesi tıpkı bizim ülkemiz gibi bir salgın hastalık ve virüsün etkisi altında kaldı. İnsanlarımız evlerine kapandı. İşler nerede ise durma noktasında. Okullar tatil, insanların vakit geçirebilecekleri yerler kapatıldı. Siyasi parti faaliyetleri durdu. Dernek ve sivil toplum faaliyetleri durdu. Yapılması gerekli kongreleri ertelendi.

 Bu virüsle ilgili tehlike, öyle yabana atılacak gibi değil.

Virüsle mücadele eden ve bu mücadele sırasında kendilerinden bazıları da virüse maruz kalan sağlık çalışanlarımızı ve doktorlarımıza yaptıkları görev nedeniyle kutluyor ve şükranlarımızı sunuyoruz. Onları, sadece birkaç balkonlara çıkıp alkışlamak yerine, tıpkı, Hz. Ali’nin “bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum…” veciz söyleminde olduğu gibi biz onların kölesi olmayalım ama, takdir ve teşekkürlerimizi de elden bırakmayalım.

Hele, bizim pek çok Türk insanımız, “bana bir şey olmaz” düşüncesiyle hareket edip, bırakın önlem almayı, kendisini bile korumadan imtina edebilen vatandaşlarımız var. İnsanların bu önlemleri sadece kendisi ve ailesi için değil, etrafındaki insanlar, karşısındaki insanlar için alması önemli. Belki, sana hiçbir şey olmaz ama karşısındaki insana bu virüsün musallat olmayacağının garantisi var mıdır?

Yok.

O halde, tedbiri elden bırakmadan Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere, ülke ve yerel yöneticilerimizin uyarılarını dikkate almak zorundayız.

Buna mecburuz. Ben, bu önlemlere katılmıyorum diye düşünmek yerine, tehlike ortadan kalkıp, virüsle ilgili gerekli önlemlerin alınmasına katkıda bulunmak en büyük insanlık vazifemizdir.

Bu görev, vatan ve millet savunması için yapılmalıdır.

Her türlü zorluklara katlanılmalıdır. En küçük detay dahi göz ardı edilmemeli, her türlü önlem alınmalı. Önlem alınmasına yardımcı olunmalıdır.

Bu işin şakaya gelir yanı yok. Durum ciddi. Sadece kendimiz değil, etrafımızda bulunan herkesin bu Koronavirüs denilen Covid-19 illetinden kurtulması için el birliği içinde çalışmaya ve korunmaya ihtiyacımız var.

Bakın, yüzlerce yıldır her gün açılan, milyonlarca kişinin ibadet yaptığı camilerimiz koronavirüs şüphesiyle kapatılmak zorunda kaldı. Cemaatlerle kılınan namazlar yasaklanmak ve sınırlandırılmak zorunda kaldı. Okullarımız tatil edilmek zorunda kalındı. Sosyal yaşantı alanları daraltıldı. Bütün bunların hepsi, önce insan ve sonra da halk, toplum sağlığı için yapıldı.

Hastalığa yakalananlar ile ölümlerin sayısı her geçen gün artıyor. Önlem alınmazsa, yayılmasına engel olunmazsa hepimiz tehlike altındayız. Hiç kimse, bile bile ölüme gitmez. Gitmek istemez. Bu nedenle, bizler gerekli önlemleri alalım, korunalım. Sonra, gerekli tedavi ve sağlık uygulamasıyla ile savaşı sağlık görevlileriyle doktorlarımıza bırakalım. Bilim, her zaman bu mikropları yenmesini bilmiştir. Bunu da başarı ile yenip, daha fazla insanların açı çekmesine ve vefat etmesine engel olacaktır. İnşallah müjdeli haberleri en kısa zamanda alıp, duyarız.

Toplum içinde tehlike arz eden, insanları galayana getiren her türlü söylem ve konuşmalardan da uzak durmalıyız. Özellikle, sosyal medya alanında koronovirüsle ilgili paylaşımlarda bulunurken, bu virüs ve hastalıkla dalga geçer gibi paylaşımlar yerine, insanları tedirgin eden paylaşımlar yerine, huzur ve güven veren paylaşımlarda bulunmamız, toplumun huzur ve güveni açısından da önem arz etmektedir.

İçişleri Bakanlığının yaptığı açıklamaya göre, sosyal medya ortamında koronavirüs bahanesiyle gerçek dışı paylaşımlarda bulunan 264 kişi belirlendi. Bunlardan 44 kişi hakkında adli işlem ve soruşturmalar başlatıldı.

Evet, koronavirüs tehlikesi nedeniyle pek çok işimiz aksadı. Ekonomik kayıplarımız oldu. Okulların kapalı olması nedeniyle eğitimde sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz. Çocuklarımız, ailemizin pek çoğu eve kapalı kalmak zorunda kaldılar. Tabi, bu günler gelip geçici. Virüs, gerekli sağlık tedavi şartları bulunduktan sonra, ki, dünya genelinde tedavi altına alınan pek çok kişi virüsü yenmeyi başardığına göre, bu işin artık sonu yaklaşmış olabilir.

Sayılı günler çabuk gelip geçer.

Bizler, önlem aldığımız ve gerekli korunma tedbirlerine harfiyen uyduğumuz zaman bu olağandışı günlerde gelip geçecek. Hayat normale dönecek. Biraz olsun sabır etmek gerekli.

Sağlıklı ve mutlu yaşam için sabır gerekiyor. Sabır…