Erzurum maçı öncesi Tamer Tuna’nın şampiyon takımın havasını oyunculara hissettirmek için zamana ihtiyaç olduğu yolundaki açıklamasında taraftardan sabır istemesine şaşırmadım desem yalan olur...

Bir uyarı ile devam edelim... Sevgili hocam taraftarın sabır taşı çatladı, bunu bilmen lazım. Yıllardır olduğu eğer sizde ‘ayağını yorgana göre uzatmak’ klişesini ısıtıp ısıtıp taraftara ‘sabır’ afişi ile sunarsanız bıkkınlık yaratırsınız.

Tıpta ‘ağrı eşiği' denen bir tabir vardır. İnsanın acıya tahammül sınırını belirler… Kimi acıya çok dayanır, kimi iğne batsa feryat eder.

Nitekim Bursasporlunun da ‘sabır eşiği’ çok düşüktür.

Hatırlatalım…

Bahtı gibi transfer tahtası da kapalı, hedefsiz, ümitsiz, kişisel amaçları bile kalmamış futbolcular topluluğu haline gelmiş ve sonuç olarak “fiilen yönetimsiz” sayılabilecek Bursaspor’dan sırf yeni teknik kadro iş başı yaptı diye mucizeler beklemiyor ki kimse.
Malzeme ve koşullar böyle…

Erzurumspor maçındaki oyun umut verici tamam da, temel sorun hala büyük ve bugünden yarına bu kadroyla çözülebilecek gibi değil.

Bursaspor tarihte çok maç kazandı, çok maç kaybetti ama küme düştüğü sezonlarda bile bu kadar itibarsızlıkla, samimiyetsizlikle yüzleşmedi.

Takımın bugün klasmanda durduğu yer hiç önemli değil. Bütün camia biliyor ve de inanıyor ki Bursaspor’un dibe vurması gelip geçici...

Ne var ki; geçmişteki bazı karanlık dönemler dâhil Yeşil Beyazlı kulübün yönetimsel bakımdan bu kadar dibe vurduğu bir süreç hiç yaşanmamıştı.

Tamer Hocanın kariyerine, deneyimine birikimi ve bilgisine asla sözümüz yok.

Yani kaybedeceği bir şeyi yok.

Parasını alır, elinden geleni yapar, olmadı öncekiler gibi gider de; Bursaspor yönetiminin onca diz boyu hatadan, böylesine başarısız manzaradan sonra bakacağı boy aynası Timsah Arena tribünleridir...

Hiçbir iktidar kalabalıkların sesine kulağını tıkayamaz, bakışlarını başka yere çeviremez.

Hele hele o iktidar yine o kalabalıkların desteği ile Özlüce’deki koltuklara oturmuşsa... Ama şu bilinsin ki; zor biter ligin ikinci yarısı.

Bitse de Timsah’ı bu hale getirenler göremez bittiğini.

Evden izlerler.
Timsah yuvasında yetişenlerin birer birer kaçtığı, asıl gitmesi gerekenlerin Vakıfköy’de, tribünde ya da evinde yan gelip yattığı sadece kriz yüklü bir sezon değil bu...

Etkileri gelecek sezonlara da taşacak maddi ve manevi açıdan onarımı çok zor bir yıkım.
Nereye kadar sürecek bakalım.