Türkiye Yetkili Müesseseler Platformu’nun Türkiye genelinde düzenlediği tepki açıklamaları dikkatimi çekti… Aldığım davet üzerine 4 Kasım 2021 günü saat 14.00’te, Fomara’ya gittim…

Meslek yaşamım boyunca işçinin, memurun, sendikacıların, sivil toplum kuruluşlarının, öğrencilerin, köylülerin hatta sanayicilerin yürüdüğünü, haksızlıklara karşı seslerini yükselttiğini gördüm ve gazete sayfalarına taşıdım… Ancak döviz büroları sahipleri “ilk kez” sahaya indi ve başkentimiz Ankara’da alınan bazı kararlara tepki gösterdi.

Türkiye Yetkili Müesseseler Platformu Bursa Temsilcisi Ahmet Balaban ve beraberindeki döviz bürosu sahipleri, Resmi gazetede geçtiğimiz ay yayınlanan yönetmelik değişikliklerinin kendilerini zorladığını dile getirdi…

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yeni düzenlemelerine göre; döviz alım satımlarında kimlik tespiti zorunlu oldu. Bir başka anlatımla 1 dolar dahi bozdursanız tüm kimlik bilgileri zorunlu olarak alınacak ve herhangi bir soruşturmada ibraz etmek gerekecek… Hem zaman kaybı hem de işin ruhuna aykırı gibi duruyor… Sıkı bir izleme yapmak gerekecek…

Bir başka düzenlemeye göre; A grubu yetkili müesseselerin ödenmiş sermaye şartı 5 milyon TL'den 10 milyon TL'ye, B grubu yetkili müesseselerin ödenmiş sermaye şartı ise 1 milyon TL'den 5 milyon TL'ye çıkarılıyor… Dövizcileri oldukça zorlayacak ve evlerini dahi sattıracak bir durum…

HİSSE DEVRİ KALDIRILDI

Bildiğim kadarıyla Kapalı Çarşı, Bursa’nın hatta Türkiye’nin metrekare başına rayiç bedeli en yüksek bölgesi… Burada işyeri sahibi olabilmek oldukça güç ve işyerleri ‘altın’ değerinde… Bölgedeki kuyumcu ve döviz büroları da yerli ya da yabancı ziyaretçilerin en çok uğradığı dükkanlar…

Ahmet Balaban, “Hazine ve Maliye Bakanlığı yaklaşık 25 yıldır hakkımız olan devir haklarını ortadan kaldırdı. Devir hakkımız olan 5,5 milyon TL’nin hazineye hibe, harç olarak yatması isteniyor. Ortakların kendi aralarındaki hisse devrinde bile bu para talep ediliyor. Çocuklarımıza, eşimize ve kardeşlerimize hisse devri yapamayacağız… Aynı tebliğ ile birlikte her müşteriden kimlik bilgileri alınması, yabancılardan da pasaport bilgileri alınması istenmektedir. Herhangi bir miktar sınırlaması olmaksızın istenen bu uygulama bizleri çok zorlamakta neredeyse çalışmayı imkansız hale getirmektedir. Daha önce kimlik bilgileri için miktar 3000 dolar ve karşılığı idi. Talebimiz, kimlik tespiti için yine bir alt limit belirlenmesidir. Bu uygulamanın kayıt dışı işlemlerin engellenmesi amacıyla yapıldığı söylense de, bu şekilde müşteriler daha fazla kayıt dışı işleme itiliyor… Zira gelen müşteriler kimlik bilgilerini vermek istemiyor ve en yakındaki kuyumcuya ya da ‘post office’ diye tabir edilen kaçak döviz işlemi yapan şahıslara yöneliyor. Ve buradaki işlemler tamamen kayıt dışı ve faturasız oluyor. Yine bu tebliğle birlikte kamera görüntüleri saklama süresi 6 aydan 2 yıla çıkartılmıştır. Görüntü saklama maliyetleri ve teknolojik cihaz maliyetleri göz önüne alındığında bu da bizleri ciddi bir maddi külfet altında bırakmaktadır” dedi…

Türkiye genelinde faaliyet gösteren 852 döviz bürosundan 11’i Bursa’da; Bunlardan sadece 3 büro İnegöl’de… Diğer ilçelerde resmi döviz bürosu bulunmuyor… Ama birileri bir yerlerde döviz bozduruyor olmalı… Sürekli ‘Kümesteki tavukları’ yolmaya alışmışız… Şimdi sıra döviz bürolarına geldi…

Bir başka düzenleme de Türkiye’nin 4 faaliyet bölgesine bölünmesi… Buna göre şirket adresi naklinde 1 ila 3 milyon TL harç ödenmesi isteniyor. Böylece şirketi bir yerden bir başka yere taşımak hemen hemen olanaksız hale geliyor…

Türkiye Yetkili Müesseseler Platformu Bursa Temsilcisi Ahmet Balaban, Resmi Gazetede yayınlanan düzenlemeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haberi olmadığına da inanıyor…

Ne diyelim, organize sanayi bölgelerine (OSB) vali veya kaymakamların başkan olarak atanması yönünde alınan kararlar da Türkiye genelinde büyük tepki çekmişti… Bursa’daki 18 OSB başkanı bazen birlikte bazen de tek tek karara karşı açıklama yaptı… NOSAB Başkanı Erol Gülmez, “Ruhsat aldık ve kendi göbeğimizi kendimiz kesmeyi öğrendik” demişti… BTSO Başkanı İbrahim Burkay’dan da benzer açıklamalar geldi…

Ekonomi yönetiminden beklenen tek şey; “Akılcı yaklaşım ve güven veren açıklamalar…” Gerisi zaten kendiliğinden gelir!