Kimi bilim adamları futbolcu sağlığı açısından oruç tutulmasına sakıncalı derken, bir bölüm spor hekimleri manevi açıdan orucun futbolcunun performansını attıracağı görüşünde...                                                                                                                       Yıllar boyu her ramazanda oruç ile ilgili konunun uzmanları tartışa gelir.  Ancak içinde bulunduğumuz bu mübarek günlerde yayıncı kuruluşun son zamanlarda maçlar oynanırken futbolcular için verilen ‘iftar molası’ görüntülerini ekranlara yansıtması ve de bu sahneleri sosyal medyada tartışması gündeme damga vurdu. Nitekim bu paylaşım bir haftada 5 milyon kez izlenmiş. Binlerce de yorum ve beğeni var. Bir zamanlar da antrenörler fetvalar veriyordu. Fatih Terim, futbolcularına gönderdiği mesajda “biz onların yerine tutarız” demişti. Mustafa Denizli, Fenerbahçe’yi çalıştırdığı dönemde oruç yasağı getirip maç günü sandviç testi dahi yapmıştı.

 Futbol bir performans oyunu... Beslenme ve sıvı alımı mutlak ihtiyaç.

Sporcu hekimleri de oruç tutmak isteyen bir futbolcunun, ‘ibadet etmesi yasaklanınca’ kendini huzursuz hissedeceğine ve bunun, performansını etkileyeceğine dikkat çekiyorlar.

Ekran görüntülerinin tartışmaya neden olması üzerine TFF 19.00’daki maçları 20.30’a aldığını duyurdu. Geç oldu ama nihayetinde alınması gereken bir karardı.

Mesela; Avrupa Noel’de maç oynatmıyor. Yahudi futbolcular ‘Kefaret Günü’ (Yom Kippur) maça çıkmaz.

Sivasspor’un İsrailli futbolcusu Balili için maç günü değiştirilmişti. Geçtiğimiz hafta Fransa liginde Nice-Monaco maçı oynanırken hakem, Cezayirli futbolcu Attal’ın orucunu açabilmesi için maçı durdurdu.

Bizzat tanık olduğum, dün gibi hatırladığım bir anekdotla bitirelim.                         

   Ramazana denk gelen 1995 Şubat ayı...

Bursaspor ile birlikte Samsun deplasmanındayız... Teknik direktör Nejat Biyediç karşılaşmanın önemi açısından futbolcularına oruç tutmamaları konusunda ciddi uyarılarda bulunmuş. Genel Menajer Sinan Bür, teknik kadrodan, sağlıkçı, masör, malzemecilerden oruç tutacakları belirleyip ‘sahur’ için 12 kişilik yemek listesini otel idaresine vermiş.

Maç günü öğlen saatlerde kafile otelden ayrılıyor, resepsiyonda hesap görülüyor. Ama bir sıkıntı var; kesilen faturada sahurda çıkan yemek sayısı 12 değil, 13 olarak yazıyor! Sonuçta yemekleri servis eden garson çağrılıyor; sahur yapan on üçüncü kişinin kim olduğu soruluyor?

Garsondan cevap geliyor:

Hani siyahi bir oyuncu var ya işte ona götürdüm...

Yani Majid Musisi’ye...

19 Mayıs Stadı’nda 1-1 biten o maçı radyodan anlatırken gözüm hep ondaydı. Ugandalı inanılmaz bir tempoda koşuyor, müthiş bir mücadele örneği sergiliyor, terini resmen son damlasına kadar çime boca ediyordu.

 Aynen böyle;  eksiği var fazlası yok...

Bursaspor’un iki sembol ismi Biyediç ile Musisi’nin ruhları şad olsun...