Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Demek ki ülkemize yönelik daha derin bir operasyon"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Amerika sadece ülkemizi değil, Çin’den Rusya’ya, İran’dan Avrupa’ya kadar pek çok yeri ekonomik bakımdan hedef almış durumdadır. Hemen yanı başında Kanada’yı hedef almış durumdadır. Bu durum tek başına ülkemizde yaşananları izaha yetmiyor. Demek ki ülkemize yönelik daha derin bir operasyon” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 14.08.2018 12:32
Haber Güncellenme Tarihi: 14.08.2018 16:56
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Amerika sadece ülkemizi değil, Çin’den Rusya’ya, İran’dan Avrupa’ya kadar pek çok yeri ekonomik bakımdan hedef almış durumdadır. Hemen yanı başında Kanada’yı hedef almış durumdadır. Bu durum tek başına ülkemizde yaşananları izaha yetmiyor. Demek ki ülkemize yönelik daha derin bir operasyon” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "ABD'nin elektronik ürünlerine boykot uygulayacağız."

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “Kuruluşundan Bugüne AK Parti Sempozyumu”na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurda yaşanan artışa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

“AK Parti’yi anlamak için önce Türkiye’yi ve Türk milletini anlamak gerekiyor”

Konuşmasının başında “AK Parti ve AK Parti dönemini anlamanın bugünlerde çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun için her alanda AK Parti’nin gerçekleştirdiği büyük dönüşümün değerlendirilecek olmasını önemli görüyorum” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti nevzuhur bir siyasi oluşum olmadığını belirterek, “Biz en başından beri AK Parti’yi milletimizin partisi olarak gördük. AK Parti’nin tarihi milletimizin tarihi kadar eskidir. AK Parti’yi anlamak için önce Türkiye’yi ve Türk milletini anlamak gerekiyor. Bu milleti anlamayan hiç kimse AK Parti’nin ne olduğunu, nereden geldiğini, neneye gittiğini çözemez. AK Parti’nin nasıl olup da 2001 Ağustos’unda kurulup, 2002 Kasım’ında iktidar olduğunu, girdiği her seçimden birinci çıktığına akıl erdiremeyenlere tavsiyemiz bakış açılarını değiştirmeleridir. Bizimle girdikleri her yarışı kaybedenlerin bazılarının işi millete hakaret etmeye kadar vardırmaları aslında hiç de şuursuz bir tepki değildir. Bunlar geçmişte hem devletin imkanlarını tepe tepe kullandılar hem de milletimizin değerlerine, inancına, kültürüne savaş açmış faşist bir zihniyetin önümüzdeki temsilcileridir. Seçimler sonrasında sergiledikleri tavırlar da AK Parti’yi değil milleti yenememiş olmanın hırsından kaynaklanıyor. Bu kesim artık ülkemize ve milletimize olan düşmanlıklarını AK Parti’yi muhalefet örtüsü altında gizleyemez hale geldi”

“Demek ki ülkemize yönelik daha derin bir operasyon”

Türkiye’ye yönelik açık bir ekonomik saldırı olduğunun altını çizerek yaşanan gelişmelere değinen cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskiden bu işler daha sofistike, daha örtülü, daha dolaylı yollardan yapılırdı. Şimdi bodoslama bir şekilde üzerimize geliyorlar. Buna karşılık yapacağımız iki şey var, bunlardan birisi ekonomik, diğeri siyasi tedbirler. Ekonominin gerektirdiği tedbirleri aldık, alıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile tüm ilgili kurumlarımız gece gündüz çalışıyor. Biz de tüm süreci takip ediyoruz. Yapabileceğimiz ikinci ve bana göre önemli olan husus, siyasi duruşumuzu sağlam tutmaktır. Madem maruz kaldığımız saldırıların ekonomimizin gerçekleri ile bir ilgisi yoktur, işin arkasında başka niyetler vardır, öyleyse bizim de kendimizi buna göre konumlandırmamız gerekiyor. Ekonomi alanında cari açık, faizler, enflasyon başta olmak üzere çözmemiz gereken bazı sorunlarımız bulunduğu gerçeğini elbette gözden kaçırmıyoruz. Ama aynı zamanda ülkemizin uzun süredir uluslararası alanda gerçek ekonomik gücü ile ve potansiyeli ile mütenasip olmayan bir konuma yerleştirilmeye çalışıldığını da biliyoruz. Son saldırı bu haksızlığın üzerine adeta dikenle gelinerek cilalı sözleri, fiyakalı raporları, cafcaflı grafikleri anlamsız hale getirmiştir. Ülkemizin ekonomik verilerini yerli yabancı, dost düşman kime gösterirseniz gösterin ortada bir gariplik olduğunu fark edecektir. Mesela son döviz turu olayına bir bakalım, dolar ülkemizin parası karşısında bir anda 4,8 seviyesinden nasıl oldu da 7’lere fırladı? 15 Temmuz sabahı 2,8 seviyesinde olan kurun 2 yılda 4,8 seviyesine çıkmış olması dahi anlamsızken bu durumu nasıl izah edeceğiz? Ortada bunu sebep olacak bir anormallik var mı diye baktığımızda gördüğümüz manzara şudur; Türkiye’nin 1994 ve 2001 krizinde ülkemizde veya 10 yıl önceki Mortgage krizinde Avrupa’da ve Asya’da olduğu gibi bankaları mı battı? Hayır. Bugün ülkemiz her bakımdan dünyadaki en sağlam bankacılık sistemlerinden birisine sahip. Borçlarımızı tıkır tıkır ödediğimiz gibi kamu borç stokunun milli gelire oranında Avrupa’nın en iyi ülkesiyiz. Türkiye çok büyük bir felaket yaşayıp üretemez duruma mı düştü? Hayır. Ekonomimiz tıkır tıkır çalışıyor. İç savaşa mı girdik, işgale mi uğradık, siyasi veya sosyal bir kaos mu yaşıyoruz? Hayır. Tam tersine kendi topraklarımızda da bölgemizde de huzurun, güvenin, istikrarın teminatı bir ülke durumundayız. Öyleye bu soruna her zamanki klasik yaklaşımın dışında bir bakış açısı ile bakmak, ona göre bir hareket tarzı belirlemek zorundayız. Bizim yaptığımız şuanda budur. İşin ekonomi tarafının küresel boyutu oyduğu açıkça ortadadır. Amerika sadece ülkemizi değil, Çin’den Rusya’ya, İran’dan Avrupa’ya kadar pek çok yeri ekonomik bakımdan hedef almış durumdadır. Hemen yanı başında Kanada’yı hedef almış durumdadır. Bu durum tek başına ülkemizde yaşananları izaha yetmiyor. Demek ki ülkemize yönelik daha derin bir operasyon... Ekonomide geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütmekle çok önemli bir sıçrama yaptık. Bu sıçramadan rahatsız olanların bulunması gayet tabidir. Dünyanın toplamda 17., satın alma kalitesine göre 13. büyük ekonomisi olmamızın bu derece büyüm bir husumete yol açması akla ve mantığa uygun değildir” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.