Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Petrol ve Maden hikayeleri

Yazının Giriş Tarihi: 31.08.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.08.2020 00:02

1990 lı yılların başıydı bir tavsiye üzerine arayıp bulduğum kitap okudukça ilgimi çekiyordu. Kitabın adı Raif karadağ'ın yazdığı ''PETROL FIRTINASI'' idi, Osmanlı imparatorluğu ve Hindistan bölgesinde ki diğer güçlü Müslüman devletlerden biri olan Gürganiye devletinin İngiliz ler tarafından nasıl sinsice, içten içe yıkıldığını öğreniyoruz. Gürganiye devletinden sonra sıra Osmanlı İmparatorluğuna gelmişti. Ortadoğu da İngilizlerin en zeki kadını Gertrude Bell ve çırağı ünlü casus Arabistanlı Lawrance cirit atıyordu, üstelik Lawrance Müslümanlara hocalık yapıp namaz kıldıracak kadar ileri gitmişti. Hocası Şirret kadın Gertrude Bell ise kahvaltı yaparken cetvelle Ortadoğu haritalarını çizip dizayn edecek kadar üst düzeye gelmişti. Türklere olan aşırı nefretinin altında iki olay vardı biri Padişahtan arkeoloji araştırmaları için özel izin almış olsa da, casusluk yaptığı Kuvayı Milliyeci ler tarafından yakalanıp ilk ve son kez ihtar edilmiş olması, diğeri ise hayatında ki tek aşkı Binbaşı Dİck Doghty Willie nin Gelibolu da Askerlerimiz tarafından öldürülmesiydi.

Raif Karadağ, dünya petrollerinin şifrelerini otuz yıl süren titiz araştırmalarıyla ortaya koymuş hatta petrol için insafsızca kan akıtan emperyalist bazı ülkelerin gizli planlarını Türkiye’de dönemin Cumhurbaşkanına ülke menfaatleri açısından sunmak istemişti. Hazırladığı bu raporda Türkiye’nin elindeki milli servet petrolleri hakkında da oldukça gizli bir takım bulgulara ulaştığı biliniyordu. Ancak; hazırladığı raporu, dönemin cumhurbaşkanına sunmak için Ankara’ya gittiğinde bir gece öncesinde, son derece sıhhatli bir şekilde kaldığı otel odasında esrarengiz bir şekilde ölü olarak bulundu.

Araştırmacı-yazar, gazeteci (D. 28 Nisan 1920, Yanya / Yunanistan – Ö. 22 Aralık 1973, Ankara). Babası Yanya eşrafından bankacı Süleyman Bey’dir. Lozan Anlaşması gereğince 1924 yılında Türkiye’ye gelen Süleyman Bey ailesi, İstanbul’da Pendik’e yerleşti. O zaman henüz dört yaşında olan Karadağ, daha sonra Pendik İlkokulunu bitirdi. Sonra Kadıköy Ortaokulundan mezun oldu. Gazetecilik yapmaya başlayarak, 1952 yılında Büyük Doğu gazetesinde yazmaya başladı. Daha sonra Son Havadis, Tercüman ve Bizim Anadolu gazeteleri ile bazı dergilerde yazıları yayımlandı. Özellikle Petrol Fırtınası adlı eseriyle dikkat çekti.

İngilizlerin Öldürdüğü Musul Şehidi: Raif Karadağ

Ankara’nın ‘milli görev’ diyerek Musul’a gönderdiği Raif Karadağ, 5 yıl sonra geri döndü. Biriktirdiği belgeleri Cumhurbaşkanı’na sunacağı gün öldürüldü. Bir gün önce “Burada ne Irak kalacak ne de başka ülke. Hepsini tarihten silecekler” demişti.

Cumhurbaşkanı’na Türkiye’nin Musul’daki haklarına ilişkin rapor sunacağı gün 12 Aralık 1973’te bir otel odasında ölü bulunan araştırmacı Raif Karadağ, meğer devlet tarafından ‘Milli bir görevle, petrol ve Musul konusunu araştırmakla’ görevlendirilmiş. Karadağ’ın rahat çalışması için ‘Büyükelçi müşavirliği’ statüsüne alınması gündeme gelmiş. İyi derecede Osmanlıca-İngilizce bilgisi ile Türk ve İngiliz arşivlerinde Türkiye lehine bulduğu belgelerin ardından Diyarbakır-Musul hattında ‘Petrol araştırmaları’ yapmış. Amerikan ve İngiliz şirketlerinin açtığı kuyularda ve Sultan Abdülhamit’in hazırlattığı raporları inceledikten sonra ‘Türkiye’nin kendisine 100 yıl yetecek petrolü olduğunu’ raporlayan Karadağ, 50 yıl önce adeta bugünün de resmini çekmiş: “Bu petrolü bize vermezler. Bölgede ne Irak kalacak ne de başka bir ülke.” diyerek uyarısını yapmıştı.

Günümüzde ise ortaya atılmış koca bir yalan var, halkımızın araştırmadan inandığı bu olay Lozan barış anlaşması gereği 2023 yılına kadar petrol ve maden çıkaramayacağımız yalanıdır. Geçmişte Atatürk'ün çıkarmış olduğu 424 sayılı köy yasası geniş kapsamlı bir koruma yasasıydı. Ak parti iktidarı bu yasa da değişikliğe giderek yabancı ülke ve firmalara bu madenleri arama ve çıkarma yetkisi verdi.

Vatandaşın inandığı veya refaha ereriz diyerek inanmak istediği bu yalanın aksine düşünürsek bu gün ülkemizde çıkarılan bir çok maden ve petrol var. Adıyaman ve Batman'da yıllardır petrol çıkarılıyor, farklı il ve ilçelerde Bakır, krom, kömür, bor, demir gibi madenler yine yıllardır çıkartılırken nasıl yasak oluyormuş.?

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra "Sanayi Mekteb-i Alisi" kurulmuştur. 1924 yılında kurulan ve 1932 yılında kapanan okuldan yaklaşık 70 civarında maden mühendisi mezun olmuştur. Bu yıllarda Zonguldak Maden Mühendisi Mektebinden ve yurt dışından mezun olanlarla birlikte toplam maden mühendisi sayısı 100 civarıdır. 1924 yılında Türkiye Is Bankası'nın kurulmasıyla madencilik alanına yeni yatırımlar yapılmış ve Havza'da 4 şirket faaliyete geçmiştir.

Lozan Barış Görüşmeleri sırasında gerçekleştirilen İzmir İktisat Kongresi (17 Şubat – 4 Mart 1923), Cumhuriyet döneminde izlenecek ekonomik politikayı saptıyordu. . İzmir İktisat Kongresi'nin "Sanayi ve sorunları" bölümünde Sanayi Bankalarının kurulmasından söz edilmektedir. Bu doğrultuda, 1924 yılında İş Bankası ve 1925 yılında maden işletme ve kredi sağlama amacıyla Sanayi ve Maadin Bankası kurulmuştur. Kongrede, yabancı sermayenin Türk yasalarına uyma koşuluyla faaliyet gösterebilecekleri benimsenmiştir. 28 Mayıs 1927'de, 1055 Sayılı Teşvik Yasası'nı çıkarmıştır.

14 Haziran 1935 yılında Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kurulmuştur (MTA). Bu kurulusun bütün giderleri ile yatırımlarının her yil Devlet Bütçesinden karşılanması prensibi ile;

Ayni gün (14 Haziran 1935) MTA ile birlikte 2805 sayılı yasa ile, "Madencilik, Enerji Üretimi ve Dağıtımı alanlarında faaliyet göstermek üzere" ETIBANK kurulmuştur.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.