Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

HİÇ BİTMEYECEK BİR SEKTÖR: TEKSTİL

NİHAT ŞEKER KİMDİR

Haber Giriş Tarihi: 10.12.2021 16:11
Haber Güncellenme Tarihi: 10.12.2021 16:11
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
HİÇ BİTMEYECEK BİR SEKTÖR: TEKSTİL

HABER: Özge Işkın - Cevdet Yıldız

NİHAT ŞEKER KİMDİR

Teksif sendika Bursa şube başkanı, Gemlikte büyümüş yirmi dört seneden beri tekstilde on yıldan beri profosyenel olarak bu işi yapan tekstil işçilerini sıkıntılarını, toplu bir sözleşmeyle ve örgütlenme çalışmalarıyla geniş kitlelere yaymaya çalışan bir ekibin başındaki bir insanım.

Üç dönemden beri profesyonel şube başkanıyım, 2003 'ten beri de bu teşkilatın içindeyim birilerinin bir şeyler yapması gerekiyor, ben hayata şöyle bakan bir insanım sıradan bir hayat herkes yaşıyor bir şeyler bırakmak lazım ve şunu görüyoruz biz çalışmaktan başka bir şeyimiz yok çalışmak zorundayız.

Türk iş’e bağlı sendikanın il şube başkanıyım, Bursa Tarihimize baktığımız zaman Osmanlının, Yenişehir’den sonra ilk başkenti ve bunu da çok iyi taşımış ve tekstilde gerçekten, boyahaneleriyle, iplik fabrikalarıyla, bütünleşmiş tesisleriyle, Türkiye ve dünyaya açılan bir kapı aslında ama baktığımız zaman gerçekten biz teksif çalışanları ve çalışanlar.

Türkiye’de en büyük ikinci hafızası burası yani çalışma hayatının en büyük hafızası, baktığımız zaman tekstil doğarken de kundağımıza beze sarılıp, ölürken de kefene sarılıyoruz, onun için hiç bitmeyecek bir sektör.

KENDİ MARKAMIZI ÜRETEMİYORUZ

Bursa Endüstriyel işçiliğin özellikle bizim tekstilde çok önde çıkan bir şehrimiz.

Bursa denilince ilk önce ipek gelir ve ipekten sonra boyahanelerimiz, dokumalarımız sentetik iplik fabrikalarımız, polyester fabrikalarımız.

Tekstil bizim için bursa hazır giyime baktığımız zaman otomotivden daha çok döviz girdisi getiren bir sektör.

Türkiye de gerçekten yedi coğrafya’nın dört mevsim yaşandığı bir ülke ama tabi ki bununda sıkıntıları var.

Tekstil marka üretemediğimiz sürece biz sadece Avrupa’nın fasonculuğunu yapıyoruz, biz üretiyoruz ama markayı onlar bastığı için ne işverenimiz ne işçimiz istediğimiz bir seviyeye gelemiyoruz.

Markalaşmamız lazım, bizim artık ucuz emek diye değil, yüz bin metre öreceğime on bin metre örerek kaliteli çünkü bunun alt yapısı var.

Tekstilde Bursa müthiş bir şehir kartel olarak insan gücü, makine parkuru dünyanın en büyük ikinci polyester fabrikası varmış Bursa’da Korteks en büyük Adidas, Nike, Puma’ya dikim yapan yerlerimiz var.

Entegre bir tesis yani buralarda beşer bin kişi, dörder bin kişi çalışıyor ve teknolojinin son safhasında olmasına rağmen bu sayılarda çalışılıyor, onun için tekstil, Bursa diyince tekstil hakla geliyor çünkü ipek böceğinden tekstil gelir.

Bursa bu bakımdan istediği yerde mi kesinlikle değil, evet üretkenliğimiz parkurumuz, insan gücümüz müthiş ama buradaki sıkıntısı şu, mağazalarımızı açıyoruz ama kendi markamızı üretemiyoruz.

Markayı üretemediğimiz zaman biz çalışanlar ve işverenimiz sadece arada yani araba üretiyorsunuz marka başkasının sade işçilik yapıyorsunuz, bizim şunu değiştirmemiz lazım.

Bizim marka üretmemiz lazım bu markayı ürettiğimiz zaman Bursa’ ya çok büyük bir katma değerler katacak bir sektör, inanın hazır giyim ve tekstil otomotivden daha çok Türkiye’ye getiri döviz getiren bir sektör ve hiç bir zaman bitme şansı yok dört mevsim değişikliği var.

Buradaki sıkıntı şu markalaşma diyoruz ya, biz marka üretirsek kesinlikle daha iyi yerlere gidiceğiz çünkü Türkiye’de özellikle Bursa’da iş gücü olarak potansiyeli olan bir ildeyiz.

ÇALIŞMAYI SEVİYORUZ

Bursa gerçekten tekstil için vazgeçilmez bir yer her acıdan, insan gücü, işverenler çünkü çok tecrübeliyiz bu konuda.

Türkiye gelişmekte olan bir ülke insanlara doğruyu anlatmak zorundasın bugün asgari ücretin toplantısı yapılıyor şimdi biz bunu insanlara iyi anlatmamız lazım sanayicisiyle sivil toplum örgütleriyle herkesle bunu paylaşmamız lazım.

İyi ücret istiyorsanız iyi mal çıkartacaksınız, iyi ürün üreteceksiniz iyi piyasalara satacaksınız.

Biz diğer ülkelere baktığımızda gezdiğimiz zaman bizim milletimiz çalışkan zeki ve Avrupa’nın demokrasinin üstündeyiz biz ve biz çalışmayı seviyoruz alın teri dökmeyi seviyoruz.

Üyelerimizle biz eğitim düzenliyoruz bilinçli bir kitle bu eğitimler nedir Türkiye’de sosyal güvenlik kurumu, demokrasinin ne kadar önemli olduğunu anlatıyoruz, temsilci kadrolarımıza iyi bir eğitim veriyoruz.

Kovid'i gerçekten biz bunu makine başında yaşadık, herkes evine çekilmişken Türkiye’de işçi yüzde doksanı makine başındaydı. İşverenle, yöneticilerle bir an önce tedbirlerimizi aldırdık.

EMEKLİ OLMA HAYALİMİZ KALMADI

Bizim toplum olarak duyarlı olmamız lazım, elli beş yaşında emekli olalım ama aldığımız ücretten olalım.

Kıdem tazminatı bizim çalışanlarımızın son kalesi, emeklilik hayalimiz kalmadı.

İleriyi görüp, teknolojiyi ona göre kurmamız gibi işlerimiz yok, bu bizim eksikliğimizdir.

Toplumsal adaleti sağlayamıyoruz, bunu hükümetteki siyasiler sağlayacak.

Asgari ücret dört bin lira, yılbaşında her şeye yüzde otuz zam geleceğini kimse hesaplamıyor.

Bir enflasyon varsa gerçek açıklanmalı, halk mağdur olmamalı, bir yük varsa da hep çalışanın üzerine koymayın.

MESLEK LİSESİ AÇMAMIZ LAZIM

Biz özellikle sanayi de kesinlikle meslek liselerinin mutlaka çoğaltılması gerekiyor, çünkü sanayicinin de sıkıntısı büyük bizimde büyük nitelikli adam yetiştiremiyoruz.

Üç seneden önce iyi bir dokumacı yetişmiyor bu işveren ide zorluyor. Bizim meslek lise sayısını çoğaltmamız gerekiyor.

Bursa dünyanın en güzel şehri, dağ deniz, göl her şey çok kısa zamanda ulaşabileceğiniz, bir şehir, ben Türkiye’nin her şehrini geziyorum Bursa’ya gelmek için her zaman can atarım.

Fakat akşam olmasını istemiyorum çünkü trafik sorunu var biz bunu çözemiyoruz, ben bunu üst düzey yetkiliyle de konuştum otuz yıl önce dedim sorsalardı, Bursa’ya bu kadar kötülük nasıl yaparsınız, bundan büyük kötülük yapamazdınız dedim.

Bursa tarihi dokusuyla, Osmanlıya başkentlik yapmış bir şehir, ticaret yoluyla, sanayi, kültürüyle, hayvansal ve tarım ürünleriyle müthiş bir yer ve tekstil ve otomotivin başkentiyiz.

MEMLEKETİ KALKINDIRMAMIZ LAZIM

Bizim üretmekten başka çaremiz yok, biz üreteceğiz katma değer sağlayacağız bu memleketi kalkındırmamız lazım.

Bizim kendimizi geliştirmemiz lazım ve iyi bir kuşak yetiştirmemiz lazım, eğitim gerçekten çok önemli ama ben burada şuna kızıyorum sadece, iki yüz altı tane üniversite açmanız bir şeyi değiştirmedi.

Biz de şu var yüzde doksanı okuduğu bölümün mesleğini yapamıyor, o zaman niye okudu bu çocuk.

Türkiye gerçekten çok genç bir nesil, çok zeki insanlarız bizler, çalışanımız, sanayimiz, atılımcımız gerçekten çok iyi.

Çok iyi öğrencilerimiz var, bunları köreltmememiz lazım, biz turizm olarak hem sanayi olarak yirmi sene sonra Avrupa’yı sollayacağız, sadece bu dönemde alt yapıyı yapmamız lazım, çok hata yapma şansımız kalmadı. İnsanları Marmara bölgesine toplamamamız lazım, tarım ve hayvancılığı çok geliştirmemiz lazım.

Biz bir olursak güçlü oluruz ve Türkiye’nin geleceği oluruz.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.