42 YILLIK TECRÜBE, SARSILMAZ GÜVEN: BLS BİRLEŞİK LASTİK

ŞÜKRÜ SEKMEN KİMDİR?

1950 Bursa doğumlu olan İş İnsanı, henüz lise yıllarında ailesinin maddi yükünü hafifletmek için akşamları profil lastik üretiminde çalışmaya başladı. 1967 yılında iş hayatına başlayan Sekmen, kısa sürede işinde yükseldi.

SEKTÖRE GİRİŞİ

İş hayatındaki başarısı ve özgüveninin temellerinin bu yıllarda atıldığını belirten Şükrü Sekmen, patronu Hasan Demirci’yi rahmetle anarak, “Beni çocuk yaşımda çocuk olarak görmedi. Yetişkin bir insan gibi gördü ve güvendi. Firmanın maketlerini bile 17 yaşımda bana hazırlattılar. Onların bana göstermiş olduğu güven benim özgüvenimin gelişmesini sağladı” dedi. 1975 yılına kadar çalışmaya devam eden Şükrü Sekmen, 1976 yılında kendi işini kurmaya karar verdi. Hiç sermayesi olmadan bu serüvene başladığını şu sözlerle belirtti: “Bir büyüğümüz ben iş kuracağım diye bana arabasını verdi. Onu satıp sermaye yaptık. Başka hiç sermayemiz yoktu. Eniştem ve arkadaşım ile BLS Birleşik Lastik firmasını kurduk.” 4 yılda Duaçınarı’nda kurdukları fabrikayı organize sanayiye taşıdıklarını daha sonra 1998 yılında burada yeterli yer olmadığından NOSAB’a geçtiklerini belirten Sekmen, “Sürekli yatırım yaptık kendimizi geliştirdik dünyanın en iyi markalarından en iyi makinelerini getirttik” dedi. BLS Birleşik Lastik şimdi 70.000 metrekare arazi ve 18.000 metrekare kapalı alana sahip üretim tesislerinde faaliyetine devam ediyor.

GURUR VERİCİ GELİŞME

Daha çok yurtiçi çalıştıklarını belirten Sekmen, Almanya Rusya ve Hollanda’ya da ürünlerini gönderdiklerini aktardı. Almanya’da büyük otomotiv parçaları üretip büyük firmalara veren firmalar ile uzun eğitimler ile yapılanmayı kurduklarını ifade eden İş İnsanı,  IATF 2016 kalite sistemi belgesi sahibi olduklarını belirtti. Ülke ve firma açısından gurur verici gelişmelere adım attıklarını söyleyen, Şükrü Sekmen, “Mercedes’in üreteceği elektrikli araçlar için ön seri çalışmaları yaptık seri çalışmaya geçeceğiz. Ayrıca Tesla elektrikli araçlar için de teklifler verdik” dedi.

YERLİ ÜRETİM NE KADAR YERLİ?

Gemlik’te kurulacak otomobil fabrikasının Bursa'da gelişmiş olan endüstrisinden faydalanacağını ifade eden Sekmen, bu konuda bambaşka bir bakış açısı olduğunu, Bursa'nın otomotiv endüstri alanında gelişmiş olmasını yabancı yatırımcı ve ortakların bu gelişmişlik düzeyinde büyük etken olduğunu düşündüğünü bu yüzden bu sanayiyi bütünüyle yerli ve milli sanayi olarak değerlendirmenin yanlış olacağını belirterek, gerek yerli araçta gerekse onu besleyecek yan sanayide teknoloji ithali yerine üretimin değil ardındaki teknolojinin millileştirilmesinin elzem olduğunu söyledi.

PANDEMİ ÜRETİMİ DURDURDU

Pandemi sürecini çok değişkeni etkileyen global bir sorun olarak nitelendiren Sekmen, bu yüzden bu konunun bütünüyle ele almanın mümkün olmayacağını belirterek, süreci sektörel bazda değerlendirdikten sonra bazı küresel etkilerinden bahsetti. Pandemi sürecinin otomotiv sektörünü ciddi sekteye uğrattığını söyleyen İş İnsanı, hammadde tedarikinden nihai ürün haline gelene kadar üretimin tüm aşamalarının durma derecesinde yavaşladığını kaydederken pazardaki küçülmenin sonucunda Almanya gibi otomotiv sektöründe başı çeken ülkelerden birinde Volkswagen gibi dünya devi bir firmanın dahi üretimi durduğunu açıkladı. Pandemi sürecinin sektörde yol açtığı bir diğer sorun olan tedarik maliyetinin çok artmasına da değinen Sekmen, pandeminin otomotiv sektörüne etkilerini burada noktalayıp meseleyi başka bir perspektiften değerlendirdi.

SUNİ TALEBİN TERS ETKİLERİ GÖRÜLECEKTİR

Pandemi sürecinin başta sanayi ve üretim alanı olmak üzere her sektörü, her ekonomiyi, her işletmeyi düşünmeye ve varoluşlarını sorgulamaya ittiğini ifade eden Sekmen, bir virüs karşısında dünyanın karşı karşıya geldiği durumun dünyanın ekonomi ve üretim politikalarının sürdürülebilir olmadığını gösterdiğini söyledi. Bu sürecin ardından dünyada daha sürdürülebilir üretim politikalarına geçilmesi gerektiğini ifade eden Başarılı İş İnsanı, ülkemizin bu alanda dünyaya uyum sağladığı değil ekonomiye ve global üretim anlayışına yön verdiği bilinçli bir üretim sistemi benimsemesini temenni ettiğini bildirdi. Salgın sürecinin insanların satın alma davranışlarını da etkilediğini de belirten İş İnsanı,  oluşan kaos ve panik ortamında insanların tıpkı ekmek bulamama endişesiyle ekmek kuyruklarında izdiham yaşatması gibi gayrimenkullerde de suni ve yapay bir talep oluşturarak sanayiyi bu yapay talebe karşılık vermeye zorladığını belirtti. Dar gelirli insanların bile borçlanma pahasına bu satın alma furyasına katıldığını ifade eden Sekmen, bu durumun ekonomik güçlüklere yol açtığı ve batmalara sebep olduğu değerlendirmelerinde bulundu.

ÇEVREYLE UYUMLU BİR YAŞAM TARZI BENİMSENECEK

Pandeminin tüm insanlara ve insanlığa içinde yaşadığımız çevreye karşı daha duyarlı olmamız gerektiğini hatırlattığını ifade eden Sekmen, özellikle takip eden dönemde Avrupa Birliği başta olmak kaydıyla bütün dünyanın çevreyle barışık bir düzen için çok katı ve radikal adımlar atmasını beklediğini söyledi. Norveç’te 2025 yılından itibaren akaryakıt ile çalışan motorlu taşıtlara izin verilmeyeceğini ülkelerin çevresine daha duyarlı hale geleceğine örnek olarak gösteren Firma Sahibi, elektrikli araçların bile tam manasıyla çözüm olamayacağını ve bu araçların sebep olduğu yangınların söndürülmesindeki güçlüklerden ve Almanya’da bu konuda yapılan çalışmalardan bahsederek oluşacak yönelimden bahsetti. Ülkemizin doğal kaynaklarını etkin ve verimli kullanmak şöyle dursun bu alandaki potansiyelinin bile tespitinin tam yapılamadığı söyleyen Sekmen, çevreyle uyum içinde üretip gelecek nesillere sürdürülebilir kaynaklar miras bırakmazsak sanayinin gelişmesinin çok da mühim olmayacağını aktardı. Başarılı İş İnsanı  ayrıca, petrol ve petrol türevlerine dayalı üretimin kalan ömrünün on beş yılla sınırlı olduğunu göz ardı etmememiz gerektiğini belirterek, çevreyi tahrip ederek çevreden yoksun bir geleceğimizin olamayacağını ifade etti.

BURSA İÇİN PLANLI VE KONTROLLÜ BÜYÜME MODELİ

Bursa’nın bir doğa cenneti olduğunu söyleyen Sekmen, Bursa’nın eşsiz doğasını korumanın bütün Bursalıların boynunun borcu olduğunun altını çizdi. Doğayı korumanın, çevreyle uyum içinde gelişmenin ve tarımı zenginleştirmenin ancak bütünsel planlarla, planlı ve kontrollü büyüme modelleriyle mümkün olabileceğini ifade eden İş İnsanı, bu durum sağlanamadığında gelişen sanayinin ilk etapta hava kirliliğiyle başlayacağını ardından doğasını yavaş yavaş yok edeceğini söyledi. Lokal çözümlerin ve Bursa’nın doğasını yok sayan sanayileşme planlarının şehrimize ihanet olacağını söyleyen Sekmen, Hollanda’nın planlı ve kontrollü büyümesini sanayisinin büyüklüğü ve üretim hacminin yanı sıra küçük yüzölçümüne rağmen tarım alanındaki gelişmiş tarım politikalarına değinerek belirttikten sonra, Hollanda’nın okyanusu toprakla kapatmak zorunda olduğunu bu nedenle de toprağın ve doğanın kıymetini bildiklerini Bursa’nın ve ülkemizin de sanayileşirken sahip olduğumuz ama kıymetini bilemediğimiz doğal zenginliklerimizi ve doğamızı mutlaka korumamız gerektiğini söyledi.

TEMENNİM SÜRECİ EN AZ HASARLA ATLATMAK

Sekmen son sözlerini korona virüs sonrasında bizi bekleyen dünyada varoluşumuzu tüketen veya tüketmek için üreten kimlikten arınarak yaşayan, yaşatan, yaşatmak ve çoğaltmak için üreten bir topluma doğru ilerlememiz temennileriyle dile getirirken, pandemi sürecinin en az kayıpla atlatılmasını ümit ettiğini ve yerli otomobilimizin geç de olsa gelen atılımının sanayimizi yabancı ülkelere fason üretim yapan konumundan sıyrılarak milli üretim ve kalkınmamıza fayda sağlayacak günlere getirmesini arzuladığını söyleyerek sözlerini noktaladı.

Adres: Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi, Ceviz Cd. No:23, 16140 Minareliçavuş Osb/Nilüfer/Bursa Telefon: (0224) 411 07 00 - Fax: 0224 411 07 17

Egenmud@ bls.com.tr

Web adres: www.bls.com.tr/

HABER: Özge ışkın -  Cevdet Yıldız