Ziraat Türkiye Kupası'nın pandemi nedeniyle bu sezon değişen statüsü gereği tek ayaklı elemeler 5 tura çıkarıldı. Rakiplerini eleye eleye son 16’ya kalıp yola devam edeceksin...

Bu tür oyunlarda 'Ne şehit ne gazi, yok yoluna gitti bizim Niyazi' örnekleri çok görüldü. Mesela Bursaspor’un kupada yaşadığı Amed, Yomra, 1461 Trabzon facialarının henüz mürekkebi kurumadı.

Tek maçlık turnuva maçları zordur. Çünkü telafisi yok. Bir kaza golü geldi mi, belini doğrultmak için ne saat yeter, ne de zaman.

Kaybettin mi yandı gülüm keten helva!  

Bursaspor’un, Karşıyaka ile eşleşmesi rakibin iki alt ligden olması yani iki takım arasında sıklet farkı nedeniyle doğal olarak camiada ‘turun çantada keklik’ olduğu izlenimi yaratmıştı.

Futbolda maçın ‘favorisi’ olur ama işin ‘garantisi’ olmaz.

Seremoni öncesi ‘Ağır Abi’ konumundaki kaptan Cüneyt Köz’ün arkasına takılmış 10 yavru Timsah’ı sahaya çıkarken görünce ‘pabucun pahalı olduğunu’ endişesine düşmedik desek yalan olur.

3. Lig’deki grubunda zirve mücadelesi konuk Kaf-Kaf aynen Yeşil Beyazlı ev sahibi gibi genç bir kadroya sahip. Aradım taradım hafızamı zorladım, aklımda kalmış eskilerden bildik bir futbolcuya rastlayamadım...

Anlayacağınız gibi rakibin bireysel zenginliği yok, üretimi eksik.

İzmir ekibi fizik güce dayanan, disiplinli oynayan, rakibin hatasını kollayan bir takım kimliğinde.

Bu durumda sıkıntıya girmemek için ilacın erken gollerdir.

Ne var ki ilk yarıda iki takım adına da rakip kalelerde pozisyon yok...

İkinci devre neredeyse ilk düdükle birlikte İsmail Çavuşluk’un altı pasın üstünden akıl dolu sol ayak içi bir plase ile Timsah’ı öne geçiriyor, ekran başındaki Yeşil Beyaz sevdalılarına da ‘ohh’ çektiriyordu...

Skorborda bakarak ‘maç bitti’ zannına kapılan Yeşil Beyazlı gençler ‘idare ederiz, oyunu böyle bitiririz’ moduna geçince korkulan oldu!

Sırtındaki rakibine rağmen ceza sahası içinden tabelayı dengeleyen Harun iki takımın da tur umutlarını uzatmaya götürüyordu...

Mustafa Er işin kupada yeni bir fiyaskoya gideceğinin farkına varmış olmalı ki, sahadakilere göre Recep Aydın, Onur Atasayar ve Emirhan Aydoğan gibi üç kıdemliyi sahaya attı ama nafile!

Localardaki bir avuç Yeşil Beyaz aşığı ‘ölümüne Bursa’ diye bağırıyordu ama sahada resmen 11 kişilik Timsah’ın ölüsü geziniyordu!

Uzatmalarda da kimin sırt üste çimlere uzanacağı belli olmayınca iş penaltılara kalıyordu... 14 penaltı ile neredeyse sabaha kadar sürme ihtimali beliren beyaz noktadan atışların sonuncusunda kaleci Ataberk topu pençeleyerek Bursaspor’u tura uçuruyordu...