Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Alpaslan Şenocak, BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, BTSO 56. Komite Başkanı Raşit Tuna, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ve İMSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şeref Demir, uzunca bir süre bir araya gelerek Bursa’nın geleceğini şekillendirecek konularda ‘Bursa Kentsel Dönüşüm Raporu’nu hazırlayarak kamuoyunun dikkatlerine sundular. Toplantı Atatürk Kent Ormanı içindeki BTSO Mutfak Akademi Uygulama Restoranı Double F’de düzenlendi…
(Burada yazmadan geçemeyeceğim; Toplantı yerine ulaşmak epeyce zorlu bir süreci gerektirdi. Toplantıyı düzenleyenler, gazeteciler için belli bir adresten araç kaldırmalılar.)
670 bin 750 konutun bulunduğu Bursa, son 50 yılda plansız bölgelere inşa edilen ‘yığma konut’ görüntüsüyle öne çıkıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın “Yıkarak güzelleştireceğiz” sözünün arkasında yatan da bu aslında. Eski Bursa, bitişik nizamdaki apartmanlarla dolu. Bu evlerin hemen arkasında ise yaşları 70 ila 100 olan çoğu bakımsız yapılar yer alıyor. SİT alanlarındaki evlerin hali ise içler acısı… Otursan olmuyor, satsan olmuyor, çaresizlik içinde yıkılmaya yüz tutmuş evlerin zaman zaman yandığını da biliyoruz… Vay efendim neymiş; “uyuşturucu müptelası bazı insanlar yangın çıkarıyormuş…” Oysa ev yandıktan sonra o arsa milyon ediyor belki… Daha derine inmeden burada bırakayım…
ORTAK AKIL KONSEYİ
Bursa, ‘Kentsel Dönüşüm’ adı altında başka bir şey yaptı yakın geçmişte. Rant sağlayan bölgeler gökyüzüne doğru yükselen binalarla dolduruldu. 5-6 katlı binaların yerini yine betonarme 14-15 katlı apartmanlar aldı. Yanlıştı. Özellikle Nilüfer ilçesi tercih (!) edildi… Nefes alınmaz hale geldi bazı sokaklar. Altyapısı 5, hadi bilemedim 8 katlı apartmanlara göre planlanan ilçe, yakın gelecekte su ve kanalizasyon sorunlarıyla boğuşacak gibi duruyor…
Müteahhitlerin bazıları ortada bile gözükmüyor artık.
Bir projeye başlayarak temelde bırakan müteahhit biliyorum. Yeni müteahhitten 5 milyon TL istediğini de yakından takip ettim. Yeni müteahhit de ne yapsın “Tamam vereyim bari” dedi de yıllardır bekleyen ev sahiplerinin yüreğine su serpildi…
‘Ortak Akıl Konseyi’nin hazırladığı rapor, oldukça kapsamlı hazırlanmış… Kamunun atması gereken adımlardan, belediyelere, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan müteahhitlere ve finansman modellerine kadar pek çok ayrıntıya dikkat çekmişler… Uzman ekiplerin hazırladığı satırlarda yer alan maddeleri burada tek tek yazamam. Ancak; Kentsel dönüşümün önünde öncelikle ‘zihniyet değişikliğinin geldiğini’ rahatlıkla söyleyebilirim.
Halkımızın ‘Daha çok kazanmak’ adına dile getirdiği, “Otopark altta olsun, kapalı havuz olsun, 150 metrekare olsun, çeşmesi şu marka, kapısı bu marka, boyası şöyle, bahçesi böyle olsun” gibi isteklerini gözden geçirmesi gerekiyor.
Kamu da yeni bir bakış açısına sahip olmalı… TOKİ eliyle hayata geçirilen ve daha çok az gelirli insanların ev sahibi olmasına yönelik yapılanma desteklenmeli… Lüks konut, site ve rezidans anlayışı terk edilmeli… Çünkü bazen amaç hasıl olmuyor ve ‘Bursa’da 5 kattan fazla imar izni verilmesin’ isteği ve emri maalesef yerine getirilemiyor…
Alan bazlı dönüşüm, fiziksel mekan düzenlemesi, katılımcı bakış açısı, sosyal dönüşüm, insan odaklı bakış, geleceğe taşınacak kent, daha nitelikli sanayi bölgeleri, kaynaklarını kendi üreten projeler ve uydu kentler gibi başlıklar güzel ama tartışmaya açık… Master Plan isteğini destekliyorum. 1/100.000’lik planlarda düşülen notların akılcı olması gerekiyor… Riskli alanların ele alınarak depreme dayanıklı rezerv alanlara taşınması acil kodlu bir istek olarak notlarım içinde yer aldı. Özellikle Çarşamba Pazarı ve demiryolu altındaki semtlerin hemen dönüşüme girmesi gerekiyor…
Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde, planlanmaya muhtaç bölgeler olduğunu hepimiz biliyoruz… Ancak dişinden tırnağından artırarak ancak bir ev sahibi olabilen halkımızı borçlandırarak kentsel dönüşüme girişmek pek doğru gelmiyor… Bana göre tüm dönüşüm çalışmalarını Büyükşehir yapmalı; Ancak ilçe belediyeleri de çalışmanın içinde yer almalı…
Ankara sadece finansman boyutunda kalmalı…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Can TOPAKTAŞ
Önce zihniyet değişmeli
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Alpaslan Şenocak, BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, BTSO 56. Komite Başkanı Raşit Tuna, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ve İMSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şeref Demir, uzunca bir süre bir araya gelerek Bursa’nın geleceğini şekillendirecek konularda ‘Bursa Kentsel Dönüşüm Raporu’nu hazırlayarak kamuoyunun dikkatlerine sundular. Toplantı Atatürk Kent Ormanı içindeki BTSO Mutfak Akademi Uygulama Restoranı Double F’de düzenlendi…
(Burada yazmadan geçemeyeceğim; Toplantı yerine ulaşmak epeyce zorlu bir süreci gerektirdi. Toplantıyı düzenleyenler, gazeteciler için belli bir adresten araç kaldırmalılar.)
670 bin 750 konutun bulunduğu Bursa, son 50 yılda plansız bölgelere inşa edilen ‘yığma konut’ görüntüsüyle öne çıkıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın “Yıkarak güzelleştireceğiz” sözünün arkasında yatan da bu aslında. Eski Bursa, bitişik nizamdaki apartmanlarla dolu. Bu evlerin hemen arkasında ise yaşları 70 ila 100 olan çoğu bakımsız yapılar yer alıyor. SİT alanlarındaki evlerin hali ise içler acısı… Otursan olmuyor, satsan olmuyor, çaresizlik içinde yıkılmaya yüz tutmuş evlerin zaman zaman yandığını da biliyoruz… Vay efendim neymiş; “uyuşturucu müptelası bazı insanlar yangın çıkarıyormuş…” Oysa ev yandıktan sonra o arsa milyon ediyor belki… Daha derine inmeden burada bırakayım…
ORTAK AKIL KONSEYİ
Bursa, ‘Kentsel Dönüşüm’ adı altında başka bir şey yaptı yakın geçmişte. Rant sağlayan bölgeler gökyüzüne doğru yükselen binalarla dolduruldu. 5-6 katlı binaların yerini yine betonarme 14-15 katlı apartmanlar aldı. Yanlıştı. Özellikle Nilüfer ilçesi tercih (!) edildi… Nefes alınmaz hale geldi bazı sokaklar. Altyapısı 5, hadi bilemedim 8 katlı apartmanlara göre planlanan ilçe, yakın gelecekte su ve kanalizasyon sorunlarıyla boğuşacak gibi duruyor…
Müteahhitlerin bazıları ortada bile gözükmüyor artık.
Bir projeye başlayarak temelde bırakan müteahhit biliyorum. Yeni müteahhitten 5 milyon TL istediğini de yakından takip ettim. Yeni müteahhit de ne yapsın “Tamam vereyim bari” dedi de yıllardır bekleyen ev sahiplerinin yüreğine su serpildi…
‘Ortak Akıl Konseyi’nin hazırladığı rapor, oldukça kapsamlı hazırlanmış… Kamunun atması gereken adımlardan, belediyelere, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan müteahhitlere ve finansman modellerine kadar pek çok ayrıntıya dikkat çekmişler… Uzman ekiplerin hazırladığı satırlarda yer alan maddeleri burada tek tek yazamam. Ancak; Kentsel dönüşümün önünde öncelikle ‘zihniyet değişikliğinin geldiğini’ rahatlıkla söyleyebilirim.
Halkımızın ‘Daha çok kazanmak’ adına dile getirdiği, “Otopark altta olsun, kapalı havuz olsun, 150 metrekare olsun, çeşmesi şu marka, kapısı bu marka, boyası şöyle, bahçesi böyle olsun” gibi isteklerini gözden geçirmesi gerekiyor.
Kamu da yeni bir bakış açısına sahip olmalı… TOKİ eliyle hayata geçirilen ve daha çok az gelirli insanların ev sahibi olmasına yönelik yapılanma desteklenmeli… Lüks konut, site ve rezidans anlayışı terk edilmeli… Çünkü bazen amaç hasıl olmuyor ve ‘Bursa’da 5 kattan fazla imar izni verilmesin’ isteği ve emri maalesef yerine getirilemiyor…
Alan bazlı dönüşüm, fiziksel mekan düzenlemesi, katılımcı bakış açısı, sosyal dönüşüm, insan odaklı bakış, geleceğe taşınacak kent, daha nitelikli sanayi bölgeleri, kaynaklarını kendi üreten projeler ve uydu kentler gibi başlıklar güzel ama tartışmaya açık… Master Plan isteğini destekliyorum. 1/100.000’lik planlarda düşülen notların akılcı olması gerekiyor… Riskli alanların ele alınarak depreme dayanıklı rezerv alanlara taşınması acil kodlu bir istek olarak notlarım içinde yer aldı. Özellikle Çarşamba Pazarı ve demiryolu altındaki semtlerin hemen dönüşüme girmesi gerekiyor…
Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde, planlanmaya muhtaç bölgeler olduğunu hepimiz biliyoruz… Ancak dişinden tırnağından artırarak ancak bir ev sahibi olabilen halkımızı borçlandırarak kentsel dönüşüme girişmek pek doğru gelmiyor… Bana göre tüm dönüşüm çalışmalarını Büyükşehir yapmalı; Ancak ilçe belediyeleri de çalışmanın içinde yer almalı…
Ankara sadece finansman boyutunda kalmalı…