Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ömür sermayemizden bir yıl daha eridi

Yazının Giriş Tarihi: 03.01.2021 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.01.2021 00:01

Bir yılı bitirip farklı bir yıla girdiğimiz şu günlerde ömür sermayesinin bir buz gibi elimizden kayıp gittiğini ve eriyip tükendiğini gördükçe Mesnevide geçen şu anlamlı hikâye aklıma geldi. Sizlerle paylaşmak istiyorum müsaadenizle:

 “Bağdat’ta Ağustos sıcağı ortalığı yakıp kavurmaktaydı. Herkes, serinleyeceği gölge bir yer, ferahlatacak bir rüzgâr arıyordu. Çarşı-pazar kurulmuş, alışveriş başlamıştı.

 “Bu arada bir adam, yüksek dağların mağaralarından ge­tirdiği buzları satıyordu. Buz kalıpları eriyip ziyan olma­dan bir an önce onları satmalıydı. Gel gör ki, ekonomik durgunluk sebebiyle fazla buz satılmıyordu.

Öğle sıcağı bastırınca buzlar yavaş yavaş erimeye başla­dı. “Mal canın yongasıdır!” ya; tek sermayesi olan buzları­nın gözü önünde eridiğini görmek, adamın içini de eriti­yordu.

  Erimenin hızlanmasıyla içi yanan adam şöyle bağırma­ ya başladı: “Sermayesi sürekli tükenen bu fakirden buz alan yok mu?”

 O sırada talebeleriyle oradan geçmekte olan büyük veli Cüneyd-i Bağdadî bu sözleri duyunca birden durdu ve ol­duğu yere çöktü. Başını ellerinin araşma aldı. Talebeler te­laşlandılar ve “Ne oldu hocam?” diye sordular.

Cüneyd-i Bağdadî, “Şu adamın söylediklerine dikkat edin!” diyerek, buz satıcısının tarafına baktı. Adam, içinin yandığı sesinden belli olacak şekilde sürekli bağırıyordu: “Sermayesi tükenen buzcudan alışveriş yapan yok mu?”

  Büyük veli, o durumun, “Fırsat eğitimi” için iyi bir vesi­le olduğunu düşünerek şunları söyledi talebelerine:

“Bu sözler beni sarstı. Eriyenin sadece buzlar değil, aynı zamanda ömrüm olduğunu fark ettim. Sıcak, adamın maddî sermayesi olan buzları eritip tükettiği gibi, zaman da asıl sermayemiz olan ömrümüzü tüketiyor. Saniye sa­niye, dakika dakika ömür buzumuz eriyor, hissedebiliyor musunuz? Sahip olduğunuz en değerli sermaye ömürdür. Onun ne kadarını Allah’a satabilirsek yani Onun yolunda değerlendirirsek elimizde o kâr kalacak. Gerisi, satılmadan eriyip toprağa damlayan buzlar gibi boşu boşuna ziyan olup gidecek. Ayrıca bizden de hesabı sorulacak. Bunun unutmamalıyız. Adamın buzlarının erimesine olduğu ka­dar, ömürlerinin boşa tükenmesine karşı içi sızlamayanlara yazıklar olsun…”

Talebeler ayaküstü unutamayacakları iyi bir ders al­mış, çok etkilenmişlerdi. Düşüne düşüne yollarına devam ettiler.”

 Evet, öğle değil mi? Hatırlayın, 2019 yılını geride bırakmanın hüznünü yaşadığımızda da,   yapamadıklarımızı bir sonraki yıla aktarmanın planlarını yapmıştık. Sonra ise 2020 yılını bu duygularla karşılayıp onu da tükettik. Şimdi ise 2021 yılını da aynı duygularla karşıladık. Onu da, ömür varsa tüketeceğiz. 

  Yaşlılara hep şu soru sorulur “Bu kadar yaşadın ne anladın şu dünyadan” Cevap zamanın nasıl tükendiğinin delili gibi “Her şey bir hikâye ve rüya gibi, nasıl tükendiğini anlamadım bile.” Dahasını da söylerler zamanı en çok tüketen bu yaşlılar. “Aman ha ömrünüzün kıymetini bilin, şu şu hataları yapmayın, bu günler geri gelmez, son pişmanlık fayda vermez” diye.

   Evet, geçmiş günler daha önceki yılların gelecek günleriydi. Yaşadığımız bu günlerde ilerde “Bir varmış, bir yokmuş” kadar yer işkâl edecek hayatımızda.  Öyleyse eriyip biten bu ömrü çok iyi değerlendirmemiz gerekmez mi?

   Yarına işinizi ertelersiniz fakat yarının geleceğinin hiçbir garantisi yok. Yarına ulaşsanız bile şeytan sizi başka yarınlarla oyalar. Hep bir kısır döngü gibi bu böyle devam eder giderken asıl tükenen bizler oluruz.

  Dünün muhasebesini yapmayanlar bugün de aynı hatalara düşmekten kendilerini koruyamazlar. Dünün ızdırabı altında eriyip tükenmek yerine onlardan ders çıkarmak önemlidir. Dün geçmiştir geri gelmez, yarının geleceği de belli değildir; öyleyse an bu an, dem bu demdir.  

   Şahsiyetimizi, onurumuzu, değer ve kıymetimizi, şeytan ve havarilerine, nefsimiz ve ihtiraslarımıza satmak yerine ömrümüzü en kazançlı işlerde kullanmamız gerekir. İnkârın, zulüm ve haksızlığın;  küfrün ve şirkin kalbimizi bulandırdığı, aklımızı karıştırdığı asrımızda sermayemizi elimizde tutmak elde kor tutmaktan daha zor… Bu zor günlerde her şeyimizi Allah için ve Allah'a satmaktan başka çıkar yol yok. Çünkü bizi Allah, başıboş olarak yaratmadı; ömür sermayemizi boşuna vermedi. Sırtımıza yüklendiğimiz küfede ki buzların hesabı sorulacak. Boşuna alınıp verilen her nefesin hesabı inceden inceye yapılacak.

  Yüce Allah uyarıyor:

  “kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu(karşılığını) görür. Kimde zerre miktarı, şer işlemişse onu(karşılığını) görür.(Zilzal,7-8)

“nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.”(Hadit,4)

  Evet, biri bizi gözetliyor. Oda bizi yoktan var eden Allah’tır. Sırtımızdaki yükler kadar gönlümüzdekilerle de imtihan oluyoruz. İnsanlık pazarında ne alıp ne satıyoruz peki? Nefsimiz boynumuza ip takıp bizi mi pazarlıyor yoksa biz mi onu? Efendi kim, köle kim? Kazanan kim, kayıp eden kim? Hesabımızı nasıl yapıyor kar ve zararımızı hangi kritere göre değerlendiriyoruz.

  Mevlana bu pazarda ki akıllı insanı efendi olarak nitelendirir. Derki:

 “Nefsinin emiri olan efendi, esiri olansa köledir.”

  Yüce Allah buyuruyor ki:

 “Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının, herkes yarın için ne hazırladığına baksın.”(Haşr,18)

 Peygamber Efendimizde şöyle uyarıyor:

“Akıllı kişi nefsine hâkim olan ve ölümden sonrası için çalışandır.”

  Kısaca: İfade ettiğim gibi bu dünyada yarına çıkacağımız belli değil ancak ahrete ulaşacağımız kesin. Öyleyse kavuştuğumuz yıllara sevinmek yerine kavuşacağımız hesap günü için sevinilecek şeylerle meşgul olalım. Zira sırtımıza yüklenen küfedeki buzlardan bir kütle daha eriyip tükendi ve tükenmeye devam edecek. Onları kar edecek şekilde satmaya bakalım.

 Selam ve dua ile…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.