İnsanlık adına yapılan hayırların en hayırlısının okul olduğu artık herkesin kesin olarak inandığı bir kuraldır.

İnsanlar, varlıklarına göre bazen bir hayır çeşmesi, bazen sebil, bazen sağlık ocağı, bazen okulun bir tek sınıfı, bazen hastane, bazen ise okul inşaatı yapıp, bunları ülkemizin hizmetine ve halkımızın kullanımına sunarlar.

Böylesi ibadetlerin en hayırlısı olduğuna inanıyoruz.

Birde, okul yaptırmak cehaletin ortadan kalkmasına yapılan en büyük yardımdır. Sadece bu binalarda eğitim ve öğretim verilmez, cehaletin ortadan kalktığı, insanların birbirlerine saygı duydukları, sevdikleri, toplumun örnek birey çocuklar ve gençlik yetiştirildiği merkezlerdir buraları. Ülkemizde eğitim, sağlık ve asayiş, devlet eliyle yürütülen en önemli üç faktör. Toplumda önce huzur olmalı. Sonra sağlık olmalı. İnsanların sağlıkları bozuk ise ne huzurun ne de eğitimin faydası var. Bunun içinde, huzur, sağlık ve eğitim üçlemi, sağlıklı, mutlu ve huzurlu toplum için vaz geçilmezdir.

Olay, Nilüfer ilçemizde cereyan ediyor. Bana anlatılanlara göre, benimde yakından tanıdığım bir hayırsever Bursalı ağabeyimiz,(kendisine söz verdiğim için ismini yazmıyorum)  “bir okul yaptırayım da burada eğitim görenler, okuyanlar belki bana hayır dualar eder. Belki aileleri de mahallemizde okul yapıldı. Çocuklarımız uzun süren servis taşımasından kurtulacaklar. Bizim de servis paraları aile bütçemize kalacak” diye sevinirler diye düşünüp, bu isteğini ilgili mercilere bildirmiş.

İmar planları incelenmiş. Okul ihtiyacı olan bölgeler belirlenmiş. Özlüce 100. Yıl Mahallesi’nde okul ihtiyacı olduğuna karar verilmiş. Bursaspor tesislerinin hemen yanı başında 15 dönüm de arsa bulunmuş. Burası, ulaşım ve arsanın genişliğine bakıldığında da eğitim için tam ideal bir yer. Gerekli projelendirme çalışmaları ve etüt işlemleri yapılırken, bu kez araya iddialara göre bürokrasi girmiş.

Önce, belediyeden “buraya kültür merkezi yapılması planlanıyor” diye, o arsanın tıpkı Nilüfer ilçesindeki bazı yeşil alan ve hazine arsalarının ticarethaneye dönüştürülmesine çanak tutulduğu gibi birilerine gelir kapısı olarak düşünüldüğü iddiaları ortaya atılmış.

Sonra, arsanın hazine malı olduğu anlaşılmış. Hazine ilgileriyle görüşüldüğünde ise önce okul için olumlu cevap alınmış. Kısa süre sonra ise Gelir İdaresi, bu bölgeye hizmet binası yapmak istediği söylenmiş. Apar topar projeler ve ihale dosyası hazırlanmış. Okul yapılması beklenilen yere Vergi Daireleri yapılmasına yönelik ihale dosyası hazırlanmış…

İşte, insanların kafalarını karıştıran ve “başka yer mi yok kardeşim!” dedirtecek yönden bir iddia önümüze konuldu.

Evet, Nilüfer’de özellikle Özlüce Ertuğrul Bölgesi’nde Nilüfer Belediyesi’nin hazine malları üzerine nasıl konduğuna, nasıl müteahhitlere imar hakkı aktarıldığına dair Adli davalar devam ederken, okul için düşünülen alana böyle bir yapı ile karşı çıkılmasına mantıklı bir açıklama beklemek bizim hakkımız. İlçede boş yer çok. Hazine mallarını Belediyeye ve onun bir takım ayak oyunları, proje oyunlarıyla başkalarına kaptırılacağı iddiaları ortalıkla dolaşırken, ilgililer bu mallara neden sahip çıkılmıyor? Diye sorumak aklımıza her an gelebilir.

Olayı biraz bürokratik açıdan da inceledim. Tabi, Bursa’dan pek olumlu cevaplara ulaşmak mümkün değil. Ama, Ankara Bursa gibi düşünmüyor. Ankara’nın önceliği okul.

Vergi Dairesi binası her tarafa yapılabilir. Ama, bölgenin okul ihtiyacı için böyle bir arsanın değerlendirilmek istenmesine karşı çıkılmasına anlam vermek mümkün değildir. Ülkemizdeki eğitim binaları eksiklerinin giderilmesi için hayırsever insanımızı da hazır “ben bu okulu yaparım” diye yardımcı olacağını ifade etmesi de dikkate alındığında, okul yapımına engel olmak demek, eğitime engel olmakla aynı anlamı taşımaktadır.

Bende aynen böyle düşünüyorum.

Eğitimsiz toplum, pimi çekilmiş el bombasına benzer.

Neyse ki son aldığım bilgilere göre Ankara, söz konusu arsaya Vergi Dairesi binası yapılmasına yönelik projeyi askıya almış. İhale yapılmamış. Şimdi bu arsanın bir an önce okul inşaatının başlatılması için hazır edilmesini bekliyoruz. Kime ne görev düşüyorsa, buradan Bursalı 20 tane milletvekilimize de haber veriyorum, nerede tıkanma olmuş ise bu konuya el atıp, sıkıntıların çözümlenmesi gerekiyor. Bürokrasi belki ağır işleyebilir, masa başında oturanlar belki Bursa’nın yabancısı olabilirler, bazıları için de belki “salla başını al maaşını” gibi düşünceler içinde olduğunu iddia edenler olabilir, ama neticede yapılmak istenilen bir eğitim kurumu var. Hayırseverimizin yapmak istediği bu hayrı geri çevirme gibi lüksümüz yok. Birde, okul inşaatına engel olmak bana göre günahtır.. Günah…

Ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı ve arsaya okul inşaatı bir an önce başlatılmalı.