Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Okul Öncesi Dönemde Duygusal Özellikler

Yazının Giriş Tarihi: 10.10.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.10.2020 00:02

   Bu dönem çocuğu duygularını açık ve serbest bir biçimde ifade etmektedir. Sık öfke ve inat ve tepki gözlenmektedir. Öfke ve tepki çocuk aç ve yorgun olduğu zaman ya da engellendiği zaman daha fazla rastlanmaktadır. Çocuğun öfkesini bastırma yerine ifade etmesine olanak tanımalı ve neden öyle yaptığı sorulmalıdır. Bu dönemin başlangıcında inatçılık ve öfke yaygındır. Çocuğun inadına yenmeye çalışmanın zararlı sonuçları olabilir o nedenle makul istekleri geri çevirmemeli makul olamayanla pekiştirilmelidir.
Anaokulu çocuklarında kıskançlık duyguları da oldukça yaygın görülmektedir. Çünkü öğretmenin ilgi ve beğenisi bu yaş çocuklar için çok önemlidir. Buna bağlı olarak çocukla ilgi çekme kapris yapma eğilimi artmaktadır.
   Anaokulu çocuğunun hem duygusal hem de sosyal gelişimiyle ilgili olan en önemli gelişim görevlerinden biride çocuğun kendi saldırganlığını denetim altına almayı öğrenmesidir. Daha önceden belirttiğim gibi 3-5 yaş çocuğu inat-öfke ve kıskançlık duygularının yoğunlaştığı bir olumsuz dönem yaşar. Saldırganlığın kızgınlığın ve öfkenin engellenmeden kaynaklandığı bilindiğine göre bu çağın çocuğu aşırı hareketlilik ve girişimciliği karşısında zaten sık sık engellendiğini hissetmekle, bu engelin ortadan kaldırılması için inat ve ısrar göstermektedir.
   Ancak saldırgan davranışlarla ifade bulan bu başkaldırıların fazla pekiştirilmesi veya fazla cezalandırılması doğru değildir. Zorbalıkla işlerini kabul etmesi onun saldırganlığını pekiştirici olurken ceza ile isteklerinden vazgeçmesi ya onu sindirecek ya da ondan düşmanlık duygularının gelişmesine neden olacaktır. Düşmanlık duygularının gelişmesine neden olacaktır. Düşmanlık duyguları yeni bir engelleme karşısında patlamaya hazır bir saldırganlığı beraberinde getirecektir. Saldırganlığın sert bir ceza yöntemi ile bastırılması sonucunda çocukta saldırganlığın yanı sıra girişkenliğin de yok olması mümkündür.

Çok fazla eleştirilen çocukta her an yanlış yaptığı hâkim olacak girişimciliği engellenecek ve suçluluk duygusu gelişecektir.

Anaokulu çocuğunun içinde bulunduğu yaş döneminde mantık dışı korkularda çok yaygın bulunmaktadır. Bunun nedenleri yeni ve yabancı yaşantıların yarattığı bilinmezliğin onun renkli hayal gücünde kolaylıkla mantık dışı korkulara dönüşmesidir. Yetişkin korkuların çocuk tarafından kolay benimsenmesi de aynı etkiyi yaratmaktadır. Çocuğun korkularına ilgisiz kalmak ya da sen erkeksin korkmamalısın demek ya da onu korkuttuğu konu üzerine yürümeye zorlamak çocuğun korkuları üzerinde şaka yapmak daha sonra yetişkinlik yıllarında önemli sorunlar yaratmaktadır.

Anaokulu çocuklarında görülen ayrılık kaygısı (seperation anxiety) onların aileden ayrılarak bireyselleşmesine ve günlük yaşantılarında kendine yeterli olmayı sağlayan bir bağımsızlık düzeyine ulaşmasını engelleyen önemli bir sorundur. Genellikle çocukların çoğu anaokuluna uyum sağlamakta başlangıçta güçlük çeker. Ama bu yaş çocukların yaşıtlarıyla ilişki kurma isteği ve anaokulunun çocuk için çekici bir oyun ortamı oluşu nedeniyle çocuklar kısa bir sürede anne-babadan ayrılış travmatik bir yaşantı olmadan kabullenirler. Bununla beraber 3-4 yaşlarında başlayan çocuklarda ve daha büyük olduğu halde ego kontrolü ve esnekliği kazanmamış çocuklarda “ayrılık kaygısının” diğer çocuklara kıyasla hem yoğun hem de daha uzun süreli olarak yaşandığı görülmektedir. Ego kontrolü ya da esnekliğin kazanılmamış olması büyük ölçüde çocuğun yetiştirilme biçimine bağlıdır. Ebeveynin çocukla ilişkisinin katı olması ya da hiçbir sınır koymamış olması çocuğun bu nitelikleri kazanamamasına neden olur.
Çocuklar anaokuluna başladıkları ilk günlerde anne babadan ayrılmaya ağlayarak ve onların kucaklarından inmeyerek onların gitmelerine engel olmaya çalışarak arkalarında ağlayarak okulda öğlen uykusuna yatmayarak üstüne değiştirmeye reddederek dolaysız tepki verirler. Arkadaş grubuna girmeyerek düşük bir aktivite düzeyi gösterme içe kapanma ve depresif duruma girme, mide bulantısı, altını ıslatma, daire gibi kaygının somatize edildiği dolaylı tepkiler gösterirler. Ayrılık kaygısı çocuğun evdeki uyumu bozucu davranmasına da neden olmaktadır. Örneğin çocuk okula başladıktan sonra uyku ve yemek yeme düzensizliği, alışılmamış huzursuzluklar tuvalet alışkanlığının bozulması, anne babanın elini sıkı sıkı tutma gibi eskiden görülmeyen yeni uyumsuzluklar ortaya koyarlar.
Bütün bunlar ilk 1-4 hafta için ayrılık kaygısının normal belirtileridir. Eğer bu durum uzayacak olursa çocuğun özel bir gözetim altına alınması gerekmektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.