Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Öğretmenler günü….

Yazının Giriş Tarihi: 24.11.2021 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.11.2021 00:05

Bugün öğretmenler günü. Tarih 24 Kasım. Her yıl aynı tarihte öğretmenlerimizi hatırlayıp, hal ve hatırlarını sorduktan sonra, özel günlerini kutluyoruz. Bazen bu kutlamalar şenlik havasında geçiyor.

Bugün, maalesef eski günlerdeki gibi kutlayamayacağız. Çünkü, etrafımızı saran korona var. Çünkü, insanları yok yere öldüren Covid-19 denilen bir bela var üzerimizde. Yakınımızda, uzaklarda aramayın, hemen yanı başınızda nöbet tutuyor.

Yine de öğretmenlerimizin günü kutlu ve mutlu olsun.

Öğretmenler günü için geçen yıl şu yazıyı kaleme almışım. Şimdi sizlerle tekrar paylaşıyorum.

İnsanlara herhangi bir konuda eğitim veren, bilgi veren, onları eğitip, yetiştiren, kısaca hayatı öğrenmelerini öğreten öğretmenlerimize minnet ve şükran duygularımızı bir kez daha tekrar ediyorum.

Allah, hepsinden ayrı ayrı razı olsun.

Nasıl ki Hz Ali’nin “ ….bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum…” demiş.

Bizlerde bu anlayış ve düstur ile yetiştirildik. Bizler, Türk alfabesine göre 29 harfe sahip olan bir ülkenin çocukları olarak 29 kere 40 yıl kölesiyiz öğretmenimizin.

Oysa ki, öğretmenlerimiz bizlere ilk olarak insanların insanlara kölelik yapmaması gerektiğini öğretti. Bu çok önemli. Eğer, hür, bağımsız ve demokratik, hukuk devleti içinde yaşamak istiyorsak, kölelik ve köle anlayışını bir kenara bırakıp, herkesin eşit şartlar altında yaşaması gereken bir toplum içinde var olmamız gerekiyor.

Ama nasıl?

İşte bütün mesele burada kilitleniyor. Kimsenin kimseye beklenildiği gibi saygı göstermediği, yardımlaşma ve dayanışmanın yok denecek kadar az olduğu, adaletin tartışılmadığı, uygulanmadığı, uygulanmak dahi istenmediği, aile mefhumunun parçalandığı, insanların kendi bireysel beceri ve kazançlarıyla baş başa bırakıldığı bir dünyada yaşıyoruz.

Değerli öğretmenim;

Etrafımızı saran bu istem dışı olaylar karşısında bizler ne yapacağız?

İnsanların birbirlerine saygı göstermesi, destek olması adına neler yapabiliriz?

Toplum ve devletin devamlılığı için sadece konuşmak mı gerekiyor? Hani, devlete olan borçların ödenmesi, vergi vs gibi ödemelerin yerine getirilmesi gerekmiyor mu?

Gerekiyorsa, vergilerinizi zamanında ödemeyenlerin için sürekli çıkarılması alışkanlık haline getirilen vergi affı, SGK affı, ceza affı gibi uygulamaların onlara verilen hediye, zamanında bu mükellefiyetlerini yerine getiren insanlara ceza olarak görülmesi ne kadar doğru?

Vatan, millet, bayrak uğruna, bölücülerle mücadele ederken şehit olan, yaralanıp gazi olan vatandaşlarımız varken, insanların asılan bayrakların indirilmesini istemesinin amacı nedir?

Hani biz ders kitaplarında okuyoruz, “yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı..”

Peki, ülkemizdeki üretim ile ithalat arasındaki uçurumun izahı nedir? Yerli malı dururken, başka ülkelerin ekonomik kalkınmasına yol açan ithal mallarını getirip, piyasaya sürmek ve halkın onları tercih etmesine yol açmak acaba, ülkemize ne kazandırıyor? Ne kaybettiriyor?

Bugün, yine öğretmenler günü. Sizleri hatırladım. İlkokul sıralarında otururken, ülkemizin içinde bulunduğu durumu çok iyi anlatmıştınız. Hani, devlet büyüklerimiz, ekonomik sıkıntılar nedeniyle “….70 sentte muhtacız….” Dedikleri zaman söylediğiniz, “Türkiye yıkılmaz. Bu ekonomik baskılar bize sökmez. Bizler, köyümüze gider, tarlamızı sürer. Çapalar, patatesimi, biberimizi, domatesimizi yetiştirip yine karnımızı doyururuz. O yetmezse, çayır çimenlerden ot toplayıp, yine bir tencere yemek kaynatırız. Yeter ki, geceli gündüzlü beklediğimiz bu tüp kuyruklarında, yağ kuyruklarında, gaz kuyruklarında üşütüp hastalanmayalım…”

Doğru öğretmenim. Yeter ki hastalanmayalım.

Bugün de dünyada ve ülkemizde bir salgın var. İsmine koronavirüs, hastalığı ise Covid-19 ismi verildi. On binlerce insanımız bunun pençesinde. 12 Eylülde anarşi ve terörün önlenmesi için sokağa çıkma yasağı getirilmişti. Bugün ise, bu salgın hastalıktan koronavirüsün kurtulma adına, önlem alınması adına sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Eskiden, insanlarımız kendilerinin tanınmaması için maske takarlardı. Saklanırlardı. Şimdi ise maske takılması zorunlu hale geldi.

Sizlerin de söylediği gibi, insanlarımız nereden nereye geldiler. Hayatta her şey oluyor. Her türlü imtihan var bizler için.

Bugün, sizlerin mutlu günü ama bizlerin dertleriyle yine sizleri dertlendirdik. Ne olur, bizlere, sağlık için, hayatın devamı için, ülke mutluluğu ve huzuru için, sokağa çıkma yasaklarına uyum konusunda bilgi verin. Yasaklara uymayanları eğitin. Maske takmayanları eğitin. “Bana bir şey olmaz” diye gezenlerin, yol açtıkları aile, akraba, eş, dost ölümlerinden örnek gösterip, onların da gerçekle yüzleşmesini sağlayın.

Allah, sizlerden razı olsun, hakkınızı helal edin….

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.